Üyemizin Notu:
Tasarının 13 üncü maddesi gereğince, hükümlünün temelde iyileştirilmesini amaçlayan infaz sisteminde yapılacak işlemlerin ilk aşaması gözlem ve sınıflandırma olduğundan bu işlevlerin içeriğini ve bu husustaki kurumları göstermekte ve açıklamaktadır. Zira kuruma yerleştirme ve uygulanacak iyileştirme programının belirlenmesinde gözlem ve sınıflandırma esastır. Bu nedenle; maddede gözlem ve sınıflandırmada yapılması gereken incelemeler ve işlevler teker teker sayılmıştır.
Gözlem ve sınıflandırmada saptanması gerekli hususlar şunlardır: Hükümlünün kişisel özellikleri, bedensel, aklî ve sağlık durumu, suç işlemeden önceki yaşamı, sosyal çevre ve ilişkileri, sanat ve meslek faaliyetleri, ahlakî eğilimleri ve suça bakış açısı, hükümlülük süresi ve işledikleri suçlarla, ayrılması gerekli infaz kurumu. Bütün bunların saptanmasından sonra infaz ve iyileştirme rejimi belirlenir.
Gözlem ve sınıflandırmanın uzmanlık ve ekip çalışmasını gerektiren bir işlem olması nedeniyle, maddenin üçüncü fıkrasında merkezde görev alacak personelin niteliği ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir.
Tüm yaş ve cinsiyet grupları için ayrı gözlem ve sınıflandırma merkezlerinin açılmasının zorluğu dikkate alınarak, dördüncü fıkrada bu konuda bir esneklik getirilmiş ve ayrı gözlem ve sınıflandırma merkezlerinin yokluğu hâlinde gözlem ve sınıflandırmanın kadın, çocuk, kadın ve erkek gençlik kapalı ceza infaz kurumlarının bu hizmete ayrılan bölümlerinde gerçekleştirilmesi uygun sayılmıştır.
Gözlem sırasında hata payını en aza indirgeyebilmek için, hükümlülerin etkilerden arındırılarak incelenebilmelerini olanaklı kılmak üzere tek kişilik odalarda işlemlere tâbi tutulmaları öngörülmüştür. Gerekli hizmet birimlerinin kurulması, uzmanların yetişmesinin zaman alması ve uygulamada doğuracağı ekonomik sorunlar nedeniyle, kısa süreli hapis cezasına mahkûm olanlar için bilimsel gözlem yapılmaması uygun görülmüştür. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile uyum sağlaması yönünden gözlem süresi altmış günle sınırlı tutulmuştur.