Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 2011/9102 E. 2011/11158 K İçtihat

Üyemizin Özeti
Borçlar Kanununun 359. maddesi uyarınca açık ayıpların eserin tesliminden sonra iş sahibi tarafından işin mutat cereyanına göre imkan bulur bulmaz muayenesi ve kusurların yükleniciye bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde eser iş sahibi tarafından mevcut hali ile kabul edilmiş sayılır.
(Karar Tarihi : 28.09.2011)
T.C.
YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
KARAR
Davacı binasında bazı imalatların yapılması için davalı ile düzenledikleri 19.02.2010 tarihli sözleşme olduğunu sözleşme bedeli 7.000,00 TL nin davalıya peşin olarak ödendiğini,ancak binanın yan duvarlarındaki kaynak taşlarının fen ve amacına uygun imal edilmediğini,imal edilen küpeştelerde eksiklikler bulunduğunu ileri sürerek yaptığı bu ödemenin davalı yükleniciden tahsilini talep etmiştir.
Davalı,davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece,bilirkişi raporu benimsenerek 5.282,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davalı yüklenicinin temyiz dilekçesindeki beyanından taraflar arasında sözlü bir eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Bunun sonucu olarak davalı yüklenicinin davacının dava dilekçesinde eklediği 19.02.2010 tarihli sipariş sözleşmesindeki işlerin yapımının üstlendiğinin kabulü gerekir.
Eser sözleşmesi,karşılıklı edimleri içeren bir iş görme sözleşmesidir yüklenicinin edimi eseri sözleşmeye ,fen ve amacına uygun meydana getirilerek iş sahibine teslim etmek,iş sahibinin karşı edimi ise kendisine teslim edilen esere bir bedel ödemektir.Eser yüklenicinin sanat ve duruma göre becerisini gerektiren bir emek sarfıyla gerçekleşitirilen sonuçtur.İş sahibi,ısmarladığı eserde belli niteliklerin bulunmasını arzu eder. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde,sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur.Bu bakımdan teslim edilecek eserin sözleşmesine fen ve sanat kurallarına uygun iş sahibinin beklentilerini karşılar özelliği taşıması gerekir. Aksi halde eser ayıplı ya da eksik imal edilmiştir. Bu gibi durumlarda da yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar.
Bir tanımlama yapmak gerekirse ayıplı eser, yapılan bir şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine kabule zorlanamayacağı derecede kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı eserdir.Bu gibi durumlarda eser,sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfları taşımaz.Eserdeki ayıbın büyüklüğü ise o eserin iş sahibi tarafından kabulü şansını azaltır.
Ayıp, değişik şekillerde ortaya çıkabilir.Borçlar Kanununun ayıba ilişkin 360-362 maddelerine bakılırsa bunlar önemli-önemsiz ayıp,gizli-açık ayıplardır.Ancak doktrinde eserdeki ayıbın fiili-hukuki ayıp,asli- tali ayıp gibi bazı ayrımlara da tabi tutulduğu görülmektedir.Bunlardan açık ayıp,eserin iş sahibine teslimi zamanında kolaylıkla görülebilecek ayıplardır.Buna karşılık gizli ayıplar ise,eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendisini gösteren ayıp türüdür.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince,
Mahkemenin hükme dayanak aldığı bilirkişi raporunda,davacının binasına yapılan dış cephe taş kaplama imalatının kuzey batısıyla diğer üç cephesi arasında bariz işçilik farkı bulunduğu bunların giderilme bedelinin de 4.162,50 TL olduğu saptanmıştır.Bilirkişinin sözleşme ve fenne aykırı kabul ettiği imalatlar açık ayıp niteliğindedir. Borçlar Kanununun 359. maddesi uyarınca açık ayıpların eserin tesliminden sonra iş sahibi tarafından işin mutat cereyanına göre imkan bulunur bulunmaz muayenesi ve kusurların yükleniciye bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde eser iş sahibi tarafından mevcut hali ile kabul edilmiş sayılır.Sözü edilen bilirkişi raporundaki iç merdivene yapılması kararlaştırılan küpeşte imalat bedeli olan 1.120,00 Tl ise eksik iş kalemine ilişkindir. Eksik işin iş sahibine teslimi söz konusu olamayacağından,bunlardan dolayı iş sahibinin ayıp ihbarında bulunması gerekmez.Ne var ki mahkemece iş sahibi tarafından açık ayıplı işler sebebiyle davalı yükleniciye Borçlar Kanununun 359.maddesi anlamında bir ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı hususu üzerinde durulmamıştır.
Bu durumda mahkemece davacıdan açık ayıplı işler sebebi ile ayıp ihbarına ilişkin delilleri istenip toplanmalı,gerek duyulursa tanıklar yeniden çağırılarak davacının yükleniciye ayıp ihbarı yapıp yapmadığı sorularak tespit edilmeli,ayıp ihbarı yapıldığı kanıtlanırsa dava şimdiki gibi kabul edilmeli,aksi halde davacının açık ayıplı imalatlardan dolayı istemi reddolunmalıdır.
Değinilen yön üzerinde durulmaksızın istemin yazılı olduğu şekilde kabulü doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır.
KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine28.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 359 :İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkânını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeğe mecburdur.

İki taraftan her birinin, imal olunan şeyi masrafı kendisinden olmak üzere ehli hibreye muayene ettirilmesini ve muayene neticesinin bir raporla tesbitini istemeğe hakkı vardır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Murat BÖLÜKBAŞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 01-11-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01820111 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.