Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : ayzıt, Tarih : 09-02-2024 14:54
Merhaba sayın meslektaşlarım,
Paylı mülkiyette paydaşlardan biri vefat ediyor ve bu paydaşın kamu borcu var. Kamu borcu olduğundan hissesi satın alınamıyor. Biz kamu borcunun olması ve hissenin devredilememesi gerekçesiyle TMK 696'ya göre bu şahsın ve mirasçıları yeni maliklerin hisse paraları ödenerek taşınmaz hissedarlığından çıkarılması için paydaşlıktan çıkarma davası sizce açılabilir mi ? Konuya ilişkin detaylı bir araştırma yaptım fakat bir içtihada rastlayamadım. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :858, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : arwenaksamyildizi, Tarih : 08-02-2024 21:03
merhabalar meslektaşlarım. müvekkil aleyhine açılan tahliye davasında kabul kararı verildi. gerekçeli karar salı günü tebliğ edildi. tehiri icra talepli olarak istinaf ettim. derkenar icra dosyasına girdi. dosya hesabı talep ediyorum ancak dosya hesabımı yapmadı icra iki gündür. talep kabul demiş ama bi rapor yok. ilk defa tahliye davasında tehiri icraya başvuruyorum bu aşamada bilgi olarak eksiğim maalesef. biliyorum ki 3 aylık kira bedeli dosyaya depo edilecek. direkt olarak 3 aylık kirayı teminat olarak yatırıp mehil vesikası talep edebilir miyim? yapılacak dosya hesabında 3 aylık kira bedeline başka eklenti var mıdır?
not:ilam vekalet ücreti hariç, onun ayrı bir prosedür olduğunu biliyorum. teşekkürler şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1323, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avsila, Tarih : 08-02-2024 12:59
meslektaşlarım merhaba, tahliye taahüdünün icra takibine koyduk ve itiraz edildi. İtirazın iptali ve tahliye davası açacağız. Arabuluculuk başvurusu yeni bir alan olduğundan tereddütlerim var. Nasıl bir yol izlenmelidir? Uyuşmazlık türünü özellikle ne olarak seçiyorsunuz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :914, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : bersu, Tarih : 08-02-2024 11:00
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkillerin babası olan muris taşınmazını iş yeri olarak kullanılmak üzere sözlü olarak kiraya vermiş. Vefat ettikten sonra çocuklar mirasçı olarak kira ilişkisine devam etmiş ancak bu defa kiracı ile yeni tarihli yazılı bir kira sözleşmesi yapmışlar.

Kiracının, muris zamanında yazılı bir kira sözleşmesi olmasa bile yapılan ödemeler ve sair sebeplerle eskiden beri kiracı olduğuna ve kira ilişkisinin başlangıcına dair bir şüphe söz konusu değil , tespit edilebilir durumda.

Merak ettiğim husus; muris zamanında başlayan kira ilişkisi yasada aranan 10 yıllık kira süresini doldurmuş durumda.

Bu halde , mirasçılar tarafından yapılan yazılı kira sözleşmesi yeni bir sözleşme sayılmadan (kiracıya ekstra bir yük getirmeden kira bedeli ve ödenecek banka hesap numarası için yapılmış), kira ilişkisinin kesintisiz devam ettiği kabul edilerek 10 yıllık süresinin dolması sebebiyle kiraya veren kira akdinin feshi ile tahliye talep edebilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :812, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 07-02-2024 20:08
Herkese merhabalar,
Dört katılanın, bir sanığın bulunduğu dosyada tüm katılanlar yönünden sanığa ceza verilmiştir. Ceza hagbye çevrilmiştir. Manevi tazminat davası açacağız. Her kişi tarafından aynı kişiye ayrı ayrı manevi tazminat davası açayım diye düşünüyorum. Vekalet ücretinin ayrı ayrı çıkması açısından bu şekilde düşünüyorum. Siz değerli meslektaşlarımın da görüşünü almak isterim. Miktar yönünden de fikirlerinize açığım. Taraflar memurdur.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :794, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avsoruc, Tarih : 06-02-2024 19:53
Merhaba meslektaşlarım,
İhtiyaç nedeniyle tahliye talepli dava dilekçesinde tahliye konusu mecurun adresini kira sözleşmesine göre belirttik.

