Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

15. Ceza Dairesi Esas 2013/5843 Karar 2014/18354 İçtihat

Üyemizin Özeti
Avukat katibinin borçlulardan tahsil ettiği paraları avukata vermemesi güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.
(Karar Tarihi : 10.11.2014)
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.


Sanığın, avukat olan katılana ait hukuk bürosunda 2002 yılının Şubat ayından 05.02.2008 tarihine kadar katip olarak çalıştığı, katılanın talimatları doğrultusunda, katılanın takip ettiği Malatya'daki icra dosyalarının takibini yaptığı, bazı borçlulardan tahsil edilen paraların bir kısmının, ilgili hukuk bürosunun hesabına aktarılmadığının tespit edildiği, bu durumun, borçlular ile yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıktığı, katılanın Malatya' da takip ettiği yirmi bin civarında icra takip dosyasının olduğunun beyan edildiği, katılanın hukuk bürosunda avukat olarak çalışan tanık Nurcan S.... ve aynı büronun çalışanı tanık Murat M..... ile sanığın imzalarının bulunduğu 05.02.2008 tarihli tutanakta, sanığın Malatya 1. İcra Müdürlüğü'nde bulunan 2006/ 3757 esas sayılı dosyasından; 19.06.2007, 19.07.2007, 13.08.2007, 18.09.2007, 15.10.2007, 12.11.2007, 12.12.2007 tarihlerinde tahsil edilen sırası ile 100, 100, 105 ve 105 TL'nin sadece 19.06.2007 tarihinde tahsil edilen 100 TL'sinin hukuk bürosunun hesabına gönderildiği, diğer paraların gönderilmediğinin tespit edildiği, yine katılan tarafından, aleyhine icra takibi yapılan tanık Mustafa O... tarafından 24.01.2008 tarihinde 800 TL paranın sanığa makbuz karşılığı verilmesine rağmen uhdede tutulduğunun belirtildiği, böylece sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,

Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanığın hangi tarihlerde şirkette çalıştığının kesin olarak belirlenmesi için ilgili evrakların katılandan ve sanıktan istenilmesi, sanığın, ilgili dosyalarda tahsilat yapmasına rağmen, bu tahsilatlardan bir kısmını katılana göndermediği iddia edilmekle, öncelikle ilgili icra dosyalarının getirtilmesi, bu icra dosyalarında ödemelerin hangi tarihte, kime yapıldığı, yapılan ödemelerin, sanık tarafından katılana, hangi tarihte, hangi belgeye istinaden gönderildiği, her bir dosyada yapılan masrafın ne kadar olduğu, bu masrafın, kim tarafından, hangi tarihte ödendiği, ilgili hukuk bürosunda çalışan kişilerin ve sanığın maaşları ile büro masraflarının kim tarafından karşılandığı, bunlara ilişkin makbuz, bordro veya başka bir belge düzenlenip düzenlenmediği hususlarının araştırılması, ilgili belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulması, icra dosyalarına göre, ödeme yapan kişilerin özellikle katılanın dilekçesinde isimleri geçen R____., Z____, T____, Y____, S____, E____, A_____, M_____, A_____, M_____'nın tanık sıfatıyla dinlenerek, ödemelerin hangi tarihte, kime yapıldığı, bunlara ilişkin belgelerin ellerinde olup olmadığının sorulması, sanığın, bazı tahsilatları Yapı Kredi hesabına yaptırdığı belirtilmekle, sanığa ait ilgili hesap kayıtlarının getirtilmesi, söz konusu icra dosyaları ile ilgili, belirtilen hesaba kim tarafından, hangi tarihte ödeme yapıldığının belirlenmesi, katılana ait işyerinin muhasebe, bilgisayar ve diğer kayıtların tamamının getirtilerek, belirtilen dönem içerisinde, sanık tarafından yapılan ve yapılmayan kayıtların karşılaştırılması, tahsil edilen, tahsil edilmeyen ve tahsil edilmediği için de katılan avukat tarafından alacaklılara ödenmek zorunda kalınan paranın ne kadar olduğu, bunlara dair belgelerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ilgili belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulması, icra dosyaları için yapılan masrafların tamamının belirlenmesi, elde bulunan masraf belgeleri ile karşılaştırılması, bütün delilerin toplanmasından sonra dosyanın, içinde mali müşavir, muhasebeci ve icra hukukçusunun da bulunduğu bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, sanığın, hangi tahsilatları yaptığı, bunları hangi tarihte katılana göndermesi gerektiği, tahsilat ve reddiyatlara ilişkin belgelerin neler olduğu, yapılan masraflar düşüldükten sonra, sanığın katılana ödemesi gereken para bulunup bulunmadığı, buna göre sanığın eylemi nedeniyle katılanın zararının ne kadar olduğunun kesin olarak belirlenmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz erekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 155 :(1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Hatun OLGUNER
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 09-08-2016

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02012801 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.