Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
|
Merhaba üstadlar öncelikle herkese iyi çalışmalar;
Müvekkil adayının babası ölmeden önce iki adet taşınmaz alıyor (1 dükkan 1 arsa olmak üzere) arsa küçük oğluna diye alınıyor fakat diğer dükkan gibi bu arsa da annenin üzerine tescil ediliyor. Bu durumda anne ve diğer mirasçılar pay vermek istememekteler. Tapuların iptalini isteyebilir miyim yahut izlenecek başka bir yol var mıdır? Şimdiden teşekkürler.
|
|
|
|
Merhabalar herkese, TBK m. 322’nin ihlali neticesinde, TBK 316 uyarınca, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi talep edilirken, Davalı ile 3. kişi arasındaki hukuki ilişkinin alt kira ilişkisi ki yoksa kullanım hakkının devri mi olduğu dava açılırken net olarak tespit edilemediğinde, dava alt kira yasağına aykırılık olarak açılmasına rağmen Mahkeme tarafından aradaki hukuki ilişki kullanım hakkının devri olarak tespit edilip yine tahliye kararı verilebilir mi?
Yani aradaki asıl hukuki ilişki dava dilekçemizden farklı olarak tespit edilir mi? Ya da biz sonradan ortaya çıkan deliller neticesinde dava dilekçesindeki dava iddialarımızı (ıslah kapsamında) değiştirebilir miyiz?
Bence mümkün, ancak sizlere de danışmak istedim.
|
|
|
|
Merhaba herkese,
Müvekkil kiralayan ile kiracı arasında yapılan sözleşmede alt kira veya kullanım hakkının devrine ilişkin hiçbir hüküm bulunmamakta.
Ancak TBK 322/2'de açıkça yazılı izin şartı aranıyor alt kira yapılabilmesi için. Aslında akitte böyle bir hüküm olmasa da TBK 322'ye aykırılıktan TBK 316 uyarınca kiralananın tahliyesini talep edebilir miyiz?
|
|
|
|
Müvekkil işçi ile davalı arasında ikale sözleşmesi imzaladı. Vade tarihleri geldiğinde davalı ödeme yapmadı. İlamsız icra takibi başlattık. Borçlu takibe itiraz etti. İşçilik alacağı olduğu için itirazın iptali davası açmadan önce arabulucuya başvurduk. Arabulucu da anlaşma sağlanmadı. Dava açma hazırlığı yaparken borçlu ana parayı müvekkilin hesabına ödedi. Faiz ve vekalet ücretini alamadım. Borçlu haricen tahsil bildiriminde bulunmadı. Dosya açık duruyor. Faiz ve vekalet ücretimi nasıl tahsil edeceğim? İtirazın iptali davası açmayacağımı düşünüyorum çünkü artık konusuz kaldı.
|
|
|
|
Merhabalar. Davalı vekili olduğum bir dosyada hem görev hem de yetki itirazında bulundum. Akabinde görevsizlik verildi ve görevli mahkemece duruşma gününü bildirir evrak tebliğ edildi. Aynı zamanda dava dilekçesi de yeniden tebliğ edildi ve her ne kadar tensip zaptında yazmasa da tebliğ zarfında cevap için süre verildiği yazıyordu.
Esasa cevap için yeni bir süre verilemez diye biliyorum ancak zarfta yazanlar ve tekrardan dava dilekçesinin tebliğ edilmesi aklımı karıştırdı. Sizce ne yapmalıyım? Saygılar
|
|
|
Yazan : abuj,
Tarih : 24-10-2024 17:12
|
Sayın meslektaşlarım,
Müvekkil adına açmış olduğum davayı kazandım ve icra takibi ile alacağın tahsili sürecine başladım. Ancak müvekkil icra dosyasına talep göndererek ödemenin kendisine yapılmasını talep etti. İcra dairesi de icra ve ilam vekalet ücreti haricindeki asıl alacağı, faizi ve yargılama giderini müvekkile ödedi. Müvekkil ile aramızda yazılı bir sözleşme ne yazık ki yok.
