Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : sebastian, Tarih : Bugün 11:25
Merhaba sayın meslektaşlarım;

Müvekkilim, 150 daire olan bir sitede 4 dairenin maliki. Müvekkil sitede oturmuyor, Daireler boş. Kiracı yok. Müvekkil 4 dairenin aidatını da yönetime ödüyor. Müvekkil, sitede bulunan otoparkı kullanmak istiyor ancak yönetim sitede yaşamadığı için müvekkilin otoparkı kullanması engelliyor.

1-Bu duruma karşı ne yapabilirim?

Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat Eylül, Tarih : 25-03-2025 16:31
Merhabalar, 30.000 TL bedelli ipotek senedine dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmış ancak işlemlerin üzerinden 4 yıl geçmiş yani takibe devam edilemez. Öncelikle sormak istediğim tekrardan ilamlı ipotek takibi başlatabilir miyiz, borçlu vefat etmiş bu sebeple de mirasçılara yönelik olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmayı düşünüyoruz Ana para ipoteği olduğu için de belli süre faiz işletiliyor, fakat tekrardan muacceliyet için ihtar çekmek gerekir mi? Esasen borç 200 bin tl'yi geçmiş ipotek 30 bin Türk lirası bu gibi durumlarda nasıl bir yol izlemeliyiz...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :736, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : bittifelina, Tarih : 24-03-2025 11:08
Merhabalar meslektaşlarım,

Yurt dışında bulunan taşınmaz malların tasfiyesinde MÖHUK madde 15 uyarınca malın bulunduğu ülke hukuku uygulanmakta olduğunu biliyorum. Yine aynı maddede evlilik malları hakkında eşlerin müşterek milli hukuku uygulanmakta. Ancak bunun uygulaması hakkında bilgim yok. Müvekkilin eşi evlilik sonrası fransada bir ev ve araba almış. Mal rejiminin tasfiyesi davasında bu mallara ilişkin nasıl bir talepte bulunabilirim ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1029, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : nisa.nur, Tarih : 18-03-2025 11:55
Meslektaşlarım merhabalar,

Bir vatandaş 2018 de bir çiftlik kuruyor ancak bulunduğu bölgede elektrik hattı olmadığı için kendisi proje ve masrafların tamamını üstlenerek elektrik bağlantı hattını şahsen tesis ediyor. şimdi ise diğer kullanıcılar da bu hattı kullanmaya başlamak için talepte bulunmuş. dağıtım şirketi yönetmelik gereği bu hatların 5 yıl sonra kendi bünyelerine geçmiş olduğunu söylüyor. Bu elektrik hattının kurulumu sonucu kendisine bir bedel ödenmiyor.
bu durumda vatandaşın yapmış olduğu bu masrafları talep edebilir miyiz, şayet mümkünse ne şekilde kimden talep edebiliriz?

Bu konuda bilgisi olan meslektaşların yardımını rica ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1498, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Balkesavukat10, Tarih : 18-03-2025 10:53
Merhabalar üstadlarım, bağlı olarak çalıştığım bir yolcu taşıma firmasında malumunuz hizmet verilen sektör gereği çok sayıda trafik kazası yaşanıyor. Bu kazalardan sonra da kusursuz taraflar şirket ve işçiden ikame araç bedeli ve değer kayıpları için icra takibine başvuruyorlar. Genellikle bu miktarlar düşük de olsa şirket takibin devamını engellemek adına ve sigorte ve kasko teminatları dışında kaldığından bu takiplerin gereğini yerine getiriyor. Şu hususu merak ediyorum, şirket ödeme yaptıktan sonra şoföre rücu etmek maksadıyla icra takibi başlattığında burada bir engel ile karşılaşır mıyız. Şirketin icra takiplerine itiraz etme yükümlülüğü var mıdır? İtiraz etmeden ödeme yapmak rücuya engel midir? Tecrübeli bir meslektaşım aydınlatırsa çok sevinirim. Herkese iyi çalışmalar dilerim .
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1455, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Yusuf K., Tarih : 17-03-2025 13:40
Herkese merhaba, emlak komisyon alacağına yönelik müvekkil (emlakçı) lehine bir icra takibi başlatacağım. İşlem tüketici işlemi ancak müvekkil bakımından ticari iş olduğu için alıcı taraf için de ticari iş olacağı kanısındayım. Bu nedenle temerrüt faizini avans faizi üzerinden talep etmeyi düşünüyorum. Bu konuda tecrübesi olan meslektaşların görüş ve önerilerini beklemekteyim. Herkese teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1471, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : bettercallme, Tarih : 17-03-2025 11:30
Sayın meslektaşlarım merhaba,

