Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2. HD. E:2010/19402 K:2011/20209 İçtihat

Üyemizin Özeti
Sadece akraba olunması veya diğer bir yakınlık tanık beyanının değerini azaltmaz. Tanıkların yalan beyanda bulunduklarına ilişkin dosyada yeterli delil ve olgu yoktur. Bu durumda davalının eşine fiziki şiddet uyguladığına ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediğine ilişkin olaylara yakınen tanıklık eden tanığın sözlerine değer verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 29/11/2011)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.
1- Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (6100 s. HMK. m. 255) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. O halde davalının eşine fiziki şiddet uyguladığına ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediğine ilişkin ve olaylara çok yakın tanık sözlerine değer verilerek isteğin kabulü gerekirken bu yön göz önünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md. 186/1) geçimine, (TMK md. 185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK. md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3 üncü maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere anne yanında bulunan müşterek çocuk Busenur yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ. 29.11.2011
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 255 :(1) Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Özlem AŞKAR TUFAN
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 20-05-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01546788 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.