Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : Toy Avukat, Tarih : 05-09-2024 16:02
Meslektaşlarım öncelikle hepinize iyi çalışmalar dilerim. Açacağımız ortaklığın giderilmesi davasının konusu bir taşıt ve işbu hali hazırda davalılarca kullanılmaktadır. Dava açarken ihtiyati tedbir talep etmemiz mümkün müdür acaba? Konuyu gerek forumda gerekse diğer kaynaklarda araştırdığımda net bir sonuca ulaşamadım. Daha önce tedbir kararı alan meslektaş varsa yahut sorunu çözmenin başkaca bir yolu bulunuyorsa yardımcı olursanız çok sevinirim. İyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1473, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : petunya, Tarih : 05-09-2024 10:35
Merhaba meslektaslarim, işe iade ve işçilik alacakları davalarında güncel Yargıtay kararı sonrası işçilik alacakları talebiyle arabulucuya başvurmak için işe iade davasının bitmesini mi beklemek gerekiyor? bu durumda işçilik alacakları bakımından zamanaşımı durumu ne olacak? Geçmiş dönemde her iki davayı birlikte açıyorduk ve bekletici mesele yapılıyordu ama son durumda nasıl bir yol izlemek gerekir? İşçilik alacakları için ayrıca arabulucuya başvurup işe iade davası devam ederken alacak davası açmakta sizce mani var mıdır ?

(Konu yargıtay ilamı 9. Hukuk Dairesi 18.04.2024 T. , 2024/5116 E. , 2024/7086 K. "(..) Diğer taraftan arabuluculuk bir yargılama faaliyeti olmadığından, başvurucunun işe iade talebinin yanında sözleşmenin sona ermesine bağlı alacaklarını talep etmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak, bu alacak talepleri ancak işe iade talebine konu edilen ve geçersiz olduğu iddia edilen fesih anına kadar doğmuş alacakları kapsar.
İşe iade talebiyle arabuluculuk faaliyetine konu edilen feshin geçersiz olup olmadığı, geçersizliği durumunda işçinin işe iade başvurusunda bulunup bulunmayacağı ve sonuç olarak işverence işe başlatılıp başlatılmayacağı henüz belirsiz olduğundan, bu aşamada sözleşmenin başlatmama suretiyle feshine bağlı alacaklar üzerinde müzakere edildiğini söylemek fiilen imkânsızdır. Çünkü henüz hak doğmamıştır. Hâl böyle olunca iş sözleşmesinin işe başlatılmamak suretiyle feshedildiği iddiasında olan işçinin bu feshe bağlı alacaklarını talep edebilmesi için, öncelikle sözleşmenin usulüne uygun işe iade başvurusuna rağmen işçinin işe başlatılmaması suretiyle sona ermesi ve ardından doğmuş alacakların arabuluculuk faaliyetine konu edilmeleri gerekmektedir.")
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1383, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : gbahsi, Tarih : 03-09-2024 14:58
Merhabalar meslektaşlarım müvekkil bir ay bir şirkette çalışıyor 1 ayın sonunda 16 çıkış kodu ile aynı işverene ait diğer işyerine devri yapılıyor burada 4 sene çalıştıktan sonra iş akdini haklı olarak feshediyor.

Kıdem tazminatı için açacağımız davada 1 ay boyunca çalıştığı şirkete de husumet yöneltmemiz gerekir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1838, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 03-09-2024 14:11
Merhaba meslektaşlarım. Kira sözleşmesinde kira bedelinin yıllık peşin ödeneceği yazıyor. Müvekkil kiracı ilk yıl peşin ödüyor, ikinci yıl da peşin ödüyor ancak Eylül 2024 itibariyle üçüncü yıla gireceğiz ve yıllık peşin ödeyecek gücü yok. Yıllık peşin ödemek zorunda mı yenilenen kira yılları bakımından yoksa "yıllık peşin" anlaşma sadece ilk kira yılı için miydi yani uzayan sonraki kira yıllarını kapsamaz mı? Teşekkür ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1732, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ferozkilincc, Tarih : 02-09-2024 09:25
Merhaba meslektaşlarım kısaca şöyle özet geçeyim.