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla borçluya ve ipotek veren üçüncü kişiye karşı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali için dava açmıştık. Bu dava devam ederken, borçlu firma hakkında konkordato kararı verildi ve döviz cinsinden alacağımız kuru sabitlenerek %20 tenzilatla alacak nisabına dahil edildi. Konkordato projesi kapsamında borç ödemesi 9 taksitle yapıldı, hatta son taksit ipotek veren 3. kişi tarafından ödendi. İpotek veren, borcun ödendiği iddiasıyla itirazın iptali davası henüz sonuçlanmadan ipoteklerin fekki davası açtı. Sizce bu dava derdest midir? Davacı ve davalı sıfatı yer değiştirdi ancak davanın sebebi aynı. Davanın konusunun aynı olmadığını düşünüyorum ancak emin değilim. Derdestlik itirazımız kabul görür mü? Derdest olmadığını düşünüyorsanız ipoteğin fekki davası itirazın iptali ile birleştirilmeli midir yoksa itirazın iptali davası bekletici mesele mi yapılmalıdır? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1402, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Balkesavukat10, Tarih : 17-03-2025 09:16
Merhabalar , yolcu taşımacılığı yapılan otobüslerde görüntü kaydı alan cihazların aynı zamanda ses kaydı alması kvkk ihlali sonucunu doğurur mu? Böyle bir uygulama hangi şartlarda mümkün olur? Bir verinin işlenmesi için aydınlatma yükümlülüğünün yanında istisnai haller dışında veri sahibinin rızası da gerektiğinden bu durumda bütün yolculardan rıza almak mı gerekir
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1412, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 16-03-2025 00:25
Merhaba meslektaşlarım alacaklı vekili olarak borçlu bir ltdşti şirketinin SSK İşvereni Tüzel kişiliğine haciz ekledim bu işlemden sonra talep göndererek biriken parayı İcra dosyasına alabilmek mümkün müdür ? Nasıl bir yol izlemeli?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1493, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Balkesavukat10, Tarih : 15-03-2025 09:49
Merhabalar meslektaşlarım. Bir otobüs firmasına ait otobüsün çekici ile çekilen bir yarı römorka/kamyona çarpması sonucunda meydana gelen ticari kazanç kaybı davasını ticaret mahkemesinde mi açmalıyız. Kamyon kaza esnasında işletilme halinde olmadığı için burada bir tereddüt yaşadım. Davanın her iki tarafın ticari işletilmesi ile ilgili olması şartını sağlar mı acaba sizce ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1557, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Balkesavukat10, Tarih : 14-03-2025 16:55
Merhabalar, müvekkil firmada ilgili yönetmelik gereğince bütün yolcu taşımacılığında kullanılan araçlarda görüntü kaydı alan araç içi kameralar bulunmaktadır. Bu kameraların aynı zamanda ses kaydı alma fonksiyonuna sahip kameralar ile değiştirilmesi gündeme geldi fakat yolcuların ses kayıtlarının alınmasının ölçülülük ilkesi ile bağdaşmama ihtimalinde tereddüt ettim. Ses kaydı alınmasının herhangi bir kanun hükmünün gereği olmaması sebebiyle bunun ancak ve ancak açık rıza ile gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum. Yalnızca aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi bu yükümlülüğü KVKK bağlamında meşru kılar mı meslektaşlarım? Kvkk alanında deneyimim olmadığı için her farklı görüş benim için çok değerlidir.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1596, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : tegese, Tarih : 14-03-2025 16:39
Sayın Meslektaşlarım

