Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2003/7040, Karar: 2004/6389 İçtihat

Üyemizin Özeti
Kooperatifler Kanunu'nda; yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personelinin kooperatifle, ortaklık işlemleri dışında, bizzat veya dolaylı olarak, kooperatif konusuna giren sözleşme yapmaları halinde; işbu sözleşmenin batıl olduğu emredici/kamu düzenine ilişkin bir düzenlemedir.

Temyize konu davada öncelikle yukarıdaki düzenlemeye göre taraflar arasındaki sözleşmenin batıl olup olmadığı belirlenmelidir. Sözleşmenin batıl olduğu saptanırsa yüklenici, yaptığı işin bedelini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre maliyet bedeli üzerinden talep edebilir.

Taraflar arasında akdedilen sözleşme geçerli ise; sözleşmenin geriye veya ileriye etkili feshi halindeki hukuksal durumları değerlendirilip; buna göre tarafların hak ve borçları belirlenmelidir.
(Karar Tarihi : 09.12.2004)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Yanlar arasında yapıldığı bildirilen "Sözleşme" başlıklı tarihsiz sözleşme gereğince; ____'de bulunan 15 pafta ve 1140 parsel sayılı olarak tapuya kayıtlı taşınmaz üzerine, sözleşme ve eklerinde belirtilen koşullarla inşaat yapmayı; T____ İmalat İnşaat Turizm Ticaret Anonim Şirketi yüklenmiştir. ____ Toplu Konut Yapı Kooperatifi ise, iş sahibidir. Yanlar arasındaki bu sözleşme hukuksal niteliğince ve Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlandığı üzere, bir "eser" sözleşmesidir.

Diğer davaların birleştirilip yargılamaları sürdürülen 1995/768 Esas sayılı davada; davacı yüklenici, sözleşme dışı iş bedelinin ödetilmesi istemli icra takibine takip borçlusu kooperatifin itirazının iptalini; 1996/369 Esas sayılı davada eser sözleşmesinin iş sahibi kooperatif tarafından haksız fesih olunması sebebiyle kâr mahrumiyetiyle işlemiş temerrüt faizinin ve ceza şartının davalı iş sahibi kooperatiften tahsilini; 1997/455 Esas sayılı davada sözleşme kapsamındaki imalat bedeli ve işlemiş temerrüt faizinin ödetilmesi istemli icra takibine kooperatifin itirazının iptalini istemiştir.

İş sahibi kooperatif tarafından açılan 1996/758 Esas sayılı davada ise; yüklenici şirketin kusurlu yaptığı işlerden doğan zarar ile eksik işler bedeli toplamı olan (18.108.000.000) TL tazminatın yüklenici şirketten tahsili istenmektedir.

Davacı-davalı kooperatif davasında, kooperatif müdürü olan A____ ve kooperatif başkanı olan Y____ ile bunların ortakları ve yönetim kurulu üyesi oldukları yüklenici şirket arasında "eser-inşaat" sözleşmesinin yapıldığını ve 1163 sayılı Kooperatifler Yasasına aykırı olarak sözleşmenin düzenlenmiş olduğunu ileri sürmüştür. Gerçekten de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 59/6. maddesi gereğince; yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz. Anılan yasa hükmü "emredici" hukuk kuralı olduğundan bu hükme aykırı yapılan sözleşmeler, batıldır. Bu hususun mahkemece doğrudan gözetilmesi zorunludur. Oysa, mahkemece, yanlar arasındaki sözleşmenin, 1163 sayılı Kanunun 59/6. maddesi hükmüne göre geçersiz olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Yanlar arasındaki sözleşme, anılan yasa hükmü gereğince geçersiz ise; yüklenici, sebepsiz iktisap kurallarına dayalı olarak, karşı tarafın mal varlığına giren iş bedeline, kârsız olarak sadece maliyet bedeli üzerinden hak kazanır.

Yanlar arasındaki "eser" sözleşmesi geçerli ve objektif ifa imkansızlığı da yoksa; yanlarca haklı yahut haksız olarak sözleşmenin geriye veya ileriye etkili feshi halinde hukuksal sonuçlara göre tarafların hak ve borçları belirlenebilir. İki taraflı sözleşmeyi bozan alacaklı, Borçlar Yasasının 108/1. maddesi uyarınca, kendine düşen borcu ödemekten kaçınabilir ve yapmış olduğu ödemeyi geri isteyebilir. Ayrıca aynı Kanunun 108/2. maddesi gereğince de eğer borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlayamazsa, alacaklı sözleşmenin ifa olunmamasından doğan zararının yani menfi zararının ödetilmesi isteminde de bulunabilir. Sözleşmenin tarafları, Borçlar Yasasının 106.maddesinde öngörülen üç seçimlik haklarından biri olan "sözleşmenin feshi" hakkının kullanılması yerine; koşulları oluşmuş ise diğer haklardan "sözleşmenin aynen ifasını ve gecikme tazminatının ödetilmesini" isteyebilir. Yahut "ifadan vazgeçme ve müspet zararının tazmini talebinde" bulunabilir.