eşler arasında karşılıklı açılan boşanma ve mal rejimi davaları mevcut olup dava tarihleri Nisan 2024 dür. Karşı taraf mal rejimi davasında müvekkilin evine ve banka hesaplarına tedbir talep etmiştir. mahkeme sadece eve ihtiyati tedbir koymuş olup bankaya yönelik talebi reddetmiştir.

daha sonra bankadaki hesaba tedbir konulmadığı için karşı taraf TBK 19 muvazaa ya göre tapu iptal tescil davası açmıştır. davasında kısaca bankadaki hesaba tedbir konulmadığı için bu para ile arkadaşı üzerine ev aldığını ve daha sonra babasının üzerine geçirdiğinden bahsetmiş olup söz konusu tapu muvazaalı alındığından benim müvekkilin üzerine geçmesini talep etmiştir.

anlatılan olay bir kısım doğru olsa da bu olay boşanma dava tarihinden yaklaşık 3 ay önce yapılmıştır. yani müvekkil henüz taraflar arasında boşanma davası yokken parayı banka hesabından çekiyor. bu para ve başka birikimleri ile -bankadan para gönderme olmaksızın arkadaşına vererek- arkadaşı üzerine ev alıyor. arkadaşı parayı gönderiyor satıcıya.. daha sonra taraflar karşılıklı boşanma davası açtıktan sonra da müvekkilin arkadaşı tapuyu müvekkilin babası üzerine geçiriyor.

durum böyle olunca;

karşı tarafın açtığı tapu iptal tescil davasında hukuki yarar var mıdır? Sonuçta karşı tarafın açmış olduğu bir mal rejimi davası varken?

bahsedilen olayı boşanma davasından sonra olduğunu iddia ediyor ama boşanma dava tarihinden 3 ay önce olması davaya nasıl bir etki eder ?

uyuşmazlık hakkında görüşlerinizi alabilirim. teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1970, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat3807, Tarih : 30-08-2024 22:40
Merhaba saygıdeğer meslektaşlarım.Taksi kooperatif hisse satışı ve ticari taksi satış işlemlerinin muvaaza nedeniyle iptali,trafik kaydının ve kooperatfi hisse satışının iptali,mirasçılar adına tescili,ecrimsil ve ihtiyadi tedbir istemli bir davaya cevap vermeye hazırlanıyorum. Tapu iptali ve tescil davalarının taşınırlar yönünden uygulanamayacağı yönünde bir kaç karar okudum ama uygulamada bir bilgim yok. Bu tür bir davayı tecrübe etmiş bir meslektaşımın yardımını rica ederim, taksi kooperatif hisse satışı bu tür davalara konu edilebilir mi, yanıt verecek olanlara çok teşekkür ediyorum,iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2484, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Toy Avukat, Tarih : 29-08-2024 16:55
Öncelikle hepinize iyi çalışmalar saygıdeğer meslektaşlarım; mahlasımdan da anlaşılacağı üzere pek kıdemi olmayan, meslekte yeni bir avukatım. Geçtiğimiz günlerde ilk defa miras bırakana ait olan araç için ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere arabuluculuk yoluna başvurdum. Arabuluculuk sürecinde; aracın henüz vergilerinin ödenmemesi ve intikalinin sağlanmamış olması hasebiyle herhangi bir mirasçıya devir şeklinde anlaşmamızın mümkün olmayacağı ifade olundu. Dolayısıyla anlaşmama tutanağı düzenleyerek süreci sona erdirdik. Fakat müvekkil dışında kalan mirasçılarla, dava yoluna gitmeden aracın intikal işlemlerini gerçekleştirmek ve aramızda hazırlayacağımız miras taksim sözleşmesine binaen belirli bir bedel karşılığında aracı mirasçılardan birine devretme hususunda mutabık kaldık. Bu doğrultuda izlemem gereken yol nedir; vergi dairesi, trafik vs. prosedür ne şekilde işliyor; nasıl hareket etmem gerekiyor yardımcı olan meslektaş olursa çok sevinirim. Herkese iyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2691, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : berkberk98, Tarih : 26-08-2024 17:42
Sayın meslektaşlarım merhabalar, idareye karşı açılan tam yargı davasında birden fazla davalıya karşı husumet yöneltildi ve davada bu şekilde yer aldı. Ancak kurumların davaya karşı savunma dilekçeleri farklı tarihlerde tebliğ edildi. Bu durumda savunmaya cevap süresini neye göre hesaplamam gerekiyor? Bilgisi olan meslektaşlar yardımcı olursa sevinirim. Saygılarımla
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3154, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : sebastian, Tarih : 26-08-2024 16:15
Merhaba
Miras bırakan, 2 taşınmazını çocuklarından A ve B 'ye satış göstererek devir etmiş, kalan son taşınmazını da çocuklarından B'ye bakım karşılığında ölünceye kadar bakma akdi ile devir etmiş.
Diğer eşinden olan davacı olacak çocuğuna mal bırakmamıştır.

