Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2009/1062, Karar: 2010/776 İçtihat

Üyemizin Özeti
Sözleşme feshedilip kesinleştiğinden müspet zarar kapsamında kalan kira kaybı istenemez ise de; davacı arsa sahiplerinin menfi zarar tazmini istemi de bulunmaktadır. Arsa sahiplerince fesihten sonra başka bir yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsa dahi taşınmazın bulunduğu mahalde fesih tarihinden sonra yeniden aynı koşullarla inşaat yapma imkanı bulunup bulunmadığının emsallerine göre araştırılıp, varsa menfi zararın hesaplanması gerekir.
(Karar Tarihi : 15.02.2010)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR:

Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar ile manevi tazminat alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği 20.000,00 TL maddi tazminat talebinin 10.000,00 TL'sinin süresinde teslim etmeme sebebiyle cezai şart, 10.000,00 TL'sinin de menfi zararlardan kaynaklandığını, 02.05.2008 tarihli dilekçesinde açıklamıştır. Dava ve açıklama dilekçesinde teslimdeki gecikme nedeniyle istenilen alacağın seçimlik cezai şart olduğu belirtilmiş ise de, sözleşmenin 5. maddesinde yapılan düzenleme BK'nın 158/I. maddesinde tanımlanan seçimlik cezai şart olmayıp, BK'nın 106/II. maddesinde öngörülen gecikme tazminatı ve müspet zarar niteliğindedir. Sözleşme feshedilip kesinleştiğinden müspet zarar kapsamında kalan kira kaybı istenemeyeceği ve manevi tazminat koşulları oluşmadığından bu istemlerin reddi yerinde ise de; davacı arsa sahipleri değişen ekonomik koşullar ve inşaat yapım şartlarının değişmesi nedeniyle daha olumsuz koşullarda sözleşme yapmış olmaları halinde kaçırılan fırsat sebebiyle menfi zararlarını talep edebilirler. Arsa sahiplerince fesihten sonra başka bir yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsa dahi taşınmazın bulunduğu mahalde fesih tarihinden sonra yeniden aynı koşullarla inşaat yapma imkânı bulunup bulunmadığının emsallerine göre araştırılıp menfi zararın hesaplanması gerekir. Kaldı ki, davacı arsa sahipleri Etimesgut Noterliği'nce düzenleme şeklinde yapılmış 18 Temmuz 2006 gün, 15064 yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile fesihten sonra yeni sözleşme yaptıklarını ve bu sözleşme ile feshedilen sözleşmedekinden daha az sayıda ve değerli bağımsız bölüm aldıklarını ve bu nedenle menfi zararlarının doğduğunu da ileri sürmüşlerdir.

Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulundan mahallinde keşif de yaptırılmak suretiyle alınacak raporla davacıların 18 Temmuz 2006 tarihli ikinci sözleşme nedeniyle alabilecekleri bağımsız bölüm sayıları ve değerleri tespit ettirilip, feshedilen davalı ile yapılan sözleşmedeki isabet eden bağımsız bölümler ile bunların değeri karşılaştırılıp varsa menfi zarar alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken ikinci sözleşmenin kesin süreden sonra ibraz edilmiş olması sebebiyle ve kanıtlanamadığından bahisle bu istemin de reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 108 :Akitten rücu eden alacaklı, vaidolunan şeyi vermekten imtina ve tediye eylediği şeyi istirdat edebilir.

Bundan başka borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat edemezse alacaklı akdin hükümsüzlüğünden mütevellit zararın tazminini de talep edebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 28-03-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02907801 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.