Örnek 13 takibe itiraz olmadı, ödeme yapılmadı. İcra Hukuk Mahkemesince verilecek tahliye kararına karşı icranın ertelenmesi mümkün mü? Örnek 13 takibe itiraz edilmediği halde temin edilen tahliye kararına karşı tehiri icra almanın mümkün olmadığını belirten Bir Yargıtay kararı okuduğumu hatırlıyorum ancak bu kararı şimdi bulamadım. Özetle örnek 13 e itiraz edilmesi veya edilmemesi arasında tehiri icra yönünden bir farklılık var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1588, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : bettercallme, Tarih : 12-03-2025 11:36
Sayın meslektaşlarım merhaba,

Müvekkil şirket ile alıcı şirket arasındaki mal alım-satım sözleşmesi kapsamında; alıcının aldığı mallara karşılık olarak 3. kişi taşınmazları üstünde ipotek tesis ediliyor. Alıcının yaklaşık 1.5 milyon USD'lik borcunu ödememesi nedeniyle, müvekkil şirket tarafından ipoteklerin paraya çevrilmesi için borçlu ve ipoetek veren 3. kişi aleyhine icra takibi başlatılıyor. Borçlular icra takibine itiraz ediyor ve itirazın iptali davası açılıyor. İtirazın iptali davası devam ederken, borçlu şirketin konkordato projesi tasdik edilmiş. Müvekkil şirketin USD cinsinden alacağının kuru sabitlenmiş ve alacağın konkordato nisabına %20 tenzilatla dahil edilmesine karar verilmiş. Proje kapsamında borç 9 taksitle ödeniyor. 2018'de muaccel olan borç 2024'te ödeniyor. İtirazın iptali davası henüz sonuçlanmamışken, borcun konkordato kapsamında ödendiği iddiasıyla 3. kişi tarafından ipoteğin fekki davası açılıyor. İtirazın iptali davasında davamızın kabulüne ve ipotek limitiyle sınırlı olmak üzere takibin devamına karar veriliyor. Bu kararı ipoteğin fekki davasına sunuyoruz. Ancak, asliye hukuk mahkemesi davanın kabulüne ve taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkine karar veriyor.