Bu taşınmazların tapu kaydının muris muvazaası nedeniyle iptali için tek dava açılması yeterli olur mu?
Yoksa satış yapılan 2 taşınmaz için A ve B'ye, ölünceye kadar bakma vaadi ile devir edilen taşınmaz için B'ye 2 ayrı dava mı açmam gerekiyor?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3416, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 26-08-2024 15:37
Merhaba meslektaşlarım,

Adli tatil bitimiyle birlikte kira tespit davası için arabuluculuk sürecine başvuracağım.

1 yıllık kira sözleşmemizde ''Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini tefe tüfe göre %.... oranında arttırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder.'' maddesi bulunmaktadır.

-Bu madde Yargıtay'ın belirtmekte olduğu artış iradesi için yeterli midir? Sözleşme bitim tarihi 10.10.2024 tür. Bu maddeye göre ihtarname çekmeden sözleşmenin bitim tarihinden bir gün sonra 11.10.2024 tarihinde kira tespit davası açarak, kira tespitini yeni kira dönemi olan 10.10.2024 ten itibaren geçerli olacak şekilde talep edebilir miyim?

Şimdiden yanıtlayan meslektaşlarıma teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3188, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : dejure, Tarih : 23-08-2024 18:12
Merhaba,

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası ikame edeceğim. Bir aylık sürenin bitimi adli tatil içerisinde yer alıyorsa bu süre uzuyor mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3231, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : buraki, Tarih : 23-08-2024 13:48
Değerli meslektaşlarım merhabalar. Ölünceye kadar bakım sözleşmesinde bakım borçlusu bakım alacaklısına yıllarca bakımı yerine getirmiş fakat mirasçılar bakım alacaklısını kandırarak kendi yanlarına almışlar. Bu durumda bakım borçlusu üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremiyor. Bu durum kendi kusuru olmaksızın gerçekleşmiş. İlerde açılacak bir iptal davası ihtimali için bakım borçlusunun neler yapması gerekir? Değerli görüşleriniz için teşekkürlerimi sunarım.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3292, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 21-08-2024 17:50
Merhaba meslektaşlarım. Kiraya verenin avukatı olarak örnek 14 icra takibi başlattık. Yalnızca tanzim (düzenlenme) tarihi yer almayan (tahliye tarihi imza vs gibi tüm hususların yer aldığı) bir tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi başlattık ve kiracı tarafından borca/imzaya itiraz gelince sulh hukukta itirazın iptali davası açtık. Davalı kiracı taraf cevap dilekçesinde şöyle itiraz etti:

1) Tahliye taahhüdünde tanzim tarihi yer almıyor diye itiraz etti ancak kiracı olarak içinde otururken taahhütnamenin verildiği yazıyor taahhüdün içeriğinde ve zaten İstanbul BAM, 36.HD., 2017/2336 E., 2019/38 K. kararında: "tahliye taahhüdünü içeren bu belgedeki tanzim tarihi olmadığı yönündeki itiraza itibar edilemez. Zira tahliye taahhüdünde tanzim tarihi kısmının sonradan doldurulması mümkün olup, taahhüdü geçersiz kılmaz." dediği için kiracı tarafın -taahhütnamede tanzim tarihi yok- şeklindeki itirazına çok takılmıyoruz.