Ancak dava devam ederken farkettik ki; yıllar içinde mecurun bina numarası değişmiş.

Tahliye kararı takibe konu edildiğinde sanırım bu durum icra memurunun tahliyeden imtinasına dahi sebep olabilir.

Ne hikmetse tapuda da bina numarası bilgisi yok.

Halihazırda davamız devam ettiği için, bu durumu mahkemeye nasıl bildirebilirim? Maddi hataya ilişkin beyan mı sunmalı yoksa dava talebimiz ıslah mı edilmeli? Delil sunmam şart mı?

Esasen yargılamanın uzamasını engellemek adına en hızlı yolu bulmaya çalışıyorum.

Çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :720, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 06-02-2024 08:36
Merhabalar, İcranın iadesi yoluna başvuracağız ancak arada kaldığım bir husus var.

Müvekkil yıllar önce döviz borcunu fazla şekilde icra dairesine ödemiş ancak o zaman ödenen 13 bin dolar karşılığı Türk Lirası şu an 3 bin dolar değerinde. Bizim icranın iadesi yoluyla zamanında ödediğimiz miktarın döviz karşılığını ( borç aslında döviz cinsindendi, icra dairesine ancak TL yatırılabiliyor) talep edebilir miyiz?

Bununla ilgili olumlu olumsuz karar var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :719, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AV. SUNA DÖNDAR, Tarih : 02-02-2024 16:40
Merhabalar;

Maliye arazisine geçit hakkı tesisisinde husumet Milli Emlak'a mı yoksa Mal Müdürlüğüne mi yöneltilmelidir?

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :815, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3881, Tarih : 02-02-2024 13:28
Merhaba meslektaşlarım, izaleyi şuyu davamızda davalı kadın satış talep ettiğimiz konutlardan birine aile konut şerhi talebinde bulunarak mülkiyet hakkı talep ediyor. Kadının üzerine kayıtlı gayrimenkulların olması talebin reddine sebebiyet verir mi? Bu durumun şartları nelerdir? Biz evin satılmasını istiyoruz ne yapabiliriz. Yardımcı olursanız cok sevinirim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1571, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : rosinante, Tarih : 02-02-2024 10:01
Merhaba,

Kira uyarlama davasında davalı vefat etti. davalı çocukları ile beraber aynı evde kalıyordu. Bu durumda dava düşer mi? mirasçılarıyla mı devam eder? işleyiş nasıl olur?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :783, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Buğra YILDIZ, Tarih : 01-02-2024 15:30
Merhaba;

Müvekkilim tornacı olarak kendi iş yerini işletmektedir. Bir gün whatsapptan kendisine tanımadığı birisi mesaj atar ve müvekkilim bu kişiye "torna bedeli" açıklamasıyla bir miktar söz konusu şahsın IBAN numarasına ödeme gönderir. Fakat bu kişi daha sonra müvekkili engeller.

Bunun üzerine şahıs hakkında icra takibi başlattık ve karşı taraf itiraz etti. Haliyle itirazın iptali davası açacağız.

1- Davayı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığından asliye hukuk mahkemesinde mi açmak gerekir?

2- Somut olayımızda arabuluculuğa başvuru zorunlu mudur?

