Üyemizin Notu:
TTK.'de ön görülen (m.272) esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan Anonim şirketler ile, üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatiflere sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorunluluğu getirilmiş olması, öncelikle yasa yapma tekniğine aykırıdır.
Böyle bir hüküm koymaya gerek var idi ise bile, bu hükmün yeri Avukatlık Kanunu değil, TTK. olmak gerekirdi.
Dahası değil Avukatlık Kanununa, Ticaret Kanununa dahi böyle bir hüküm konulmasına, iş dünyasından önce, önce avukatların itiraz etmesi beklenirdi. Anayasanın (m.36) ve Avukatlık Kanununun “Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir” (m.35) hükümleri karşısında, 35. maddenin üçüncü fıkrasına yapılan eklemeyle, özellikleri yasada belirtilen anonim şirketlere ve yapı kooperatiflerine sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorunluluğunun getirilmiş olması; yasal açıdan anayasaya, etik açıdan ise, avukatın gerçekleştirilmek istenen “bağımsızlığına” aykırıdır.