Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas: 2010/13379, Karar: 2011/8079 İçtihat

Üyemizin Özeti
Maaş ve ücret alacakları dışındaki diğer alacakların İİK m.89 uyarınca haczi mümkün ise de maaş ve ücret haczi için İİK m.83 ve 355'te özel düzenleme bulunduğu için maaş ve ücret haczinde İİK m.89'daki prosedür uygulanamaz.
(Karar Tarihi : 15.06.2011)
"Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davalı R____ B____ tarafından diğer davalı M____ T____ aleyhine bonoya dayalı icra takibine girişildiğini, takip dosyasından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinden müvekkilinin haberinin olmadığını, İİK.nun 89/3 maddesi uyarınca 3. haciz ihbarnamesinin müvekkiline 4.2.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı M____ T____'in müvekkilinin işçisi olup müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı R____ B____ vekili, davalı borçlu M____ T____'in davacının işçisi olup en azından ücret alacağının bulunduğunu, davacının 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz etmediğini dolayısıyla müvekkilinin tazminat ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı M____ T____, 14.10.2009 tarihli celsede davacı şirkette bir dönem işçi olarak çalıştığını ve davacı şirketten herhangi bir alacağının olmadığını, davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı borçlu M____ T____'in davacı şirketten ücret alacağı dışında herhangi bir alacağının bulunmadığı, ücret alacağının haczi kabil kısmının 1.264,48 TL olarak tespit edildiği, buna göre davacının kendisine gönderilen 135.000 TL miktarındaki haciz ihbarnamelerinde yazılı borcun 133.735,52 TL sinden dolayı borçlu olmadığı gerekçesiyle davalı borçlu M____ T____ yönünden davanın kabulü nedeni ile İİK. 89 maddesine dayalı menfi tespit davasının kabulüne, davalı R____ B____ yönünden ise takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinde yazılı 135.000 TL. borcun 133.735,52 TL'sinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlayla ilişkin istemin reddine, taraflar lehine tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Takip alacaklısı R____ B____ takip borçlusu M____ T____'in çalıştığı E____ Jeoteknik Hizmetler Ltd Şti'ndeki maaş ve ücret alacağının haczini İİK.nun 89. maddesi uyarınca talep etmiş, üçüncü kişi E____ Jeoteknik Hizmetler Ltd Şti İİK.nun 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde iş bu menfi tespit davasını açmıştır. Maaş ve ücret alacakları dışındaki diğer alacakların İİK.nun 89. maddesi uyarınca haczi mümkün ise de maaş ve ücret haczi için İİK.nun 83 ve 355. maddelerinde özel bir düzenleme bulunduğu için maaş ve ücret haczinde İİK.nun 89. maddesindeki prosedür uygulanmaz. İşçi alacakları yönünden 4857 Sayılı İş Kanunun 35. maddesinde işçilerin ücret alacaklarının 1/4 ünden fazlasının haczedilemeyeceği açıkça hükme bağlanmıştır. Mahkemece, İİK.nun 83 ve 355. madde hükümleri gözetilerek davacı üçüncü kişinin ücret alacağından dolayı İİK.nun 89. maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacağı gözetilerek talebin kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki davalının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 15.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 89 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/49 md.)

Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.18) "yüzde yirmisinden" aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.

Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.

Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.

(Değişik fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.18; yürürlük: 6352 S.K. m.106 gereği: 05.01.2013) "Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür.”

Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harç ve resme tabi değildir.

Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 07-04-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02028799 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.