Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19.Hukuk Dairesi, Esas: 2005/2487; Karar: 2005/12956 İçtihat

Üyemizin Özeti
Vade farkı isteminin olanaklı olduğu (arada sözleşme bulunduğu) ve ödemenin çek vasıtasıyla yapıldığı bir durumda, ileri tarihli çeklerin her zaman muhatap bankaya ibraz edilerek karşılığını tahsil etme imkanı mevcut olduğundan, üzerinde yazılı bulunan tarihe kadar değil, çeklerin verildiği(alacaklıya teslim edildiği)tarihe kadar vade farkı istenebilir.
(Karar Tarihi : 23.12.2005)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekillince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M. ile davalılar vek. Av. S.'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı ile davalı adi ortaklık arasında hazır beton alım satımına ilişkin sözleşme imzalandığı ve sözleşmede vadesinde yapılmayan ödemeler için aylık %10 vade farkı alınacağı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Dava, vade farkı alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.

Davalı vekili, davacının 2003/3853 sayılı icra dosyasında yaptığı icra takibinden feragat ettiğini, feragatın bir hakkı sona erdiren sebeplerden olduğunu, akabinde davaya konu edilen İcra takibini yapamayacağını 19.3.2003 tarihli hesap ekstresine göre oluşan 69.445.740.000.-TL.'lik borcun 26.3.2003 tarihinde davalıya verilen üç adet çekle ödendiğini ve borcun sona erdiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ve dosya içeriğine göre davacının sözleşmenin 4. maddesine göre vade farkı talep hakkı bulunduğu, vade farkı alacağının 13.352.002.545.- TL. olup itirazın kısmen iptaline 13.352.002.545- TL. üzerinden itirazın iptaline takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, %40 İcra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının 69.445.740.000.-TL. tutarındaki alacağına karşılık davalıdan, 26.3.2003 tarihinde 31.3.2003 tarihli 10.000.000.000.- TL.'lik 21.4.2003 tarihli 30.000.000.000.-TL.'lık ve 17.5.2003 tarihli 29.445.740.000.-TL.'lik çek aldığı ve bu çeklerin de ödendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çek ödeme aracı olup, davacının mal bedellerine ilişkin olarak almış olduğu ileri tarihli çekleri her zaman muhatap bankaya ibraz ederek karşılığını tahsil etme hakkına sahip olduğu düşünüldüğünde davacının çeklerin verildiği 26.3.2003 tarihine kadar vade farkı talebinde bulunabileceği gözden kaçırılarak 17.5.2003 tarihine kadar oluşan vade farkına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün oyçokluğu ile davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 450.00.- YTL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.12.2005 gününde karar verildi.

KARŞI OY :

Taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin 4. maddesinde geç ödeme halinde aylık %10 vade farkı ödeneceği yazılıdır. Mal bedelinden doğan alacağa karşılık ödeme tarihleri geçtikten sonra ileri tarihli çek alınmış olması çeklerin alındığı tarih ile fiili ödeme tarihleri arasında geçen dönem için sözleşmeden doğan vade farkı talebi hakkını ortadan kaldırmaz. Açıklanan nedenle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekirken sayın çoğunluğun bozma yönünde oluşan görüşüne katılamıyorum.
Üye Notu : Burada husumet ve inceleme tarihini dikkate alarak,"çekin gününden önce ibrazının yasaklandığı" bir durumu gözden kaçırmamalıyız. Kararı, ilk defa 2009 yılında getirilen yasak kapsamında değerlendirecek olursak, çekin gününden önce ibrazı mümkün olmadığından,üzerinde yazılı tarihe kadar vade farkı istenebileceği sonucuna varabiliriz. Hatta karşı oy veren üye, gününden önce ibrazın yasak olmadığı bu durumda dahi, keşide tarihine kadar vade farkı istenebileceğini savunmuştur.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 692 :ÜÇÜNCÜ KISIM : ÇEK

       BİRİNCİ AYIRIM : ÇEKLERİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ

       A - ŞEKİL:

       I - UNSURLAR:

       Madde 692 - Çek:

       1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde "Çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;

       2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;

       3. Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını;

       4. Ödeme yerini;

       5. Keşide gününü ve yerini;

       6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını; ihtiva eder.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 26-08-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02320099 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.