Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Şu anda yeni bir haber yok. Dilerseniz siz ekleyebilirsiniz.

Yazan : Nagehan Çubuk, Tarih : Bugün 00:01
Merhabalar
Kiraya verenin kömürle ısınan dairesi için her ay aidat ödenmekte fakat malik kaloriferleri kendi kafasına göre yakıp söndürmekte çoğu zaman yakmamaktadir bu durumda ne yapılabilir
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :82, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : dejure, Tarih : Dün 17:39
Merhaba Meslektaşlarım,

Borçlu kendisine tebliğ edilen tahliye emrine, "kiramı arttırarak oturmaya devam ediyorum, ekonomik durumum yoktur, mağduriyetimin giderilmesini istiyorum" şeklinde beyanda bulunmuş ve icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verilmiştir.

Bu geçerli bir itiraz olarak değerlendirilebilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :107, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av. aee, Tarih : Dün 16:14
Merhabalar. Dolandırıcılık suçunda sanık soruşturma evresinde zararı giderdi. Yargılama neticesinde sanık beraat etti. Bu durumda giderilen zararın yani mağdura ödenen paranın iadesi mümkün müdür?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :115, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : pati, Tarih : Dün 14:58
Merhaba Meslektaşlarım,

Kira tespit davasında istinaf sınırını, aylık kira bedeli farkı üzerinden mi yoksa bir yıllık kira bedeline göre mi hesaplamak gerekiyor?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :117, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : umutlaw, Tarih : 30-03-2023 17:28
Sayın Meslektaşlarım,

Bazı kanun ve/veya yönetmeliklerde
Alıntı:
Dışişleri ve ilgili Bakanlıkların da görüşü alındıktan sonra izin dileği hakkında karar verilir.
düzenlemesi vardır ancak tüm aramalarıma rağmen Danıştay'ın idarenin görüşünün kanun gerekçesine veya amacına aykırı olamaz kararına rastlayamadım, bu hususta yardımlarınız ve var ise her hangi bir Danıştay kararını paylaşmanızı dilerim.
Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :209, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av. Ertugrul Kilicoglu, Tarih : 30-03-2023 11:54
Herkese merhabalar,

Ecrimisil talebi olmadan açtığımız el atmanın önlenmesi davasının kesinleşmesi sonrasında ecrimisil davası açacağım. Ancak şöyle bir durum var ki el atmanın önlenmesi davasında taşınmaza ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda el atılan arsadaki fıstık ağaçlarının yıllık verim ve kazanç miktarı belirtilmiş. Dolayısıyla aslında ortaya çıkan zarar üç aşağı beş yukarı belirlenmiş durumda. Bu durumda yine de ecrimisil davasını belirsiz alacak davası olarak açmam mümkün mü yoksa bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan yıllık kazancı el atma süresi ile hesaplayıp o miktardan mı açmam gerekir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :242, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : rbayramm, Tarih : 29-03-2023 13:34
Sayın meslektaşlarım aşağıda yazılı sorum ile ilgili yardımcı olursanız çok sevinirim.

Müvekkil şirket alt kira sözleşmesi ile otele ait restoran bar kısmını kiralamıştır. Asıl kiralayan gerçek kişi alt kira sözleşmesine yazılı muvafakat etmiştir. Asıl kiralayan malik, mecurda basit tadilat işlemleri yapacağını öne sürerek müvekkil şirketten onay almıştır. Gelinen aşamada mecurda onayı verilen basit onarım tadilat işlemleri yerine mecur tamamen yıkılarak inşaat yapılmış ve müvekkil işletmesini aylarca açamamıştır.

Asıl kiralayanın alt kira sözleşmesine onay vermesi halinde mecurun alt kiracı tarafından kullanılmasına katlanma borcu bulunmakta. Asıl kiralayanın eylemleri haksız fiil niteliğinde diye düşünüyorum. Ancak arada kira ilişkisi olduğu ve alt kira sözleşmesinin taraflarının ticari sıfata haiz olduğunu göz önüne alınca görevli mahkeme konusunda tereddüt yaşamaktayım. Şöyle ki müvekkilin işletmesini haksız fiil nedeniyle açamamış olmasından ötürü uğradığı kazanç kaybını ve her ne kadar birlikte talep edilemeyeceğini düşünsem de müvekkilin peşin ödemiş olduğu kira bedeli nedeniyle uğradığı zararın tazmini ile ilgili görevli mahkeme hangisidir ?

Görüşlerinizi yazarsanız çok sevinirim. İyi çalışmalar herkese )
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :321, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Reyyanur Çiçekli, Tarih : 29-03-2023 10:39
Değerli meslektaşlarım bir konuda görüşlerinize ihtiyacım var.

Kamulaştırmasız el atma davası açtım. Başlangıçta 1.000 TL ecrimisil ve 1.000 TL kamulaştırma bedeli talep etmiştim. Bilirkişi raporu geldi. 300.000 TL kamulaştırma bedeli, 280 TL ecrimisil bedeli takdir etmiş. Yani ecrimisil bedeli talep ettiğimin altında hesaplanmış. Rapora itiraz etmeyi düşünmediğimdem aradaki 720 TL'den feragat etmeyi düşündüm.

