Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6098 S.lı Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 601
Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.

Borç, alacaklının borçluya yapacağı bildirim sonucunda muaccel olacaksa kefil, kefalet sözleşmesinin kurulduğu tarihten bir yıl sonra alacaklıdan, bu bildirimi yapmasını ve borç bu suretle muaccel olunca, yukarıdaki fıkra hükümleri uyarınca takip ve dava haklarını kullanmasını isteyebilir.

Alacaklı, kefilin bu istemlerini yerine getirmezse, kefil borcundan kurtulur.

Gerekçe

Üyemizin Notu: 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 494 üncü maddesini karşılamaktadır.

Tasarının üç fıkradan oluşan 601 inci maddesinde, süreli olmayan kefalette, kefaletin sona ermesi düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 494 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. Mahdut olmayan zaman için kefalet" şeklindeki ibare, Tasarıda "IV. Süreli olmayan kefalette" şeklinde değiştirilmiştir.

Maddenin birinci fıkrasında, 818'sayılı Borçlar Kanunu’nun 494 üncü maddesinin birinci fıkrasından farklı olarak, süreli olmayan' kefaletin, kefalet türlerine göre sona ermesi düzenlenmiştir. Buna göre. asıl borcun muaccel olması koşuluyla, adi kefalette her zaman, müteselsil kefalette ise kanunun öngördüğü hâllerde, kefil, alacaklıyı bir ay içinde dava ve takip haklarını kullanması, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesi ve ara vermeden takibe devam etmesi konusunda istemde bulunabilecektir. Böylece, diğer süreli olmayan sözleşmelere benzer biçimde, kefilin, açıklanan yolu izleyerek kefalet sözleşmesini sona erdirebileceği kabul edilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 494 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan çeviri yanlışlığı düzeltilerek, Tasarıda "alacaklının borçluya yapacağı bildirim sonucunda muaccel olacaksa" denilmiştir.

Maddenin son fıkrası ise, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 494 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesiyle benzer içeriğe sahiptir. Ancak bu cümle Tasarıda ayrı bir fıkra hâlinde kaleme alınmış ve böylece maddenin birinci ve ikinci fıkralarını kapsayacak şekilde, kefilin, yaptığı istemlerin gereğinin alacaklı tarafından yerine getirilmemesi durumunda borcundan kurtulacağı hükme bağlanmıştır.

Sistematik yapısı ile metninde yapılan düzeltme ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre bir hüküm değişikliği yoktur.

Maddenin düzenlenmesinde kaynak İsviçre Borçlar Kanunu’nun 511 inci maddesi göz önünde tutulmuştur.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 29-03-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02550411 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.