Bilgileriniz için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1208, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : onurkocak, Tarih : 01-02-2024 13:22
Meslektaşlarım ve üstadlarım merhaba.
Alacaklı vekili olduğumuz bir icra dosyasında bankalara 89/1 gönderdik.
Ziraat bankasının cevabında borçlunun hesabındaki paraya haciz konulduğu belirtilmiş olup devamında da "Ancak haczedilen hak ve alacaklar üzerinde öncelikli olarak Bankamız rehin/alacak hakkı bulunduğundan, haciz şerhi Bankamız rehin/alacak hakkından sonra gelmek üzere işlenmiştir ve rehinli olan meblağlar Bankamız rehin hakkının sona ermesi halinde ödenebilecektir." ifadesi yer almaktadır.
Daha önce işlem yaptığımız icra dosyalarında da bankaların 89/1 cevabında bu ifade zaten yer almaktaydı. Bu cevapların üzerine bankadaki hacizli paranın dosyaya gönderilmesi talebi gönderdiğimizde bankalar 2 3 gün içerisinde hacizli parayı icra dosyasına yatırmışlardı hep. Fakat ziraat bankası bu talebimize rağmen 1 aydır parayı icra dosyasına yatırmadı. Borçlunun hesabında başka haciz de bulunmamaktadır.
Daha önce böyle bir durumla karşılaşan oldu mu? Hesaptaki paranın icra dosyasına yatırılması için ne yapmalıyım? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1093, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 31-01-2024 08:53
Merhabalar, bu konuyla ilgili daha önce sorulmuş sorulara tatmin edici cevaplar bulamadığımdan sormak istiyorum.

Kira tespit davası açmadan önce tebliğ ettiğimiz ihtarnamede yazan aylık kira bedelini kabul etmeyen kiracıdan daha fazlasını dava dilekçesinde talep edebilir miyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :848, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : arwenaksamyildizi, Tarih : 30-01-2024 20:50
merhabalar. meslekte yeni olduğum için tereddütlerim olan bir davada sizlere danışmak istedim. murislerin avlulu kargir ev dediğimiz bir evi var tapuda bu şekilde görünüyor. murislerin de iki çocuğu var. kız olan x, erkek olan y olsun. 1992 senesinde murisler x in kocasına ona da k diyelim. k ya diyorlar ki, bizim üste bir kat çık orda kızımla yaşayın. bunlar da kendi imkanları ile inşaatı da kendileri yapıyorlar murislerin taşınmazının üstüne bir kat çıkıyorlar. yalnız kat tapusu yok. tapuda da emlak vergisi vs düşük çıksın diye o dönemin parası ile 4 milyon bedelle hisse devri satış işlemi gerçekleştiriliyor. özetle şu an 1/2 hisse damat k nın adına kayıtlı 1/2 hisse de murisler adına kayıtlı. bu şekilde 30 sene altlı üstlü yaşıyorlar. bu yaşananlardan da denilene göre y nin bilgisi var. murisler vefat edince 1/2 hisse damat k da, 1/4 hisse x te, 1/4 hisse de y de olacak şekilde tapuda intikaller yapılıyor. y tabi ablasına alt kattan pay alma benim olsun diyor ve abla da kabul etmeyince y de muris muvzaasına dayalı tapu iptali ve tescil talepli dava açıyor. bilirkişi incelemesi yapıldı ev ile ilgili. 1/2 hisse payına 169.789.091 tl fiyat biçildi. takdir ederseniz ki arada uçurum var. şimdi ben burda muvazaa olmadığını vs tanıkla isptalayacağım çünkü elde somut bir veri yok 30 yılı aşkın bir zaman geçtiği için. murisler bu devri yaptıkları akılları da yerinde gayet genç yaştalar. y nin saklı payına tecavüz de yok. elimde bir tek tanık delilim var. komşular vs evi müvekkillerin yaptığını, davacının bunu bildiğini vs söyleyecekler yalnız bu fahiş fiyat farkı benim çok kafamı karıştırıyor. sizce bu davadan nasıl bir sonuç elde ederim önerileriniz olur mu? teşekkürler şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :827, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 30-01-2024 15:41
Merhabalar,
Arabulucuya yetki itirazı kural olarak ilk toplantıda yapılması gerekirken yapılmaması durumunda, açılmış davada mahkemede arabulucunun yetkisine itiraz edilebilir mi?