Az yukarda özetle açıklandığı üzere; yüklenici bir davasında yaptığını ileri sürdüğü "sözleşme dışı işler" bedelinin; diğer bir davasında iş sahibince sözleşmenin haksız fesih olunduğu iddiasıyla aynen ifadan vazgeçerek olumlu (kâr mahrumiyeti) zararının ve 1997/455 esas sayılı davasında da "ödenmeyen iş bedeli kısmının" ödetilmesini istemektedir. İş sahibi kooperatif ise davasında "sözleşmenin aynen ifasını" istemiştir. Davaların konusu özetle açıklanan içerikli olmasına karşın; yanlar arasındaki sözleşme geçerli ise, ileriye yahut geriye etkili olarak fesih olunup olunmadığı fesih olunmuş ise feshin haklı nedenlere dayalı olup olmadığı mahkemece araştırılmamıştır. Oysa fesih hakkı yenilik doğurucu bir hak niteliğindedir. Karşılıklı borç içeren inşaat sözleşmelerine konu ilişkilerde, sözleşmenin feshine ilişkin irade beyanı karşı tarafa ulaşmakla hukuksal sonuç doğurur ve bu irade beyanı sahibini mutlak bağlayıcı olup, haklı nedene dayandığı veya karşı tarafça kabul edildiği durumlarda muhatabı da bağlar.

Sözleşmenin geriye etkili feshi halinde; artık sözleşmeden hiçbir hak ve yükümlülük doğmaz ve doğmuş olanlar da sona erer. Yalnız sözleşmeyi bozan taraf değil, sözleşmenin taraflarından her biri yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınabilir ve yerine getirmiş olduğu edimleri de Borçlar Kanununun 63 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca sebepsiz mal edinme kurallarına göre geri isteyebilir. Yüklenicinin temerrüdü sebebiyle, sözleşme iş sahibi Kooperatif tarafından fesholunmuş ise yüklenicinin yaptığı iş bu bağlamda yaptığı sözleşme konusu inşaat, iş ya da arsa sahibinin mal varlığını haksız olarak artırdığı oranda geriye isteme hakkı sağlar. İş sahibi kooperatif tarafından sözleşme haksız olarak fesholunmuş ve haksız fesih kabul edilmemiş ise, yüklenicinin ya sözleşmenin aynen ifasını ya da aynen ifadan vazgeçip ifa yerine geçen olumlu zararını isteyebileceği kuşkusuzdur.

Özetle açıklanan bu hukuksal çerçeve dahilinde ve özellikle Borçlar Yasasının 106-108. maddeleri hükümleriyle 355 ve izleyen maddeleri hükümlerine göre yanlar arasındaki sözleşme koşulları ve yanların hak ve borçları değerlendirilmeden; HUMK'nun 388 ve 389.maddeleri hükümlerine aykırı olarak hangi maddi olayların hangi hukuksal sebeplerle davaların reddini gerektirdiği açıklanmadan yeterli araştırma ve soruşturma yapılmadan hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporlarına yollama yapılarak ve ayrıca davacı-davalı şirketin tüzel kişiliğinin devam edip etmediği dahi araştırılmadan mahkemece davaların reddine karar verilmiş olması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 09.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Kooperatifler Kanunu MADDE 59 :Temsile yetkili şahıslar kooperatif namına onun amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabilir.

       Bu temsil yetkisinin sınırlandırılması iyi niyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hiçbir hüküm ifade etmez. Temsil yetkisinin sadece esas müessesenin veya bir şubenin işlerine hasrolunmasına veya kooperatif unvanının birlikte kullanılmasına dair ticaret siciline tescil edilmiş olan kayıtlar saklıdır.

       Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur.

       (Ek fıkra: 06/10/1988 - 3476/15 md.) Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır.

       (Ek fıkra: 06/10/1988 - 3476/15 md.) Alınacak gayrimenkullün kooperatifin amacına uygun olması gerekir.

       (Ek fıkra: 06/10/1988 - 3476/15 md.) Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.

       (Ek fıkra: 06/10/1988 - 3476/15 md. ) Kooperatif ve üst kuruluşlarca tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar, eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi, yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşıyamaz.

       (Ek fıkra: 06/10/1988 - 3476/15 md.) Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-05-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02261400 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.