Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5717 S.lı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun

Kabul Tarihi : 4 Aralık 2007
THS'deki Şerh Sayısı : 4 [Şerhleri Listeleyin]
Bu şerh Türk Hukuk Sitesi Çocuk Hakları Çalışma Grubu tarafından geliştirilmektedir.

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1. Bu Kanunun amacı; velayet hakkı ihlal edilerek Sözleşmeye taraf bir ülkeden diğer bir taraf ülkeye götürülen veya alıkonulan çocuğun mutat meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine veya şahsi ilişki kurma hakkının kullanılmasına dair 25/10/1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmenin uygulanmasını sağlamaya yönelik usul ve esasları düzenlemektir
 1 Bilgi    2  Ekli Dosya   
Kapsam
MADDE 2. Bu Kanun, bir kişiye veya bir kuruma tek başına veya birlikte kullanılmak üzere tevdi edilmiş bulunan ve yer değiştirmenin veya alıkonulmanın gerçekleştiği sırada fiilen kullanılmakta olan velayet veya şahsi ilişki kurulması haklarının ihlalinden hemen önce mutat meskeninin bulunduğu taraf ülkelerden birinde bulunan çocuklara uygulanır.
Tanımlar
MADDE 3. Bu Kanunda geçen;

a) Merkezi Makam: Adalet Bakanlığını,

b) Başvuru sahibi: Bu Kanun kapsamında çocuğun yeri değiştirilmeden veya alıkonulmadan önce bakım, gözetim ve koruma veya şahsi ilişki kurma hakkını fiilen kullanan gerçek kişi ile kurum ve kuruluşları,

c) Çocuk: Onaltı yaşını tamamlamamış kişileri,

d) Velayet hakkı: Çocuğun bakım, gözetim ve koruma ile meskenini tayin etme hakkını,

e) Şahsi ilişki kurma hakkı: Çocuğun belirli bir süre mutat meskeninin bulunduğu yerden başka bir yere götürülmesi hakkını,

f) Sözleşme: 25/10/1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmeyi,

g) Genel Müdürlük: Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünü,

h) Uzmanlar: Sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagog gibi meslek mensuplarını,

ı) Mahkeme: Aile mahkemesini, ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM

Merkezi Makamın Alacağı Tedbirler

Merkezi Makam
MADDE 4. (1) Sözleşmenin öngördüğü yükümlülükler Merkezi Makam tarafından, mahalli Cumhuriyet başsavcılıkları aracılığı ile yerine getirilir.

(2) Merkezi Makam, başvuruda bulunan adına çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulmasını sağlamak amacıyla idari ve adli işlemleri yapmaya yetkilidir.
Merkezi Makamın görevleri
MADDE 5. (1) Merkezi Makam, mahalli Cumhuriyet başsavcılığı aracılığı ile;

a) Sözleşme kapsamında çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulma hakkının kullanılması konusunda bir başvurunun yapılmasını müteakip çocuğun bulunduğu yerin tespiti ile menfaatlerinin korunması için kolluk ve diğer yetkili makamları görevlendirmek de dahil olmak üzere gerekli bütün tedbirleri alır.

b) Çocuğun, kendisini kaçırmış olan kişinin rızası ile iadesi veya taraflar arasında sulh yoluyla bir çözüme ulaşılmasını teminen gerekli bütün tedbirlerin alınmasını sağlar.

c) Çocuğun, kendisini kaçırmış olan kişinin rızası ile iadesi veya taraflar arasında sulh yoluyla bir çözümün bulunması mümkün değilse, çocuğun iade edilip edilmeyeceği veya şahsi ilişki hakkının kullanılması konusunda bir karar verilmek üzere yetkili mahkemeye dava açar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Usul Hükümleri

Görev ve yetki
MADDE 6. (1) Bu Kanunun uygulanmasından doğan dava ve işlerde görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesi bulunmayan yerlerde bu Kanun kapsamına giren dava ve işlerde 9/1/2003 tarihli ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.

(2) İade veya şahsi ilişki kurulması hakkında başvuru yapıldığı sırada çocuğun halen oturduğu veya 10 uncu maddeye göre koruma altına alındığı yer mahkemeleri yetkilidir
Başvuru usulü
MADDE 7. (1) Çocuğun, velayet hakkı ihlal edilerek yerinin haksız olarak değiştirildiğini veya alıkonulduğunu ileri süren kişi, kurum veya kuruluş, çocuğun geri dönmesini sağlamak için çocuğun mutat meskeninin bulunduğu merkezi makama veya Merkezi Makama veya Sözleşmeye taraf diğer herhangi bir devlet merkezi makamına başvurabilir.

