Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 2.HD.2009/1511 ESAS-2009/13466 KARAR İçtihat

Üyemizin Özeti
Aile konutu şerhi konulması talep edilen B____ilçesi K____ Mahallesi, 578 ada, 13 parsel, 7 nolu bağımsız bölümün, aile konutu olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Ancak 7 nolu bağımsız bölümde davalı kocanın sadece 1/4 oranında pay sahibi olmasına karşın, diğer maliklerinde tasarruf yetkisini kısıtlayacak şekilde, taşınmazın tamamı üzerinde şerh konulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
(Karar Tarihi : 07.07.2009)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Aile konutu şerhi konulması talep edilen B____ilçesi K____ Mahallesi, 578 ada, 13 parsel, 7 nolu bağımsız bölümün, aile konutu olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Ancak 7 nolu bağımsız bölümde davalı kocanın sadece 1/4 oranında pay sahibi olmasına karşın, diğer maliklerinde tasarruf yetkisini kısıtlayacak şekilde, taşınmazın tamamı üzerinde şerh konulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 07.07.2009

KARŞI OY YAZISI

Taşınmaz, tapuda kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı "bağımsız bölüm" (mesken) niteliğinde olup, davalı eş ve dava dışı kişilerin paylı mülkiyetindedir. Davalı eşin taşınmazda 1/4 oranında payı bulunmaktadır. Kat mülkiyetine tabi ["bağımsız bölüm"] niteliğindeki paylı taşınmazın fiilen paydaşlarından davalının kullanımında olduğu, konutun tamamından davalı ve eşinin ["aile konutu"] olarak yararlandığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır.

Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Pay devredilebilir, rehinedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir. (TMK. md. 688) Paydaşlardan her biri, diğerlerinin haklarıyla bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir (TMK. md.693/1) Diğer bir ifade ile paylı mülkiyette, paydaşların yararlanma ve kullanma hakları payları oranında geçerlidir. Kullanım şeklinin paylara göre parçalara ayrılması mümkün olmadığına göre, davalıya ait pay üzerine "aile konutu şerhi" konulması, sadece bu pay sahibinin payı üzerindeki tasarrufunu davacı eşin rızasına bağlı kılar. Bu ise, amaca hizmet etmez ve Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin ["aile konutuna"] sağladığı korumayı gerçekleştirmez. Diğer paydaşlar kendi payları üzerinde tasarrufta bulunduklarında veya onlardan birinin talebiyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğinde, aile konutunun kaybedilmesi kaçınılmaz olur. Ne var ki, paylı mülkiyette, paydaşlar; aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda 689. maddenin 1. ve 2 bentlerindeki hak ve yetkilere dokunmamak koşuluyla, kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. (TMK. md. 689/1) Paylı taşınmazlarda, yararlanma kullanma ve yönetime ilişkin konularda paydaşların yaptıkları düzenleme ve aldıkları kararların, sonradan paydaş olan veya pay üzerinde ayni hak kazanan kimseleri bağlaması için, bu hususun taşınmazlarda tapu kütüğüne şerh edilmiş olması gerekir. (TMK. md.695/1-2) Şerh, sonradan paydaş olan veya pay üzerinde ayni bir hak kazanan kişileri bağlaması içindir. Paydaşların kendi aralarındaki hukuki ilişki bakımından şerh zorunlu değildir. Böyle bir durumda paydaşlar, paylı taşınmazın özgülendiği kullanım amacı ortadan kalkmadıkça veya taşınmazdan yararlanma ve kullanmayla ilgili hukuki işlem bozulmadıkça paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü altına girerler. (TMK. md. 698/1) O halde, açıklanan hukuki durumun varlığı halinde, başka bir ifade ile, taşınmazın davalı paydaş ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılmasının, paydaşların kendi aralarında yaptıkları bir anlaşmaya dayanması halinde, tamamına aile konutu şerhi konulmasına yasal bir engel yoktur. Öyleyse, kat mülkiyetine tabi bağımsız bölüm niteliğindeki paylı taşınmazın diğer paydaşlarına da husumet yöneltilerek; davalı paydaş ile eşinin konut olarak kullanımına terk edilmesinin, paydaşların aralarında yaptıkları bir anlaşmaya dayanıp dayanmadığının araştırılması, kullanımla ilgili aralarında açıklanan şekilde bir hukuki ilişki (kira veya ariyet) oluşmuş ise; pay ayrımı yapılmaksızın taşınmazın tamamı için tapu kütüğüne konutla ilgili şerhin konulmasına karar verilmesi, aksi halde, taşınmazdan yararlanma ve kullanmanın paylara göre parçalara ayrılmasına olanak bulunmadığından isteğin reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan yasal hükümler üzerinde durulmadan eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun bozma gerekçesine iştirak etmiyorum.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 689 :Paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. Ancak, böyle bir anlaşmayla paydaşların aşağıdaki hak ve yetkileri kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz:

1. Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek,

2. Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak.

Taşınmazlarla ilgili anlaşmalar imzalarının noterlikçe onaylanması koşuluyla paydaşlardan birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verilebilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 25-06-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02884293 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.