(Karar Tarihi : 16.10.2006)

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Adana Asliye 1.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 10.06.2005 tarih ve 2002/1196-2005/353 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda müvekkillerinin davalı bankanın Adana-Çarşı Şubesi'nin müdürü ve çalışanlarının mevduata yüksek faiz verileceği yönündeki telkinleri sonucu hesap açarak paralarını yatırdıklarını, hesap cüzdanlarının tanzim edilerek faiz oranlarının genellikle müdürün el yazısı ile işlendiğini, zaman zaman para çektiklerini, personelin son derece iyi davrandıklarını, şubede usulsüzlükler yapıldığını duyduklarını, müdürünün tutuklandığını, müracaatlarına rağmen ödeme yapılmadığını, mevduat ilişkisinin kurulduğunu, davalının BK.nun 55 ve 100 üncü maddeleri ile Bankalar Yasası hükümleri uyarınca sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, asıl davada A___ Ü___ için 8.000.000.000.-TL, birleşen davalarda R___ Y___ için 10.350.000.00.-TL, B___ T___ için 5.450.000.000.-TL, H___ K___ için 4.000.000.000.-TL, T___ Y___ için 33.000.000.000.-TL ve M___ E___ için 182.091.000.000.-TL'nin temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizleriyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların ellerindeki belgelerin müvekkili bağlayıcı özelliklerinin bulunmadığını, zimmet, görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarından sanık şube müdürü ile özel ilişkiler kurduklarını, hesabın vadesiz olduğunu, müvekkilinin gerekli özeni ve dikkati gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddialar, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların ellerinde bulunan hesap cüzdanlarının elle doldurulmuş olmalarına rağmen davalı bankayı bağlayıcı bulunduğu, personelinin güven tesis ederek işlemler yaptığı, davacıların yüksek faiz almak amacıyla telkinler sonucu hesap açtırarak paralar yatırdıkları, bir kusurlarının bulunmadığı, davacıların ancak yatırdıkları paraları cari faiziyle isteyebilecekleri gerekçesiyle, davacıların davalarının kısmen kabullerine, asıl davada 6.092.720.898.-TL, birleşen 2002/1197 sayılı dosyada 180.438.986.457.-TL, birleşen 2002/1198 sayılı dosyada 24.071.231.216.-TL, birleşen 2002/1199 esas sayılı dosyada 3.073.604.456.-TL, birleşen 2002/1200 esas sayılı dosyada 5.100.000.000.-TL ve birleşen 2002/1202 esas sayılı dosyada 110.346.021.514.-TL'nin 22.10.2002 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.00.-YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 8.718.00.-YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Mevzuat Hükmü : Bankacılık Kanunu MADDE 61 :4721 sayılı Türk Medeni Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz. Mevduat veya katılma hesabı sahipleri ile kredi kuruluşları arasında vade ve ihbar süresi hakkında kararlaştırılan şartlar saklıdır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.

Şerh Son Güncelleme: 13-01-2010