(2) Çocuğun iadesi hakkındaki davalar, Merkezi Makam adına mahalli Cumhuriyet başsavcılığınca açılır.

(3) Davanameye yabancı merkezi makam veya başvuruda bulunan veyahut çocuğu yanında bulunduran kişi tarafından ibraz edilen belgeler eklenir. Bu Kanunun uygulanmasında merkezi makam tarafından gönderilen belgelerin tasdiki aranmaz.

(4) Mahkeme çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulması talebinin değerlendirilmesine esas olmak üzere, gerekli gördüğü tüm bilgi ve belgelerin ibrazını isteyebilir.
Sulh yoluyla çözüm
MADDE 8. Mahkeme, bu Kanunun uygulanmasından doğan dava ve işlerde esasa girmeden önce, çocuğun iadesini uzmanlardan da yararlanarak sulh yoluyla teşvik eder. Sulh sağlanamadığı takdirde yargılamaya devam olunarak esas hakkında karar verilir.
Yargılama usulü
MADDE 9. (1) Çocuğun iadesine dair davaname, duruşma günü ile birlikte taraflara tebliğ olunur.

(2) Bu Kanunun uygulanmasından doğan tüm dava ve işler basit yargılama usulüne göre öncelikle ve acele görülür.
 1  İçtihat   
Geçici koruma tedbirleri
MADDE 10. Mahkeme, talep üzerine veya re'sen çocuğun yüksek yararının tehlikeye düşmesini önlemek için dava sonuna kadar aşağıda belirtilen geçici tedbirlere, gerektiğinde çocuğun görüşünü ve uzmanlardan rapor almak suretiyle karar verebilir:

a) Bakım ve gözetimi üzerine alan akrabalardan birine teslim.

b) Bakım ve gözetimi üzerine alan güvenilir bir aile yanına yerleştirme.

c) Çocuk bakımı ve yetiştirme veya benzeri resmi yahut özel kurumlara yerleştirme.

d) Resmi veya özel bir hastaneye veya tedavi evine yahut eğitimi güç çocuklara mahsus kurumlara yerleştirme.
Şahsi ilişki kurulması
MADDE 11. (1) Şahsi ilişki kurma hakkının korunması veya tesisi talebi ile bu talep üzerine yürütülecek adli ve idari işlemler, çocuğun iadesi talebi hakkındaki usul ve esaslara tabidir.

(2) Çocuğun iadesi veya çocukla şahsi ilişki kurulması davasının neticelenmesine kadar, mahkemece başvuruda bulunan ile çocuk arasında geçici olarak şahsi ilişki kurulması kararı verilebilir.
İade davasında velayet
MADDE 12. Çocuğun iadesine dair bir karar verilmiş ise bu hükümde ayrıca velayete ilişkin karar verilmez. Ancak, çocuğun iadesi talebinin reddine karar verilmesi halinde, velayet hakkına dair bir karar verilebilir.
Velayet kararının iade davasına etkisi
MADDE 13. Çocuğun iadesi başvurusunun yapılmasından sonra verilmiş bir velayet kararı, bu Kanun hükümleri çerçevesinde çocuğun iadesi talebinin reddine gerekçe oluşturmaz.
Bekletici mesele
MADDE 14. Görülmekte olan bir iade davası sırasında velayet davası da açılmış ise velayete ilişkin dava bekletilir
Davaların ayrılması
MADDE 15. İade davası ile velayet davası birleştirilmiş ise birleştirilen davalar tefrik edilerek öncelikle iade davası görülüp sonuçlandırılır.
Adli tatil
MADDE 16. (1) Bu Kanunun uygulanmasından doğan dava ve işler adli tatilde de görülür.

(2) Bu Kanunun uygulanmasından doğan dava ve işlerde, 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun adli tatil nedeni ile sürelerin uzatılmasına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Kararın kesinleşmesi
MADDE 17. (1) Çocuğun iadesine veya şahsi ilişki kurulmasına dair kararlar kesinleştiğinde yerine getirilir.

(2) Çocuğun iadesi ve şahsi ilişki kurulması hakkındaki kararlara karşı Merkezi Makam, başvuruda bulunan veya davalı tarafından kanun yoluna başvurulabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Kararların Yerine Getirilmesi

Kararın yerine getirilmesi
MADDE 18. (1) Çocuğun iadesine veya şahsi ilişki kurulmasına dair ilamlar, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümlerine göre çocuğun bulunduğu yerdeki icra müdürlüğünce İcra ve İflas Kanununun 25 inci maddesinde yazılı şekilde bir icra emri tebliğ etmeksizin yerine getirilir.

