Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 18.HD. 2001/11651 E.-2002/590 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Kat Mülkiyetinin kurulabilmesi için, taşınmaz üzerindeki yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ve yapının ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli bağımsız bölümlerden ibaret olması gerekir.
(Karar Tarihi : 24.01.2002)
Dava dilekçesinde satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı N.D. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Dava satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

Davalılardan N.D. vekili cevap dilekçesinde taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu belirtmiştir.

Taşınmazın yerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, ortak yapının bodrum zemin ve 4 normal katlı betonarme karkas bir bina olup halen özel tıp merkezi olarak kullanıldığı, sağlık tesisi haline getirilmek için çok fazla değişiklik yapıldığı binanın katları bağımsız bölümlere çevrilip hissedarlar arası kat mülkiyeti kurulabilirse de bunun için milyarlarla ifade edilecek masraf gerektiği, bu nedenle mevcut hali ile ne aynen ne ivaz ilavesi ile taksiminin mümkün olmadığı belirtilmiş ve bu rapora dayanılarak satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.

Genel olarak ortaklığın giderilmesi davalarında, gerek mülga ve gerekse yeni Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre istek varsa asıl olan taşınmazın paydaşlar arasında aynen taksimi yoluna gidilmesidir. Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davalarında da paydaşlardan biri paylaşmanın aynen taksimi veya kat mülkiyeti kurulması suretiyle yapılmasını istemiş ise hakim, Kat Mülkiyeti Yasasının 10. maddesinin son fıkrası gereğince, o taşınmazın mülkiyetinin, 12. maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar verilmesinin mümkün olup olmadığını araştırmalıdır.

Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine uygun olarak Yargıtay´ın yerleşmiş uygulamalarına göre, ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için, üzerindeki yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ve bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanılmaya elverişli bulunması (m.1), yapının tümünün kargir olması (m.50/2) ve her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi, ayrıca 12. madde de yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, birden çok yapı varsa yerleşim planı, yapı kullanma belgesi, belediyeden onaylı fotoğraf, noterden onaylı liste ve yönetim planı) tamamlattırılması gerekir. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda anılan Yasanın 10. maddesinin son fıkrası hükmünce taşınmazda kat mülkiyetine geçilebileceğinden açılan davada ortaklığın bu yolda giderilmesine karar verilmelidir.

Somut olayda her ne kadar yapının projesinin mevcut olup olmadığı araştırılmamış ve yapıya uygulanmamış ise de gerek davalı vekilinin 9.7.2001 tarihli dilekçesindeki yapının tıp merkezi olarak kullanılmaya başlamadan önce her katın birer bağımsız bölüm olarak kullanıldığına, bazı ufak değişikliklerle kat irtifakı kurulabilmesinin mümkün olabileceğine ilişkin beyanı, gerekse bilirkişi raporunda, sağlık tesisi yapılması için değişiklikler yapıldığına ilişkin gözlem dikkate alındığında öncesinde bodrum, zemin ve 4 normal katlı yapının katlarında müstakil olarak kullanılmaya elverişli bağımsız bölümlerin mevcut olduğu izlenimi edinilmektedir. Yapının bugünkü haliyle ayrı ayrı kullanılmaya elverişli bağımsız bölümlerinin mevcut olmaması, kat mülkiyeti kurulmasına engel bir eksiklik ise de, bu durumda mahkemece hemen taşınmazda kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, yapının onaylı projesinin mevcut olup olmadığı ilgili belediyeden araştırılıp varsa ve bu proje esas alındığında kargir nitelikli bu yapıda paydaşlardan her birisine en az bir bağımsız bölüm isabet edebiliyor ise projenin yerine uygulanıp projeye aykırılıkların neler olduğunun tespitinin bilirkişiye yaptırılmasından sonra bu aykırılıkların eski hale getirilmesi için; projesinin mevcut olmadığının anlaşılması halinde de, ayrı bağımsız bölümler oluşacak şekilde yapının önceki haline dönüştürülmesi ve buna uygun projesinin yapılarak belediyeden onaylattırılması için, taksim isteyen davalı Nuran vekiline yetki ve yeterli süre verilip, yeni duruma uygun onaylı proje ve oturma izin belgesi sağladığı takdirde de anılan yasanın 10 ve 12.maddelerde belirtilen diğer (eksik) belgelerin de ikmali yoluna gidilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilip yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK´nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Kat Mülkiyeti Kanunu MADDE 1 :Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları üzerinde, o gayrimenkulun maliki veya ortak malikleri tarafından, bu kanun hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir.

       Yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir yapının, birinci fıkrada yazılı nitelikteki bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya arsanın ortak malikleri tarafından, bu kanun hükümlerine göre irtifak hakları kurulabilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 09-08-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02842593 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.