Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2007/6539, Karar: 2008/953 İçtihat

Üyemizin Özeti
Yetkisiz temsilcinin akdettiği sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler sözleşmeyi imzalayan yetkisiz temsilciye aittir. Bu ahvalde, yüklenici tarafından talep edilen eser sözleşmesi bedeline mütedair davada, sözleşmeyi apartman yönetimi adına akdettiğini iddia eden imza sahibi kişi işbu iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi takdirde işbu dava konusu bedelden imza sahibi yetkisiz temsilci bizzat sorumludur.
(Karar Tarihi : 18.02.2008)
Dava, 11.06.2004 ve 10.10.2004 tarihli sözleşmeler uyarınca gerçekleştirilen imalatın ödenmeyen bedeli 9.000.000.000 TL nin davalıdan tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davalı site yönetimine husumet düşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı ile imzalanan asıl ve ek sözleşme İ____ T____ yönetimi adına A____ Y____ A____ tarafından imzalanmıştır. İmalatlar da bu sözleşmeler uyarınca gerçekleştirilmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş ve sözleşmenin kat malikleri kurulu adına düzenlendiği hususunu belgelendirememiştir. BK m.32 ve devamı maddeleri uyarınca yetkisi olmadığı halde başkası namına akdi ilişkiye giren kişinin yaptığı sözleşmelerden doğan hak ve sorumluluklar sözleşmeyi imzalayan kişiye aittir. Dava konusu olayda kat maliklerinin yapılan sözleşmeye icazet verdikleri ispatlanmamıştır. Bu durumda sözleşmeyi imza eden A____ Y____ A____'ya husumet düştüğü ortadadır. Ne var ki davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmeyerek münkir duruma düşmüştür. Bu nedenle mahkemece asıl ve ek sözleşmelerdeki imzanın A____ Y____ A____'ya ait olup olmadığının belirlenmesi bakımından HUMK m.230 ve devamı maddeleri uyarınca isticvap olunması, imzaların inkar edilmesi halinde imza tatbikatı ve bilirkişi incelemesi yoluyla sözleşmelerdeki imzaların davalıya ait olup olmadığı araştırılmalı, imzalar davalıya ait değilse, şimdiki gibi dava reddedilmelidir.

İmzaların davalıya ait olduğunun saptanması halinde ise mahkemece alınan bilirkişi raporu ile saptanan miktar esas alınarak ve ödeme külfeti de davalıya yükletilerek dava sonuçlandırılmalıdır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi doğru olmadığından kararın bozulması uygun bulunmuştur.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 32 :Salâhiyetar bir mümessil tarafından diğer bir kimse namına yapılan akdin alacak ve borçları, o kimseye intikal eder.

Akdi yapar iken mümessil, sıfatını bildirmediği takdirde akdin alacak ve borçları kendisine ait olur. Şu kadar ki kendisiyle akdi yapan kimse, bir temsil münasebeti mevcut olduğunu halden istidlâl eder yahut bunlardan biri veya diğeri ile akit icrası kendisince farksız bulunur ise akdin hakları temsil olunan kimseye ait olur.

Sair hallerde alacağın temliki yahut borcun nakli hakkında mevzu usule tevfikan muamele icrası lazımgelir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 23-09-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02303791 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.