(2) Bu Kanun gereğince verilen geçici tedbir kararları Cumhuriyet başsavcılığınca, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veya ilgili diğer kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yerine getirilir.
İcra müdürlüğünün yetkisi
MADDE 19. (1) Çocuğun iadesi ve şahsi ilişki kurulmasına dair ilamın icrası sırasında, çocuğu yanında alıkoyan kişi bulunmaz veya hemen bulundurulması mümkün olmazsa ilamın yerine getirilmesi yokluğunda yapılır.

(2) Çocuğu alıkoyan kişi icra müdürlüğünün isteği halinde, çocuğun bulunabileceği yerleri derhal göstermek zorundadır. Bu yerler gerektiğinde zorla açtırılır.
Kolluk kuvvetlerinin görevleri
MADDE 20. Zor kullanma hususunda bütün kolluk kuvvetleri icra müdürlüğünün yazılı başvurusu üzerine kendisine yardım etmek ve emirlerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Koruma tedbirlerinin yerine getirilmesi
MADDE 21. Çocuk hakkında alınacak her türlü koruma tedbirleri sırasında, fiziksel ve zihinsel yönden zarar görmemesi için İcra ve İflas Kanununun 25/b maddesinde öngörülen hükümler uygulanır.
İcranın ertelenmesi
MADDE 22. İlamın yerine getirilmesinin, çocuğun fiziksel ve duygusal yönden gelişimini ağır bir tehlike altında bırakacağının uzman tarafından tespit edilmesi durumunda, icra müdürü tarafından, talep üzerine veya re'sen söz konusu tehlike ortadan kalkıncaya kadar icra ertelenir.
Çocuğun iadesi
MADDE 23. İade veya şahsi ilişki kurulmasına dair kararların icrası suretiyle çocuğun teslimi ancak başvuruda bulunanın veya tayin edeceği bir kişi yahut kurum yetkilisinin huzurunda yerine getirilir.
Çocuğun yerinin değiştirilmemesi
MADDE 24. Mahkemece, talep üzerine veya re'sen iade ya da şahsi ilişki kurulması işlemleri sonuçlanıncaya kadar çocuğun yerinin takibi için aşağıdaki geçici tedbirlerden birine ya da birden fazlasına karar verilebilir:

a) Çocuğun yurt dışına çıkışının geçici olarak durdurulması.

b) Çocuk adına pasaport alınması veya yenilenmesi işlemlerinin durdurulması.

c) Çocuğun okul, muhtarlık veya nüfus kayıtlarının alınması veya değiştirilmesi işlemlerinin durdurulması.

d) Pasaport veya kimlik kayıtlarına dava süresince el konulması.

e) Çocuğun tayin edilen sürelerde yetkili makamlarca kontrol edilmesi.

f) Bu maksatla öngörülen diğer her türlü tedbirler
Yaptırım
MADDE 25. Çocuğun iadesine veya şahsi ilişki kurulmasına dair ilamların icrası sırasında çocuğu gizleyen veya ilamın icrasından sonra tekrar kaçıran taraf ile bu fiillere iştirak edenler ve bu Kanuna göre yapılan tebliğ, tedbir ve emirlere uymayanlar hakkında, İcra ve İflas Kanununun 341 inci maddesi hükümleri uygulanır.
Çocuğun giderleri
MADDE 26. (1) Bir aile yanına veya paralı özel bir kurum ya da benzeri teşekküllere yerleştirilen çocuğun giderleri Devletçe ödenir. Ödenecek bu meblağ mahkemece verilecek bir kararla tespit edilir.

(2) Haksız yere ödeme yapılmasına sebebiyet veren ilgililere karşı Devletin, genel hükümler uyarınca rücu hakkı saklıdır.
Yargılama masrafları
MADDE 27. (1) Bu Kanunun uygulanmasından doğan dava ve işler harca tabi değildir. Yargılama masrafları kovuşturma ödeneğinden karşılanır. Bununla birlikte yargılama masrafları davayı kaybedene yükletilir.

(2) Şu kadar ki; başvuruda bulunan adına bir avukat veya müşavirin katılımından doğan masraflar ile çocuğun iadesi sebebiyle doğan masraflar kovuşturma ödeneğinden karşılanmaz.
Adli yardım
MADDE 28. Adli yardım
BEŞİNCİ BÖLÜM

Son Hükümler

Usul hükümleri
MADDE 29. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde; 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun aile hukukuna ilişkin hükümleri ile 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 9/1/2003 tarihli ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ve 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 30. Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer
Yürütme
MADDE 31. Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Geçici Madde 1.
Bu Kanun hükümleri 1/8/2000 tarihinden sonra meydana gelen bu Kanun kapsamındaki dava ve işler hakkında da uygulanır.

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02946997 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.