1-) Yazılı sözleşmem olmasa da avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplama yapıp direkt icra takibi başlatabilir miyim?
2-) Direkt icra takibi açılabilirse, borçlu tarafın itiraz etmesi halinde arabuluculuk başvurusu yapmam zorunlu mudur?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhabalar, müvekkil suriye uyruklu türk vatandaşı. Çocuğu 9 yaşında suriye doğumlu ve onu nüfusuna kaydettirerek türk vatandaşı yapmak istiyor. Direkt olarak idareye başvuru yeterli olur mu yoksa öncesinde mahkeme yoluna başvurmak mı gerekir? Nasıl bir yol izlemeliyiz? Teşekkürler.
|
|
|
|
Kişiye vasi atanıyor. Bu vasi mahkemeden aldığı yetki ile avukata vekaletname veriyor.
Şimdi vasi vefat sebebiyle değişti.
Yeni atanan vasinin yeniden vekaletname vermesi gerekir, değil mi?
Cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Merhaba Saygıdeğer Meslektaşlarım;
Mal sahibi müvekkil ile kiracı, kira kontratının altına; karşılıklı anlaşılarak kontrat fesih edilmiştir yazarak imzalamışlar ancak kiracı, konutun anahtarını mal sahibi müvekkile vermemiş ve konutta oturmaya devam etmektedir. Bu arada fesihten sonra da kira bedellerini ödenmeye devam etmektedir.
Kiracıyı konuttan çıkarmak için;
Sulh Hukukta tahliye davası mı açmalıyım, yoksa kiracılık ilişkisi olmadığından Asliye Hukukta meni müdahale davası açmalıyım?
|
|
|
|
İyi günler değerli meslektaşlarım,
Başlıktan da anlaşılacağı üzere, konu yeni malikin ihtiyaç nedeniyle açtığı tahliye davasının açılma süresine ve bunun öncesindeki dava şartı arabuluculuk sürecinin bu süreyi kesip kesmeyeceğine dair.
Malik taşınmazı aldığı gün (Örn. 01.02.2024) Müvekkile bir ihtarname göndererek ihtiyaç nedeniyle tahliye etmesini ihtar ediyor. Müvekkil, ihtarnameyi iki gün sonra tebellüğ ediyor.
Malik, daha sonra 6 aylık sürenin son gününde, yani örneğe göre 01.08.2024 tarihinde, dava şartı arabuluculuk sürecini başlatıyor. Arabuluculuk son tutanağı ise 10 gün sonra, 11.08.2024 tarihinde imzalanıyor. Tahliye davası ise, tutanağın imza tarihinden 2 gün sonra, 13.08.2024 tarihinde açılıyor.
Dava şartı arabuluculuğun zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri durdurduğu gibi, burada da 6 aylık dava açma süresinin durduğundan bahsedilebilir mi? Söz konusu dava sizce süre şartını sağlamakta mıdır? Farklı meslektaşlardan iki yönde de yanıt aldım Şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar.
|
|
|
|
Saygıdeğer meslektaşlarım,
Bir site için açmayı düşündüğümüz bu dava hakkında bir maruzatım mevcut. Yargıtay'da konuda zıt kararlar bulup içtihadı birleştirme kararı bulamadım.
