Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 14.HD. 2007/2439 ESAS-2007/4839 KARAR İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava, hasılat(ÜRÜN)kira sözleşmesinin ihlali nedenine dayalı, kiracı tarafından kiraya verene yöneltilen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı taraf temyiz etmiştir.

Uyuşmazlık konusu parsel, 1/2 davalıya, 1/2 dava dışı şahsa ait olmak üzere, paylı mülkiyet rejimine tabi olup, dava dışı paydaş kira sözleşmesine taraf değildir. TMK.'nun paylı mülkiyetin önemli yönetim işlerini düzenleyen 692. maddesi uyarınca, taşınmazın kiraya verilerek kullanımında paydaşların oy birliği aranır. Gerçekten de, 27.11.1946 tarih ve 28/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı dahi, ilgili yasal düzenlemeyi doğrular niteliktedir. Çekişme konusu parsel, paydaş olan maliklerden sadece davalının temsilcisi tarafından kiraya verildiğinden, ilgili sözleşme taraflar arasında hüküm ve sonuç meydana getirmeyeceğinden, geçersiz olan kira sözleşmesine dayalı sözleşme ihlalinin öne sürüldüğü davanın reddi yerine, istemin hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
(Karar Tarihi : 01.05.2007)
YARGITAY İLAMI

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.11.2005 gününde verilen dilekçe ile hasılat kirasından kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 2.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR
Dava, düzenlemesi Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde yapılan hasılat kira sözleşmesinin ihlali nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.

Gerçekten, davacı yanın dayandığı 27.11.1997 günlü sözleşme niteliği itibari ile hasılat kira sözleşmesidir. Dosya içeriğinden 2 yıl süreli kira ilişkisinin feshi taraflarca bildirilmediğinden 2004 mahsul yılı sonuna kadar uzatılmış, kiralayan davalı 2005 mahsul döneminde sürmek suretiyle elatarak sözleşmeyi ihlal etmiştir. Yine dosyadaki bilgilerden 1153 parsel sayılı kiralanan taşınmazın 1/2 malikinin davalı S__O___, 1/2 malikini ise dava dışı M___ O___olduğu görülmektedir. Her ne kadar, 27.11.1997 başlangıç tarihli sözleşme malikler tarafından değil davalının babası olduğu anlaşılan H__O__ tarafından kiralayan sıfatı ile imzalanmış ise de, davalı mümessili olarak hareket eden babası H__O___'ın temsilci sıfatına itiraz etmediğinden Borçlar Kanununun 32. maddesi hükmünce sözleşmedeki haklar ve borçların davalıya intikal ettiği kabul edilmiştir. Ancak;

Az yukarıda sözü edildiği üzere 1153 parselde davalının 1/2 payı bulunmaktadır. Kalan 1/2 pay ise dava dışı M__O__'a aittir. Kısaca ifade etmek gerekir ise, 1153 parsel paylı mülkiyet rejimine tabidir. Türk Medeni Kanununun paylı mülkiyette önemli yönetim işlerini düzenleyen 692. maddesi uyarınca taşınmazın kiraya verilerek kullanımında paydaşların oy birliği şartı aranır. Çekişme konusu 1153 parsel paydaş olan maliklerden sadece davalının temsilcisi tarafından kiraya verildiğinden 27.11.1997 başlangıç tarihli sözleşme taraflar arasında hüküm ve sonuç meydana getirmez. Gerçekten, yasa hükmünü birden çok kişinin paydaş olduğu taşınmazda bir paydaşın kendi payı için yabancı kişilerle yapacağı kira sözleşmesinin geçersiz bulunduğuna ilişkin 27.11.1946 tarih ve 28/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da doğrulamaktadır. Davacı geçersiz olan kira sözleşmesine dayanarak sözleşme ihlalini öne sürüp istemde bulunamayacağından davanın reddi yerine istemin hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 691 :İşletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adî kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi gerekir.

Olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı malın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım, onarım ve yapı işlerinde de aynı çoğunluk aranır.

Pay ve paydaşların eşitliği hâlinde hâkim, paydaşlardan birinin istemi üzerine bütün paydaşların menfaatini gözeterek hakkaniyete uygun bir karar verir; gerekli gördüğü işlerin yapılması için paydaşlar arasından veya dışarıdan bir kayyım atayabilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 26-06-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03115606 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.