Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY HGK. 2007/1-349 ESAS-2007/349 KARAR İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava, paylı mülkiyete davalı derneğin haksız elatması iddiasına dayalı müdahalenin meni davasıdır.Davalı taraf, dernek temsilcisinin bahse konu taşınmazın paydaşı olduğu,onun payının kiralanması suretiyle dava konusu yerin kullanıldığını savunmuş, mahkemecetapu malikleri arasında böyle bir meni müdahale davasının kararının fiilen infazının mümkün olmaması, tarafların tapuda malik gözükmesi nedenleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

Öncelikle TMK.691. madde uyarınca,taşınmazın kiraya verilmesi önemli yönetim işleri arasında olup, bu iş için pay ve paydaş çoğunluğu ile karar verilmesi gerekir.Yine 6.5.1955 tarih ve 12/18 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında müşterek mülkün kiraya verilmesinin önemli idari tasarruflardan olduğu açıklanmaktadır. Bu bağlamda, kararlılık kazanan yargısal uygulamaya göre, pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanımak mümkün değildir.(YHGK.21.1.2004 gün ve 2004/1-6-11 sayılı ilamı, 5.11.2003 gün ve 2003/1-691-632 sayılı ilamı)

Somut olayda tüm paydaşların katıldığı eylemli ve rızai bir taksimin varlığı kanıtlanamadığı gibi, davalı dernek pay sahibi olmadığından, ilgililerin tapudaki payları da gözetildiğinde, paydaşlardan biriyle yapılan kira sözleşmesinin hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Bu durumda tüzel kişiliğe sahip davalı derneğin taşınmazda haksız elatan durumunda olduğu ortaya çıkmaktadır.Neticeten yerel mahkemenin davanın reddi konusundaki direnme kararı isabetli olmayıp,özel daire kararına uyulması gerekir.
(Karar Tarihi : 13.06.2007)
Taraflar arasındaki "meni müdahale" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sultanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 26.9.2005 gün ve 1175-689 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 27.9.2006 gün ve 7590-9329 sayılı ilamı ile; (...Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davalının çekişme konusu taşınmazda paydaş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyada mevcut çap kaydına göre, çekişme konusu 1325 sayılı taşınmazda davacıların kayden paydaş oldukları bu yerde davalı derneğin kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı görülmektedir.

Bu durumda, tüzel kişiliğe sahip davalı derneğin taşınmazda haksız elatan durumunda olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, davacılara ait çap kaydına üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kayden taşınmazda bir hakkı bulunmayan ve geçerli bir hukuki sebebe dayanmaksızın taşınmazı kullanan davalı dernek hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, paylı mülkiyete tabi taşınmazda üçüncü şahıs tarafından yapılan elatmanın önlenmesi ve üzerindeki ruhsatsız yapının yıkılması istemine ilişkindir.

Davacılar dava konusu S____İlçesi, Y_____ S_____Mah. 1325 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, davalı derneğin ise hiçbir haklı nedene dayanmaksızın bu parsele fiilen elatarak bir ruhsatsız bina yaptığını ileri sürerek, davalının müdahalesinin önlenmesine, yapılan yapının yıkılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı dernek temsilcisi, derneklerinin bu parselde paydaş ve aynı zamanda dernek temsilcisi olan S____Ç____'un payının kiralanması suretiyle, yani haklı bir nedene dayalı olarak dava konusu yeri kullandıklarını, öte yandan yapılan harici paylaşım planının geçersiz olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, tapu malikleri arasında böyle bir meni müdahale davasının kararının fiilen infazının mümkün olmaması, tarafların tapuda malik gözükmesi nedenleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

Özel Dairece; yukarıda açıklanan nedenle hüküm bozulmuş, yerel mahkemece ilk hükümde direnilmiştir.

Hemen belirtelim ki, Türk Medeni Kanununun 691. maddesine göre taşınmazın kiraya verilmesi önemli yönetim işleri arasındadır. Bu nedenle bu iş için pay ve paydaş çoğunluğu ile karar verilmesi gerekir. Olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işlerinde de yine aynı çoğunluk aranır 693. maddeye göre ise; paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir.


Somut olayda, dava konusu 1325 parsel sayılı taşınmaz 177.500 m2 miktarında olup, 328 paydaşı bulunmaktadır. Tüm paydaşların katıldığı eylemli ve rızai bir taksimin varlığı kanıtlanamamıştır. Davacılardan M____K____'ın payı 11/3720, A____ S____'ın payı 11/3720, H____S____'ın payı 12/3720 ve B____ K____'ın payı ise 11/3720 oranındadır.

Davalı P____S____A____Derneği tapuda pay sahibi değildir. Ona kiraya veren ve aynı zamanda Sultanbeyli Şubesinin Başkanı olan S____ Ç____'un payı ise 32/18600 miktarında olduğu anlaşılmaktadır.

Davalı dernek, kendisinin burada paydaş olan S____ Ç____ tarafından bedelsiz olarak kiraya verildiğine ilişkin 6 Ekim 2003 tarihli noter muvafakatnamesine dayalı olarak oturduğunu beyan etmektedir.

Yukarıda açıklandığı üzere paylı mülkiyette taşınmazı kiraya vermek önemli bir idari tasarruf kabul edildiğinden, pay ve paydaş çoğunluğu gerektirmesine, tarafların tapudaki payları gözetildiğinde davalının kiracılık ilişkisi yönünden pay ve paydaş çoğunluğunun gerçekleşmemesine göre, yapılan kira sözleşmesinin hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Bu durumda tüzel kişiliğe sahip davalı derneğin taşınmazda haksız elatan durumunda olduğu ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan, mahkemenin direnme kararına dayanak yaptığı ilamlarda, davalı olarak derneğin yanında paydaş Sadegül Çavuş'un da davada taraf olarak gösterilmesi; görülmekte olan davada ise, paydaş S____ Ç____'un taraf olmaması nedeniyle önceki kararların eldeki dosya açısından emsal oluşturmayacağı da açıktır.

O halde açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddedilmesi hatalı olmuştur.

KARAR : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 13.6.2007 gününde, oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 691 :İşletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adî kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi gerekir.

Olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı malın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım, onarım ve yapı işlerinde de aynı çoğunluk aranır.

Pay ve paydaşların eşitliği hâlinde hâkim, paydaşlardan birinin istemi üzerine bütün paydaşların menfaatini gözeterek hakkaniyete uygun bir karar verir; gerekli gördüğü işlerin yapılması için paydaşlar arasından veya dışarıdan bir kayyım atayabilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 25-06-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02450609 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.