Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2009/16930 Esas 2010/2852 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Mirasbırakanın okuryazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir. Tanıkların da, vasiyetçinin kendi önlerinde beyanda bulunduğunu ve onu tasarrufa ehil gördüklerini ifade edip, bu sözlerin yazılması ile de yetinilmeyip vasiyetnamenin kendi yanlarında resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini de belirtmeleri ve bu beyanlarının altını imzalamaları gerekmektedir. TMK'nun 535. maddesindeki ön görülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Tanıkların, vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerine ait beyanları bulunmamaktadır.
(Karar Tarihi : 23.02.2010)
Dava: Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, mümkün olmadığı takdirde tenkis istenilmiştir. Mahkemece davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine; tenkis talebine ait davalarının ise, iş bu davadan tefrikine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin edilen günde temyiz eden Davacı vekili Av. E____ A____ geldi. Aleyhine temyiz edilen Davalılar vekili Av. F____ M____ geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belirli saatte dosyadaki tüm kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

Karar: Davacılar vekili dilekçesinde; vasiyetçinin, davacıların murisi olduğunu; 4.4.2000 gününde Tekirdağ 1. Noterliğinde düzenlediği vasiyetnamesinin, 4.8.2006 gününde açılıp okunduğunu; ancak, vasiyetnamenin şekil bakımından geçerlilik koşullarına aykırı düzenlendiğini, vasiyetçinin vasiyeti düzenlerken akli melekelerinin de yerinde olmadığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, mümkün olmadığı takdirde miras hisseleri oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece; "... Adli Tıp Kurumu'nun 14.1.2009 gün 144 Karar s. raporu ile vasiyetçi Ş____ G____'ın 04.04.2000 akit gününde fiil ehliyetine haiz olduğunun rapor edildiği görülmekle, bütün dosya kapsamı değerlendirildiğinde vasiyetnamenin yapılış şekli, içeriği, tanık beyanları ve Adli Tıp Kurumu raporu; vasiyetçinin vasiyetinin iradesi ile düzenlendiğini yansıttığından, davacının vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ait davalarının bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir, gerekçesiyle" davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ait davalarının ise iş bu davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

1- Vasiyetnamenin iptali davası yönünden;

Mirasbırakanın okuryazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir. Tanıkların da, vasiyetçinin kendi önlerinde beyanda bulunduğunu ve onu tasarrufa ehil gördüklerini ifade edip, bu sözlerin yazılması ile de yetinilmeyip vasiyetnamenin kendi yanlarında resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini de belirtmeleri ve bu beyanlarının altını imzalamaları gerekmektedir. TMK'nun 535. maddesindeki ön görülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Tanıkların, vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerine ait beyanları bulunmamaktadır.

Dava konusu vasiyetname açıklanan şekil kurallarına uygun olarak yapılmamıştır. O halde, vasiyetnamenin iptal edilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2- Tenkis talebi yönünden,

Davacılar, dava dilekçesinde; açıkladıkları sebeple, vasiyetnamenin iptal edilmesine karar verilmesini, mümkün olmadığında mahfuz hisseleri oranında tenkis talep etmişlerdir.

Mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebi reddedildiğinden bahisle tenkis talebine ait dava tefrik edilmiştir. Oysa, terditli olarak açılan ve aynı dilekçe ile dava konusu edilen tenkis isteminin iş bu davada bakılıp sonuçlandırılması gerekir. Zira, tenkis davasının tefrik edilmesi ve ayrı bir esasa kaydı davayı uzatacağından; usul ekonomisine aykırılık oluşturur. Bu nedenle, mahkemece verilen tefrik kararı da usul ve kanuna aykırı olup, doğru değildir.

KARAR : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 750 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 535 :Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.

Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 25-02-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,08719707 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.