Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 2011/15590 E. ve 2012/301 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Vaat alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediği takdirde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
(Karar Tarihi : 17.01.2012)
Davacı, davalı A____ ile 23.06.2006 günü Ankara 26.Noterliği'nde düzenledikleri taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalının malik olduğu 103 parsel sayılı taşınmazdaki 1/8 payının tamamının satışının vaat edildiğini tapu kaydının 22.09.2006 tarihinde devri gerektiği halde devredilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini 13.04.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca ödenen 60.000 TL bedelin sözleşme tarihinden itibaren işleyen reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı süresi içerisinde yanıt vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 60.000 TL bedelin taşınmazın teslim tarihi olan 23.06.2006 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı vasisi temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Dava,satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ıslah ile de alacak istemlerine ilişkindir.
Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Bir sözleşmenin yerine getirilmemesi halinde edimini yerine getiren sözleşme akidi diğer taraftan edimini aynen yerine getirmesi veya sözleşme uyarınca yerine getirdiği edimin geri verilmesi yahut uğradığı zararların tazmini isteminde bulunabilir. Sözleşme uyarınca ödenen semenin iadesi isteminde taraf aksi kararlaştırılmadığı sürece temerrüt tarihinden itibaren faiz isteyebilir.
Somut olayda davacı istemlerinin dayanağı Ankara 26.Noterliği'nde 23.06.2006 günü resen düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Adli Tıp Kurumu'nun 22.12.2010 günlü raporunda anılan sözleşme ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcı davalı A____'nın sözleşmenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmesi veya bu sözleşme uyarınca ödediği bedelin iadesi için davalıya dava öncesinde bir ihtarda bulunmamıştır. Bu nedenle davacı sözleşme uyarınca ödediği bedele bedel isteminde bulunduğu ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini isteyebilir.Mahkemece satış vaadi sözleşmesi uyarınca ödenen bedele sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de bu hatanın giderilmesi HUMK'nun 438/VI maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda (1.)bentte açıklanan nedenlerle davalı vasisinin temyiz itirazlarının reddine,(2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının birinci bendinin dördüncü satırında yer alan '23.06.2006' rakamlarının hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine '13.04.2011' rakamlarının yazılmasına ,hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYE ONANMASINA ,peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 17.01.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 716 :Mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukuki sebebe dayanarak malikten mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimse, malikin kaçınması halinde hakimden, mülkiyetin hükmen geçirilmesini isteyebilir.

Bir taşınmazın mülkiyetini işgal, miras, kamulaştırma, cebri icra veya mahkeme kararına dayanarak kazanan kişi tescili doğrudan doğruya yaptırabilir.

Bir taşınmazın mülkiyetinde eşler arasındaki mal rejimi dolayısıyla meydana gelen değişiklikler, eşlerden birinin istemiyle tapu kütüğüne doğrudan tescil olunur.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Murat BÖLÜKBAŞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-03-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01605010 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.