Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6102 S.lı Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 210
(Değişik madde ve başlığı: 6335 S.K.-26.06.2012/m.13)

"(1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu Kanunun ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkilidir. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyarlar. Ticaret şirketlerinin, bu Kanun kapsamındaki işlemleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir. Bu denetimin ilkeleri ve usulü ile denetime tabi işlemler Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle düzenlenir.

(2) Diğer bakanlık, kurum, kurul ve kuruluşlar, ancak kendilerine kanunla tanınan yetkinin sınırları içinde kalmak şartıyla ve öngörülen amaç, konu ve şekle tabi olarak şirketlere ilişkin düzenlemeler yapabilir.

(3) Kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, bu tür işlem, hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde fesih davası açılabilir.”

Gerekçesi

Üyemizin Notu: Birinci fıkra: Madde Sanayi ve Ticaret Bakanlığına şirketlere ilişkin düzenleme yetkisini açık ve net bir şekilde vermektedir. SPK ve BDDK gibi özerk kuruluşların kural koyma yetkisini kanunla tanırken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bu yetkiyi tanımamak hem doğru olmaz hem de yapısal bir çelişki yaratılmış olur. Birinci fıkra geleneğe uygun olarak Bakanlık düzeyinde yapılan ve daha çok mevzuatın doğru uygulanmasına odaklanmış olan denetlemeyi de Sanayi ve Ticaret Bakanlığına vermiştir.

İkinci fıkra: Bu fıkra, Türk uygulamasının tedavisi güç bir hastalığına çare bulmaya yöneliktir. Şirketler, özellikle anonim şirketler alanında, birçok bakanlık, kurum ve kuruluş, şirketin işletme konusuyla veya sermaye piyasasıyla ilgileri dolayısıyla şirketin kuruluşuna ve esas sözleşme değişikliklerine izin vermek istemekte, izni esas sözleşmeye madde eklenmesi gibi şartlara bağlamaktadırlar. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkeleri ile bağdaşmayan bu tür uygulamalara karşı Tasarıda birçok hükümle önlem alınmaya çalışılmıştır (madde 340 gibi). Bu fıkra da bu hükümlerden biridir. Tasarıya, "izin verme"nin denetlemek olmadığı ve "bürokrasi"nin çoğu kez denetlemeye yararı olmayan izinle başladığı görüşü hâkim olmuştur. Nesnel normlar (normatif sistem) hukuk güvenliğini sağlamakta, izin ise önemli bir yarar sağlamamaktadır.

Üçüncü fıkra: Üçüncü fıkra 6762 sayılı Kanunun 274 üncü maddesinin ikinci fıkrasından esinlenerek kaleme alınmıştır. Mevcut metinden iki noktada ayrılınmıştır. Bunlardan birincisi fesih davasının sadece sermaye şirketlerine özgülenmiş olmasıdır. Şahıs şirketlerinde kamu düzenine aykırılık olasılığının çok dar varsayımlarda gerçekleşebileceği düşünülmüştür. Ayrıca, ultra viresin kaldırılmış olması nedeniyle işletme konusuna aykırılığın söz konusu şirketlerde fesih davasına yol açmaması gerekir. İşletme konusuna aykırı işlemlerde fesih davasının sermaye şirketlerinde korunmuş olması önemli ve etkili aykırılıklarda boşluk yaratmamak görüşünden kaynaklanmaktadır. Ancak, mahkemelerin bu sebeple fesih davalarını, varolan duruma nazaran daha büyük bir özenle ve yeni ölçekler bağlamında ele alacakları şüphesizdir. İkinci olarak fesih davasının açılabilmesi için bir yıllık bir süre verilmiştir. Bu sürenin niteliğinin saptanması yargı kararlarına ve öğretiye bırakılmıştır.


Adalet Komisyonu Raporu'ndan:
Tasarının 210 uncu maddesi, Alt Komisyonca aşağıda belirtilen gerekçelerle değiştirilmiştir:

İşlemlerin denetlenmesine ilişkin Tüzüğün uygulama alanının tüm ticaret şirketlerini kapsayacak şekilde genişletilmesinin daha uygun olacağı, basitleştirilmiş şekilleri ile de olsa Türk Muhasebe Standartlarının uygulanmasına ilişkin yeni ve reform niteliğindeki sistemin de bunu ayrıca gerekli kıldığı düşünülerek birinci fıkranın ikinci cümlesi "Ticaret şirketlerinin" olarak değiştirilmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin başında "Devamlı sayılabilecek şekilde" ibaresi, hükmün alanını daralttığı ve uygulamada güçlükler doğuracağı gerekçesiyle, Tasarıdan çıkarılmıştır. Aynı gerekçe ile "sermaye şirketleri" ibaresi "şirketler"e çevrilmiştir. Ayrıca deneyimlerden hareketle kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemler için hazırlık yapılması ile muvazaalı faaliyetler de hükmün kapsamına alınmıştır. "Muvaazalı faaliyetler" terimi muvazaalı işlemleri de kapsadığı için tercih edilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca benimsenmiş, ayrıca maddenin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki gerekçelerle değiştirilmiştir.

Maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, tartışma ve karışıklıklara yol açmaması, denetimin uzman ve kariyer personel tarafından yapılmasını teminat altına alması açısından değişiklik yapılmıştır.

Diğer yandan aynı maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ticaret şirketleri ile ilgili tebliğ yayınlama yetkisi verilmiş olması nedeniyle, diğer Bakanlık kurum ve kuruluşların sadece sermaye şirketlerine ilişkin düzenlemelerde Bakanlığın uygun görüşünü alma yükümünün ticaret şirketlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda; diğer Bakanlık, kurum ve kuruluşlar tarafından ticaret şirketleri ile ilgili yapılan ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının görüşüne sunulan bir düzenlemeye ilişkin öngörülen yedi günlük yazılı görüş bildirme süresinin, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yapılacak sağlıklı bir değerlendirmeyi teminen otuz gün olarak değiştirilmesi uygun olacaktır.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 03-07-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02276707 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.