Talep arttırım dilekçesiyle beraber feragat talebimi de içeren bir dilekçe vermem mantıklı mıdır? Feragat etmemem halinde aradaki kısım için dava reddedilirse aynı hukuki sonuçlar mı doğar? Feragat ettiğim kısım için karşı vekalet ücreti nasıl hesaplanır tüm değer üzerinden mi reddedilen kısım üzerinden mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :355, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av. aee, Tarih : 28-03-2023 15:36
banka ve kredi kurumları aracılığı ile dolandırıcılık suçunda sanık aleyhine açılacak tazminat davasında bankanın da kusuru olduğu düşüncesi tarafımızca hakim ise sonrasında bankayı davalı olarak davaya dahil edebilir miyiz.? Bankanın davaya dahil edilmesi için yargılama sürecinde bilirkişi incelemesi neticesinde bankanın da kusuru olduğu şeklinde bir rapora gerek duyulur mu? Aksi halde bankayı da davalı olarak gösterip dava açsak davanın banka açısından reddi halinde davalı banka lehine vekalet ücretine takdir olunur mu? Bu konu hakkında tavsiye edebileceğiniz bir yol var mıdır? Teşekkürler...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :425, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : yagmur., Tarih : 28-03-2023 14:47
Merhaba tecrübesi olan meslektaşların fikrine ihtiyacım var...
Müvekkil motoruyla trafik ışıklarında kırmızıda beklerken bir tankerin sağ ön tarafında duruyor, tanker sürücüsünün müvekkili görmeme ihtimali yok çünkü müvekkil sağ ön kısmında kör noktada değil, müvekkil yeşilin yanmasıyla tankere göre hafif önde yola devam ediyor. Yolun sağa meyletmesi nedeniyle tankerin sağa doğru dönüşünde arka kısmı sağa doğru toparlanırken tanker sürücüsü (bunu hesaplayamayacak olmalı ki) tanker demiri motora çarpıp dengesini bozuyor müvekkil sağındaki park halinde olan araca çarparak bu şekilde kaza geçiriyor.
Kaza tespit tutanağında her iki sürücünün şerit izleme ve değiştirme, şeridini muhafaza etme kuralını ihlali nedeniyle kusurlu oldukları yazılmış. Müvekkilin kaza sonrası genel adli muayene raporunda asetabulum normal, femur başı hassasiyeti, btm ile giderilemez yazmakta fakat kendisine asetabulum kırığı nedeniyle istirahat raporu verilmiş ve uzun süre yattığı için çalışamamış.

Savcılık dosyasında ise ilginç şekilde bilirkişi görüntüleri düzgün izlememiş olacakki müvekkili tamamen kusurlu buldu, btm ile düzeldiğine dair kesin doktor raporu da alındığından kyok verildi. kyok'na itirazımızda başka bir bilirkişiden yada atk trafik ihtisas dairesinden kusur raporu alınmasını talep edeceğiz mantıklı mıdır?
Sigorta şirketine başvurumuzu yaptık. Müvekkilin soruşturma dosyasında tekrar tamamen kusurlu bulunması ve ceza davası açılmaması durumunda sigorta şirketi ödeme yapar mı? Yerel hastaneden aldığımız sağlık kurulu raporu 0 çıktı, sigorta şirketinden hakem hastane sağlık kuruluna gitmek için üst yazı istemek mantıklı mıdır? Oranın değişmemesi ve sigorta şirketinden ödeme almama halinde hukuk mahkemesinde tazminat davası açmak mantıklı mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :418, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.YALCINHUKUK, Tarih : 28-03-2023 12:11
Merhaba sayın meslektaşlarım.
Müvekkil 2016 tarihinde bir adet tırı (çekici ve dorse) ortak şekilde satın alıyor.Ortaklar aralarında adi yazılı ortaklık sözleşmesi imzalayıp tırın gelirine, her türlü işine ve masraflarına ortak oluyorlar.Ortaklardan biri ticari işletme ve tır bu şirket üzerine kaydediliyor.Sözleşmeye tırın %50 si şirketin, %25 i gerçek kişi diğer ortağın, %25 i müvekkile ait olduğu yazılıyor.Sonrasında anlaşmazlık çıkınca gerçek kişi ortak payına düşen parayı alarak ortaklıktan ayrılıyor.Şirket yabancı uyruklu müvekkilin %25 hissesine düşen miktarı vermiyor. Arabuluculuk sonuç vermediğinden dava açmak durumundayım.Ancak belirsiz alacak davası mı açacağım, diğer ortağa verilen parayı tespit edip genel dava mı açacağım, parasını alan ortağı davalı olarak gösterecek miyim en kestirme ve sonuca ulaştırabilecek dava hangisi olabilir sizlere sormak isterim.Saygılar
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :431, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 27-03-2023 15:37
Herkese merhaba. Kira borcunun ödenmemesi sebebiyle kiracıya karşı örnek 13 icra takibi başlattık. Tebligattan sonra 7 gün içinde itiraz ve 30 gün içinde de ödeme olmadığından takip kesinleştirildi ve icra hukuk mahkemesinde 30 gün içinde kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle tahliye talepli dava açıldı.