Bir diğer sorum, yetki itirazının ilk toplantıda yapıldığı durumda Sulh Hukuk mahkemesi yetki itirazımızı reddederse, bu kararın istinafı olmuyor, açılacak davada bu yetki itirazını tekrardan davayı inceleyen mahkemeye yapabilir miyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :711, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : akrd61, Tarih : 29-01-2024 15:40
Değerli meslektaşlar merhaba
Vekalet ücreti için İYUK 28/2 gereği idareye
Emniyet Müdürlüğüne bildirim yapacağız. Şayet Emniyet Müd. KEP adresi var ise Kep yoluyla yapmayı düşünüyoruz. Siz bu şekildeki bildirimlerinizi nasıl yapıyorsunuz ? İyi çalışmalar…
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :985, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.tsmr, Tarih : 29-01-2024 15:15
Merhabalar meslektaşlarım,

Sıfır olarak alınan araçta 3 kez aynı arıza meydana gelmiş olup müvekkilin her türlü sözlü talebine rağmen araç onarılarak müvekkile teslim edilmiştir. Araç henüz 5 bin km bile değildir. 3 aylık bir araçta aynı sorunun 3 kez meydana gelmesi, yapılan tamiratın deneme-yanılma yoluyla yapılması ve işe yaramaması sebebiyle öncelikle muhataplara ihtar çektik. Dava açmadan önce aklıma takılan bir husus bulunmaktadır. Müvekkil 3 kere onarım yaptırdı (sözlü değişim taleplerine rağmen) Müvekkilin onarım hakkını kullandığından bahisle aracın ayıplı olmasından kaynaklı misli ile değişimi talebinin Mahkeme tarafından reddedilmesi söz konusu olabilir mi?

Son olarak, araçtaki sigorta wolt 5/10/15 şeklinde değiştirildi sorunu düzeltmek adına. Fakat orijinalinde 5 woltluk sigorta bulunmaktadır. Her türlü onarıma rağmen arızanın devamlılık arz etmesi, orijinal parçanın değiştirilerek bu şekilde onarımının yapılması bu aşamada talebimizin kabul görmesine yeterli olur mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :749, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 27-01-2024 16:59
Merhaba meslektaşlarım, boşanma davası devam ederken müvekkilime karşı mal rejiminin tasfiyesi davası açıldı.Müvekkilimin boşanma davası açtıktan sonra almış olduğu arabasına da ihtiyati tedbir konuldu. Arabanın kişisel mal olması sebebiyle tedbirin kaldırılmasını talep etmeyi düşünüyorum. Doğru mu düşünmekteyiz?Kişisel mallara tedbir konulamaz değil mi? Buna ilişkin boşanma davasından sonra noterde yapılan araç satış sözleşmesi elimizde mevcut.
- Elinde boşanma davasının açılmasından sonra satın alınan mallara ilişkin mal rejimi tasfiyesi davasında tedbir talep edilemeyeceğine yönelik yargıtay kararı bulunan var mıdır? Paylaşabilirseniz çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :747, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Defi-Def, Tarih : 26-01-2024 15:57
Kira alacaklari için ayrı ayrı açtığımız icra takiplerine kiracı borçlu ve kefil itiraz ettiler. İtirazda mevcut kira akdinin geçerliliğine dair de itirazları söz konusu. Bu durumda;
1-Kira akdine ilişkin itiraz da söz konusu olduğundan Sulh hukuk mahkemesinde açacağımız itirazın iptali ve tahliye davası zorunlu arabuluculuk kapsamında mıdır? 2- icra takipleri ayrı ayrı yapılmış olmasına rağmen tek bir itirazin iptali davası açabilir miyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :911, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 26-01-2024 15:32
Merhaba Meslektaşlarım,
Müvekkilimize karşı taraf mal rejiminin tasfiyesi davası açmış. Müvekkilim vatandaş Portal üzerinden bu durumu farketmiş.
Tensip ile arabalarına ihtiyat-i tedbir konulmasının kabulüne karar verildiğini görmüş. Tensipten itibaren araç üzerinde tedbir başlar mı? Yoksa tensibin müvekkile tebliğ tarihinden itibaren mi başlar?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :750, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05193090 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.