2) Ana sorun şu: Kiracı bir limited şirket. Hem kira sözleşmesinde hem tahliye taahhütnamesinde davalı kiracı şirketin yetkilisi sıfatıyla X adlı şahsın imzası var, şirket kaşesi de basılmış imzayla beraber hem tahliye taahhüdüne hem de kira sözleşmesine X tarafından. Ancak X, bu şirketi 2022 yılında devralıyor ve tek yetkilisi haline geliyor. 2022'ye kadar davalı şirketin tek yetkilisi ve ortağı Y adında birisi. Ticaret sicilde öyle görünüyor ve 2022'den önce X bu şirkete ortak falan da değil. Kira sözleşmesinin düzenlenme tarihi 2020, tahliye taahhütnamesinde ise yukarıda açıkladığım gibi düzenleme tarihi yer almıyor. Karşı taraf hem kira sözleşmesinin hem de taahhütnamenin yetkili tarafından imzalanmadığını cevap dilekçesinde ileri sürüyor davanın reddini sağlayabilmek için. Kira sözleşmesinin imza ve başlangıç tarihi olan 2020 yılından beri taşınmazda oturan, şirket adına 2020'den beri şirket hesabından kiraları ödeyen hep X zaten. 2020-2022 arası kiracı şirket yetkilisi görünen Y kişini ilk defa duydu müvekkil kiraya veren çünkü kira sözleşmesi imzalanırken ticaret siciline veya imza sirküsüne bakmamışlar hiç zaten X'te kaşe falan da var, kira ödemelerini de şirket adına gönderebiliyor diye. Ancak 2020 yılından beri X adlı kişi kiralanan işyerini şirket adına kullanıyor ve hep o vardı, sözleşme ve taahhütnameyi de o imzaladı, X tarafından şirket hesabı kullanılarak kira ödemesi 2020 yılından beri ödeniyor. Bu durumda ne yapmamız lazım dava ret olur mu? Yoksa tanık dinletip "şirketin kaşesini kullanan X hep oradaydı şirketi temsilen" diyecek tanık getirmem mi gerekir? Ya da 2020'den beri şirket kiraları ödüyor diyip dekontları sunmam mı gerekir? Ayrıca kiracının cevap dilekçesindeki iddiasına göre şirketle hiçbir bağı olmayan X nasıl olur da 2020 yılında bu şirket adına kaşe basıp evrak imzalıyor, o zaman özel belgede sahtecilik yapmış olmuyor mu başkasının şirketinin kaşesini kullanıp kira sözleşmesi imzalıyorsa, bu kısmını hiç düşünmüyorlar cevap dilekçesi sunarken anlamadım.