Dava açıldıktan sonra ise kiracı usulsüz tebligat şikayetinde bulundu, başka icra hukuk mahkemesi tebligatın usulsüz olduğuna karar verdi ve ödeme emrinin tebliğ tarihini düzeltti.

Benim icra hukuk mahkemesinde tahliye talepli davam ise büyük ihtimalle reddolacak çünkü tebliğden itibaren 30 gün geçmemiş olacak artık. Bu nedenle dava reddolursa elinde olmayan sebeple karşı vekalet ücretine mahkum edilecek davacı müvekkil. Ancak dava açılırkenki koşullara göre usulüne uygun bir tebligat var ve davanın açılmasında davacı haklı. Burada dava konusu tebligatın usulsüz olduğunun tespit edilmesi dikkate alınarak davanın konusuz kalması gerekmez mi? Çünkü davaya dayanak teşkil eden tebligat, bir başka mahkemenin kararıyla kaldırılıyor ve usulsüzlüğüne karar veriliyor. Yardımlarınızı bekliyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :544, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Nagehan Çubuk, Tarih : 24-03-2023 09:57
Merhabalar
Kiraya verenin kömürle ısınan dairesi için her ay aidat ödenmekte fakat malik kaloriferleri kendi kafasına göre yakıp söndürmekte çoğu zaman yakmamaktadir bu durumda ne yapılabilir
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :848, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : merdogan, Tarih : 23-03-2023 11:03
Sayın meslektaşlarım merhaba sorum şu şekilde;müvekkilin 2007 de boşandığı eski eşi Gürcistanlı olup 2 çocukları bulunmaktadır.muvekkil nafaka borçlarını tamamıyla öderken Euro nün yükselmesi neticesinde zora düşmüş ve nafaka borcunu ödeyemez hale gelmiştir.müvekkil diğer evliliğinden olan 2 kızı ile kendine ait haline münasip evde yaşamaktadır ve başka evi veya taşınmazı yoktur.Gürcistanli eski eşi ödenmeyen nafaka borçları için müvekkilin evine haciz koydurmustur.ben de icra mahkemesinde açmış olduğum meskeniyet iddiası davasında durumu anlatmama rağmen hakim taşınmaz üzerindeki ve borcu bitmiş sadece harçları kalmış bir banka ipoteği var olduğu için davayı reddetmiştir.ben eski eşin aile konutuna koydurmuş olduğu haczi kaldırmak ve bu evin haczedilemeyeceğini ifade etmeme rağmen hakim ipotekten dolayı kalan harçları dikkate alarak davayı reddetmiştir.sizce bu doğru bir karar mıdır?istinafa gitsem durumu düzeltebilir miyim? Şimdiden teşekkürler iyi çalışmalar...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :947, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : abuj, Tarih : 22-03-2023 15:48
Sayın meslektaşlarım,

Tarafımıza açılan icra takibine itiraz ettik ve akabinde alacaklı taraf itirazın iptali davası açtı. Dava REDDEDİLDİ ve lehimize vekalet ücretine hükmedildi. Karar kesinleşmeden vekalet ücreti ile ilgili icra takibi açabilir miyiz?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1054, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 20-03-2023 15:47
Merhaba herkese. Sarkıntılık düzeyince cinsel istismar suçuna ilişkin ceza davasında, müştekinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verildi ancak beraat kararına hükmedilmesi gerektiği nedeniyle hükmü istinaf etmek istiyorum. Ancak hükmü istinaf etmem halinde istinaf mahkemesi "Suç sarkıntılık düzeyini aşmaktadır, bu sebeple suçun niteliği değiştiğinden şikayete tabi değildir ve müştekilerin şikayetten vazgeçmesinin bir hükmü bulunmamaktadır, yargılamaya devam olunup mahkumiyet veya beraat kararı verilmelidir." şeklinde gerekçeyle düşme kararını bozabilir mi? Teşekkür ederim herkese.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1236, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.buğra, Tarih : 20-03-2023 11:31
istirdat dava dilekçesinin ,(..alacaklının yurt dışında ikamet
ediyor olması sebebi ile...) takip dosyası alacaklı vekiline tebliğe çıkartılması hali...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1249, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : sailor1981, Tarih : 19-03-2023 23:39
Vekaletnamenin kötüye kullanılması nedeniyle vekil ve vekil ileişbirliği içersindeki ara malike karşı açılacak tazminat ( bedel) davasında;
Dairenin dava tarihindeki mi?
Akit tarihindeki? Değeri mi talep edilebilir?

Bu hususta emsal karar rica ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1366, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Ozan Solak, Tarih : 19-03-2023 18:06
Borçlunun haline münasip evinde haczedilmezlik şikayet süresini kaçırdık bu durumda yapabileceğimiz başka bir şey var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1318, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Aysu.E, Tarih : 19-03-2023 15:45
Resmi evrakta sahtecilik suçunda bilirkisi imzası taklit dese bile taklit edilen imza benim derse sonuç ne olur?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1311, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05717111 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.