Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 8 HD. 2005/2735E. 2005/4649K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacı yargılamanın son oturumunda tapu deliline de dayanmıştır. Kural olarak taraflar delillerini hasretmedikçe yargılamanın her safhasında yeni delil gösterebilirler. Usulün 75.maddesinin 3.bendinde hakimin davanın her safhasında iki tarafın iddiaları hududu dahilinde olmak üzere kendilerini dinleyeceği ve lazım olan delillerin ibraz ve ikamesini emredeceği belirtilmiş, 244.maddesinde de yargılama bitinceye dek taraflardan herbirinin hakimin kabulüne bağlı olmak üzere yeni delil gösterme isteğinde bulunabilecekleri belirtilmiştir.Hal böyle olunca; yargılamanın sürüncemede kalması amacına yönelik olmamak koşuluyla yeni delil gösterebilir.
(Karar Tarihi : 21.6.2005)
DAVA : C____ ile B_______ ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenilmesi davasının reddine dair Çamlıhemşin Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 28.12.2004 gün ve 30/59 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat M_______ ve karşı taraftan davalılar vekili A______ geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, miras bırakanı S_______'dan intikal eden dava konusu taşınmaza davalıların yararlanmasına karşı koyduklarını belirterek, elatmalarının önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, dava konusu taşınmazı 1939 yılında vekil edenlerinin miras bırakanının M_____ ailesinden satın ve devraldığını, taşınmaza zilyet olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı tarafça satın ve devralındığı, zilyetliğinde bulundurdukları, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davanın reddine ilişkin önceki hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine dava konusu taşınmaz üzerinde geçen zilyetlik yönünden yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları arasındaki aykırılığın giderilmesi gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmiştir. Uyulan bozma ilamı uyarınca yerel bilirkişi ve taraf tanıkları yeniden dinlenilmek suretiyle bozmanın gereği yerine getirilmiş ise de, davacı vekili 28.12.2004 günlü yargılama oturumunda dava konusu taşınmazın miras bırakanları adına yazılı bulunan 1321 tarih ve 42 numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını açıklayarak tapu kaydının getirtilip yerine uygulanmasını istemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin gösterdiği yeni delil kabul edilmeyerek davanın kanıtlanmamış olması nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

Dava dilekçesinin kapsayacağı hususları düzenleyen HUMK.nun 179.maddesinin 3.bendinde "... delillerinin nelerden ibaret olduğu"nun yazılması açıklanmıştır. Davacı, dava dilekçesinde vergi kaydı, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve her türlü delile dayandığını bildirmiştir. Davacı vekilinin dayandığı ve ileri sürdüğü deliller bozmadan önce ve bozmadan sonra toplanarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bunlardan ayrı davacı yargılamanın son oturumunda tapu deliline de dayanmıştır. Kural olarak taraflar delillerini hasretmedikçe yargılamanın her safhasında yeni delil gösterebilirler. Usulün 75.maddesinin 3.bendinde hakimin davanın her safhasında iki tarafın iddiaları hududu dahilinde olmak üzere kendilerini dinleyeceği ve lazım olan delillerin ibraz ve ikamesini emredeceği belirtilmiş, 244.maddesinde de yargılama bitinceye dek taraflardan herbirinin hakimin kabulüne bağlı olmak üzere yeni delil gösterme isteğinde bulunabilecekleri belirtilmiştir. Dosya içeriğine göre somut olayda davacı taraf delillerini sınırlamamıştır. Hal böyle olunca; yargılamanın sürüncemede kalması amacına yönelik olmamak koşuluyla yeni delil gösterebilir. Yeni bir delilin gösterilmesi iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına da tabi değildir. Somut olayda, mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeden davacı vekilinin yargılamanın son oturumunda ileri sürmüş olduğu tapu delilinin kabulü yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden ve değerlendirmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

KARAR : Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 400 YTL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve 13,50 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 244 :İkame ve beyan olunan delillerin tamamen istima ve tetkikından sonra iki yüz yirmi birinci madde hükmüne tevfikan ayrıca tahkikat icrasına karar verilmiyen meselelerde iki taraftan her biri yeni delil ibraz ve ikamesini istiyebilir. Hakim muvafık görürse bu talebi kabul eder.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 11-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02409601 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.