Problem şöyle;
Kat maliklerince site yönetimi seçilmiş, temsil yetkisi bulunan bir yönetici mevcut. İmza sirküsü vb. tüm belgeler var. Site yönetimi tarafından tarafıma vekalet verilecek bu şekilde işler yürütülecektir. Fakat 192 haneli bir site olduğundan ayrı ayrı tüm maliklerin tarafıma vekalet vermesi takdir edersiniz ki olanak dışı. Bu sebeple benim site vekaletiyle bu davayı açmam gerekmekte. Yargıtay kararlarında ise müdahalenin menni davasının tüm kat maliklerinin vekaleti alınarak açılması gerektiği yazılmakta. Bir çıkış yolu bulamıyorum. Tüm kat maliklerinin vekaletini almam olanaksız. Fakat site vekaleti ile açarsam aktif husumet yokluğundan usulden ret yeme ihtimaliyle karşı karşıya kalmaktan korkuyorum. Bu konuda yardımlarınıza talibim. Ayrıca aynı konunun ecrimisil yönünden bir tahlili de varsa çok hoş olur.
Saygılarımla.
|
|
|
|
İyi günler meslektaşlarım.
Başka bir davada dava şartı arabuluculuk sürecini neredeyse kaçıracak olmam sebebiyle bu sefer 10 yıllık uzamanın bitiminden bir iki ay önceden arabuluculuğu halledeyim dedim ve arabulucluk başvurusu yaparak bu süreci sonuçlandırdım. Bazı meslektaşlar arabuluculuk başvurusunu dava açma zamanı(yani tahliye zamanı) gelmeden açmışsan dava şartı yokluğundan davanın reddedileceğini söyledi.Net bir bilgiye erişemedim. Bu hususta görüşlerinize ihtiyacım var.Tekrardan arabuluculuk sürecine başvrumama gerek var mı yoksa dava süresi gelmeden önce açtığım ve sonlanmış olan arabuluculuk yeterli olacak mıdır? Yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum.
İyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla.
|
|
|
Yazan : imsel,
Tarih : 18-10-2024 08:51
|
iyi günler melektaşlarım.
2023 te erkek kadını öldürüp sonra kendini öldürüyor.ölüm belgesinde ikisinin de ölüm saati 02.00 yazılmış.2 çocuk var.dayı vasi olmuş.şimdi mirasçılık belgesi isteyeceğiz.ölüm saatleri aynı olduğundan nasıl yapmamız gerek? teşekkürler.
|
|
|
Yazan : Yusuf K.,
Tarih : 16-10-2024 22:18
|
Merhaba,
Müvekkilim talep ettiği hizmet karşılığında kendi üzerine düşeni yapmış ve karşı tarafa önden parasını göndermiş. Ancak parayı başka birisinin hesabı üzerinden göndermiş. Daha sonra karşı taraf üzerine düşeni yapmamış. Şimdi biz ödediğimiz paranın karşılığında takip başlatacağız ancak alacaklı taraf olarak banka dekontunda adı geçen sözleşmeyle ilgisi olmayan 3. kişiyi mi yoksa müvekkili mi eklemeliyim? Ya da her ikisini mi eklemem gerekiyor? Bu konuda görüşlerinizi bekliyorum, iyi çalışmalar dilerim.
|
|
|
|
Değerli meslektaşlarım herkese merhaba.
Araştırmama rağmen net bir sonuç elde edemediğim için konuyla ilgili yardımlarınızı rica ediyorum.
Müvekkilin sahip olduğu taşınmazda doğan ihtiyacı sebebiyle tahliye davası açmak istiyoruz. Kira sözleşmesi yazılı olarak kurulmamış fakat kiracı kişi müvekkilin imzasının olmadığı bir sözleşme düzenlemiştir. Sözleşmede kira başlangıç tarihi 01.06.2020 olarak belirtilmiştir. Kiraların tamamı bankadan havele yoluyla müvekkilin annesinin hesabına gönderilmiş. Gönderilen ilk bedel 01.06.2020 tarihindedir. Kira ilişkisi devam ederken kiracı eşinden boşanmış ve 2023 yılının eylül ayından itibaren kira evde kalan diğer eş tarafından ödenmeye devam etmiştir.
