Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 10. HD. 2010/7391 K.2011/15207 İçtihat

Üyemizin Özeti
Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesi geçerli olduğundan gerektiğinde ileride aleyhine hüküm verilenden tahsil edilmek şartıyla mahkemece takdir edilen masrafların Devlet hazinesinden ödenmesine karar verilebilir. Masrafların davacı vekili tarafından yatırılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
(Karar Tarihi : 01/11/2011)
Dava, davalılardan işverene ait işyerinde geçen sigortalı çalışma sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılardan Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Davaların uzaması veya uzatılmasını engellemek amacıyla, işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 163 üncü maddesiyle getirilen kesin mehil kuralı, Kanunun amacına uygun kullanılmalı, başka bir anlatımla davanın reddi için araç görülmemelidir. Kesin mehile ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz olmalı, yapılacak işlerin neler olduğu tek tek gösterilmeli, ara karar gereğinin yerine getirilmesi için davacı tarafından yatırılması gereken masraf tutarının ayrıntılı olarak saptanması ve paranın nereye yatırılacağıyla bunun için verilen sürenin kesin süre olduğunun özellikle yazılması gerekir. Mahkemenin, paranın nereye yatırılacağının yazılmaması nedeniyle, 31.12.2009 tarihli celsede verilen kesin mehil ihtarı usulsüz bulunmuştur. 6100 sayılı Yasanın delil ikamesi için avansı düzenleyen 324 üncü maddesi gereği, kesin mehile ilişkin hükümlerin, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkında uygulanmayacağı hususu ile aksine bir düzenleme bulunmaması durumunda usul hükümlerine ilişkin değişikliklerin derhal yürürlüğe gireceği ve eldeki davalarda tamamlanmamış usul işlemlerine uygulanması gerektiğinin bundan sonraki yargılamada gözetilmesi gerekir. Yine, sosyal güvenlik hakkı, kaynağını Anayasanın 60. maddesinden alan temel nitelikte bir hak olup, bu sebeple sosyal güvenlik hukuku kamu hukuku disiplini içinde yer alan idare hukukunun bir dalıdır ve hakimin bakmakta olduğu davanın çözümü için gerekli bütün delillere kendiliğinden başvurması gerekir. Bu husus Türk yargı sisteminde, hukuk hakiminin davayı kendiliğinden inceleyerek çözüme kavuşturamayacağı ve delillerin taraflarca hazırlanması gerektiğine dair kuralın istisnasını teşkil eder. Açıklanan nedenlerle gerçeğe ulaşabilmek ve sosyal güvenlik hakkını gecikmeden sigortalı veya hak sahibine teslim edebilmek için kamu düzenine dayanan resen araştırma ilkesinden hareketle, yargılamanın en az masrafla sonuçlandırılması gerektiği de gözetilerek, gerektiğinde HMK 325 inci maddesi (HUMK 415 inci madde) gereği ilerde aleyhine hüküm verilenden tahsil edilmek kaydıyla, mahkemece takdir edilen masrafların Devlet hazinesinden ödenmesine karar verilebilecektir.

Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, masrafların davacı vekili tarafından yatırılmadığı gerekçesi ile, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.11.2011 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 325 :(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Özlem AŞKAR TUFAN
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 21-05-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03695703 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.