Haftaya duruşmam var ve mahkemeye bu hususlarla alakalı beyan dilekçesi sunmam gerekiyor, emsal içtihat da bulamadım tam. Yardımlarınızı bekliyorum meslektaşlarım şimdiden çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3384, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.saahin, Tarih : 21-08-2024 10:55
Merhabalar meslektaşlarım, kiracıya örnek 14 tahliye emri 21/2 şerhli olarak tebliğ oldu ve itiraz olmaksızın takip kesinleşti. Karşı taraf usulsüz tebligat iddiasıyla İcra Hukuk Mahkemesi’ne memur muamelesini şikayete gitti anca henüz mahkemeden takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin bir karar verilmedi. Şu aşamada tahliye için gün aldık ve taşınmazı tahliye edeceğiz. Ancak taşınmazın tahliyesi sonrasında tebligatın usulsüzlüğüne karar verilirse hukuki sorumluluğumuz doğar mı doğarsa ne yönde doğabilir?
Şimdiden çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3265, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : BekenBey, Tarih : 20-08-2024 19:29
Meslektaşlarım merhaba,
Kiracı temmuz ayına ilişkin kirayı ödedi lakin bizim takip talebimize itiraz edilmedi. İcra mahkemesiden tahliye kararı almamız halinde kiracı ödemeyi icranın geri bırakılması müessesini işletilebilir mi, işletirse bunun için hak düşürücü süre ne kadar?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3231, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Actio06, Tarih : 20-08-2024 16:23
Merhabalar. İdare mahkemesinde açtığımız bir davada yabancı davacının soyismini eşiyle karıştırarak yanlış yazmışız. Yabancı kimlik numarası, adres işlem ve uyaptan dava açılırken ad soyad vs doğru. Maddi hata sonucu gerçekleştiğine dair dikekçe verdim ancak bu durumda idare mahkemelerinin tavrı ne yönde dilekçe red kararı mı veriliyor yoksa maddi hata kabul edilip gerçek soyisimden mi devam ediliyor. Yardımcı olacak meslektaşlara şimdiden teşekkür eder herkese iyi çalışmalar dilerim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3224, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ElifÖzyalım, Tarih : 20-08-2024 14:10
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
Bir kısım müvekkil adaylarından e-satış esnasında bot yazılım kullanılmak suretiyle teklif verildiğini, bu yazılımlar sayesinde otomatik teklif verildiğini, bu durumun da son anda verilen teklifler nedeniyle ihalenin bot kullananda kalmasını sağladığına yönelik şikayetler duyuyorum.Öncelikle bu bot kullanımının tespit edilmesi mümkün müdür?Mümkünse ihalenin feshi sayılabilir mi?Bu konuda bir içtihata rastlamadım varsa paylaşabilir misiniz?
Kıymetli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3217, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : dejure, Tarih : 19-08-2024 19:28
Merhaba,

Kardeşler arasında adi alacak ilişkisinden kaynaklı kambiyo senedi vasfını yitiren senedi ilamsız icra takibine konu ettim. Doğal olarak itiraz geldi. İmzaya itiraz yok.

İtirazın iptali davasını asliye hukuk mahkemesinde ikame ettim ve fakat görevsizlik geldi. Asliye ticaretin görevli olduğunun kabulü edip kesinleşmesine müteakip asliye ticarete yollanmasını talep edeceğim ve fakat şimdi arabuluculuk zorunluluğunu nasıl aşacağız? Şu aşamada başvurabilir miyim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3222, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat7575, Tarih : 19-08-2024 16:30
Merhabalar meslektaşlarım

Müvekkilimin oğlu vefat etmeden önce evlatlık edinmiş. Bu durumu müvekkil oğlunun vefatıyla öğrendiğinden evlatlığın kaldırılması davası açtık ve tereke malları üzerinde ihtiyati tedbir talep ettik. Ancak mahkeme tedbir kararını dava konusu olmadığı gerekçesiyle reddetti. Fakat evlatlık tek mirasçı olduğundan tüm malları satma tehlikesi var. Acilen tedbir kararı almam gerekiyor terekenin tespiti davasını da müvekkil yasal mirasçı olmadığından açamıyorum diye biliyorum. İhtiyati tedbir kararını nasıl alabilirim yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3461, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Savaş, Tarih : 19-08-2024 13:40
Selam değerli üstatlar.
Elimizde bir ecrimisil kararı var. 2011'den bu yana her dönem sonundan işleyecek yasal faizi ile tahsile karar verdi mahkeme. Ancak 7 alacaklı ve her dönem sonu faizi ile birlikte olunca en az bir günümü alacak. Bunun kısa bir yolu var mı? Sinerjiyle görüştük ama onlar da bilmiyor. Yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3252, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14524508 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.