Cevabını bulamadığım husus ve sorum şudur;
Husumeti kirayı ödeyen ilk eşe mi yoksa evde hali hazırda oturan ve kirayı ödemeye devam eden diğer eşe mi veya her ikisini birden mi yöneltilmeli?
|
|
|
Yazan : avhanim,
Tarih : 16-10-2024 10:39
|
Merhaba meslektaşlarım,
Dolandırıcılık suçundan yargılananın dava yerel mahkemede sonuçlanıp cezalandırılmasına karar verildiğinde, dolandırılan meblağ için ilamsız icra takibi başlatılabilir mi? Daha sonra bu karar istinafta bozulsa dahi ilamsız icra takibi geçerli midir? Cevaplarınız için çok teşekkür ederim şimdiden..
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Bankanın borcu karşılayacak ipotekler bulunmakta iken borçludan ödeme taahhüdü alması, borçlunun durumu olmaması sebebiyle ödeme gününde borcunu ödeyememesi halinde bankanın ipoteğin satışını istemeden taahhüdü ihlal şikayetinde bulunması yasal mıdır?
-Kötü niyetli değil midir? Dosyada tahsil edilebilecek bir malvarlığı bulunurken taahhüt alınıp ipoteğin tutulması? Bu durumda borçlu ipoteğin satışını talep edebilmekte midir?
|
|
|
|
Merhaba ,
İşçi alacak davasında Alacak kalemleri ile alakalı lehimize bilirkişi raporu geldi ,
İşveren avukatı itiraz etti ve ek rapor talep etti
Pazartesi günü duruşması var
Islah talebini ne zaman yapmamız doğru olur ?
Mahkeme her türlü ek rapor aldırır mı ?
ek rapordan sonra mı ıslah edelim
Yoksa şimdi mi ıslah edelim ?
Teşekkürler
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Kira tespit davası açma süreci içerisindeyiz. Bir ay önceden arabulucu sürecini başlattık ve yaklaşık iki hafta sonra da davayı açacağız.Bu sırada kiracı, yeni kira dönemi gelirken kira ödemesini Tefe-tüfenin üzerinde olacak şekilde kendiliğinden fazla yatırmış.
Kira ücretinde fazla yatan miktarın iade edilmemesi ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla şeklinde bir belirtmede de bulunulmaması durumunda kira artışını kabul anlamına geldiğine dair Yargıtay Kararları hatırladığım, aynı zamanda sözleşmede tefe-tüfe olarak kararlaştırılan zammın üzerinde bir artış olduğu için daha sonradan müvekkilden talepte bulunmamaları açısından müvekkilden fazla kısmın iadesini yapmasını istedim.
-Acaba doğru mu hatırlıyorum? Düşüncem mantıklı mı? Bakınca tekrarda bulamadım kararı.
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Örnek 13 icra takibine kiracı tarafından itiraz edilmemesi ve ödeme de yapılmaması üzerine İcra Mahkmesinde Tahliye davası açmıştım. Ancak tahliye davasının tensip zaptı kiracıya tebliğ edilmeden kiracı ev sahibi ile evden tahliye konusunda anlaşma sağlayacak gibi görünüyor.
Bu durumda dava konusuz kalacak, açmış olduğum davaya bir bildirimde bulunmam gerekli midir?
-Kiracının anlaşmaya uymaması riskine karşı ev sahibinin haklarını nasıl koruyabiliriz? Fikir ve önerilerinizi alabilirsem çok sevinirim.
-Anahtar teslim tutanağı almayı düşünüyorum. Ancak kiracının 6-7 aylık kira borcu var. Son 2 aylık kira alacağı için icra takibi başlatmadık. Daha sonra anahtar teslim tutanağı hak-borç-alacak kalmadı anlamında yorumlanabilir mi?
-Ev sahibi kiracıya bir miktar para verecek evi tahliye etmesi için buna ilişkin ibraname mi almak gerekli, parayı alıp tahliye etmeme riskine karşı noterde tahliye taahhüdü de mi alsak kararsızım.
|
|
|