Üyemizin Notu:
Bu maddede, 253. maddenin şerhinde de belirttiğimiz üzere, suçun kovuşturma aşamasında uzlaştırma kapsamında bir suç olduğu anlaşılır ise bu aşamada dahi mahkeme tarafından uzlaştırma yoluna gidilmesinin zorunluluğu belirtilmiştir. 253. maddenin şerhinde belirttiğimiz her durumun bu madde açısından da geçerli olduğunu belirtmekle birlikte madde bakımından birkaç önemli hususa değinmekte yarar görmekteyiz.
Madde metni kovuşturma aşamasından bahsetmektedir. Bu durumda, kovuşturma aşamasının başlangıç ve bitişinin bilinmesi zorunluluk arz etmektedir.
Bildiğimiz üzere, iddianamenin kabul edilmesinden hüküm aşamasına kadar geçen süreye verilen isim, kavuşturma aşamasıdır. Mahkeme, iddianamenin verildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde iddianameyi inceleyip kabul veya reddetmek zorundadır. Bu yönüyle, iddianamenin kabulünden önce suçun uzlaştırma kapsamına girdiğinin fark edilmesi durumunda, kovuşturma aşamasına geçmeden savcılığa iddianamenin iade edilmesi gerekecektir. İddianamenin kabulüne kadar geçen sürede suçun uzlaştırma kapsamına girdiğinin fark edilmemesi durumunda kovuşturma aşaması başlayacaktır. Hüküm aşamasına kadar geçen sürenin hepsi kovuşturma aşaması olduğuna göre, ilk veya son celse ayırımı yapılmadan kovuşturmanın herhangi bir anında suçun uzlaştırma kapsamına girdiğinin fark edilmesi durumunda bu kurumun uygulanması zaruridir.
Maddenin ikinci fıkrasında, uzlaşmanın kabul edilmesi ve uzlaşma hükmü sonucunda sanığın edimini hemen yerine getirmesi sonucunda davanın düşürülmesine karar verileceği ve fakat uzlaşma hükmüne göre sanığın ediminin yerine getirilmesi ileri bir tarihe bırakılmış, takside bağlanmış yahut süreklilik arz etmiş ise 231. maddedeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verileceği belirtilmektedir. Şüphesiz ki, hükmün açıklanması sanığın edimini tam olarak ifa edeceği ana kadar geri bırakılacaktır.
TOKBAŞ Hakan, Türkiye Mevzuatında Şerefi İhlal, s.182-183
|