Ben bu dosyaları son aşamada devraldım. İtirazın iptali davası karara çıkmıştı ve ipoteğin fekki davasında dilekçeler aşaması tamamlanmıştı. İtirazın iptali davasındaki karar davalı tarafından istinaf edildi. Biz de ipoteğin fekki davasındaki kararı istinaf etmek istiyoruz, aleyhimize yüksek tutarda vekalet ücretine hükmedildi. Benden önceki meslektaş, davaların birleştirilmesini talep etmemiş. Tahkikat sırasında bu talepte bulunmak aklıma gelmedi. Kararı istinaf ederken davaların birleştirilmesini talep edebilir miyiz? Bir kararının icra edilmesini engelleyen diğer karara karşı başka hangi yollara başvurabilirim? İtirazın iptali kararı kesinleşmeden taşınmazların satışını talep edemiyoruz, alabileceğim başka bir önlem var mı? Bu alanda tecrübesiz genç meslektaşınıza yardımlarınızı bekliyorum, çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1538, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : imsel, Tarih : 09-03-2025 12:57
sayın meslektaşlarım merhabalar,
taşınmazda imar planı 1993 yılında yapılmış. 2020 yılında hukuki el atmaya dayalı(taşınmazın ortasından geçen yol var ve düzenleme ortaklık payı olarak o dönemde %10 uygulanmış) belediyeye karşı bedele yönelik idare mahkemesinde dava açtık.o zamana kadar hiçbir işlem yapılmamış.keşif sırasında taşınmazda bir de fiili olarak kullanılan yol olduğunu görünce mahkeme görevsizlikten adli yargıda görüleceğinden davamızı reddetti.karar 2024 mart ayında danıştayca onandı.
müvekkil belediyeye yeniden başvurdu başka yakın bir yerden takas olarak yer verileceği söylendi şubat ayı içinde bunun mümkün olmayacağı bildirildi ve müvekkilden taşınmazın bu kısmını yola terketmesi istenmiş.bu halde taşınmazın %31 idarece el konulmuş olacaktır.bölgede diğer taşınmazların içine evler yapılmış.yeniden bir imar düzenlemesi görünmüyor. bu sebeple ikinci bir DOP olacağını düşünmüyoruz.müvekkil de yola terk istemiyor. taşınmaz içindeki fiili yolu belediyeyede söyleyerek kapattı.hem hafriyat döktü hemde asfaltı iş makinasıyla kaldırdı.
1-bu durumda hukuki el atma davası(taşınmazdaki fiili yolu iptal ettik) adli yargıda mı açılacak?(benim yaptığım son araştırmaya göre adli yardı görevli ama yeniden ret yememek için soruyorum)
2-davadan belediyeye yeniden bir bedelin ödenmesi için başvuru
şart var mı?
3-bu davada harç ve vekalet ücreti nispi midir? (dava değerinin 3 milyon olacağını düşünüyoruz.)
teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1805, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : advocatus1897, Tarih : 03-03-2025 01:11
Meslektaşlarım merhabalar, işçi alacağına ilişkin bir davamızda davalı limited şirketi sicilden terkin edildi, ihya davası açmamız için iş mahkemesince mehil verildi ancak tek başına ihya davasının bir sonuç doğuracağını düşünmüyoruz , davalı şirket ile organik bağı olan aynı faaliyet alanında başka bir şirket de var aslında , organik bağın tespiti ve tüzel kişilik perdesinin aralanması hususunda neler yapabiliriz, açılacak olan ihya davasında ticaret mahkemesinden aynı zamanda bu hususlara ilişkin talepte bulunabilir miyiz veya başka bir çözüm ne olabilir, sizler olsaydınız ne yapardınız ? Çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1975, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : fadimugrlu, Tarih : 24-02-2025 12:44
Merhabalar meslektaşlarım, kamulaştırma bedel tespiti davasında karar verildi, istinaf etmek istiyoruz. İstinaf harçları nisbi mi yoksa maktu mudur?
Nisbi ise 2 müvekkilin hissesine düşen miktar üzerinden mi hesaplama yapacağız yoksa tüm bedel üzerinden mi hesaplayacağız. Yardımcı olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1928, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avbatuhana, Tarih : 23-02-2025 23:39
İpotek takiplerinde, ipotek borçlusunun herhangi bir itirazda bulunmaması ancak yalnızca ipotekli taşınmaz malikinin borca itiraz etmesi durumunda, alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali davasına ipotek borçlusu da dahil edilmek zorunda mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1946, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Gülcan5403, Tarih : 20-02-2025 22:26
Merhaba meslektaşlarım, vergi mahkemesinde açılacak bir iptal davası var. Bu vergi borcunun bir kısmı biri 2000 yılında, diğeri 2008 yılında çalınan iki araca ilişkin. Bu araçlar hakkında trafik şube müdürlüğüne kayıp bildiriminde bulunarak, bu araçlara ilişkin vergi borçlarının iptali talep edilebilir mi? Yoksa ne şekilde iptal ettirilebilir? Yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2400, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Ömer ÇİFTÇİ, Tarih : 17-02-2025 15:37
Değerli meslektaşlarım,bilindiği üzere munzam zarar ile ilgili olarak soyut ve somut ıspat metodları var.AYM nın bu konu ile ilgili hak ihlali kararı verene kadar somut metod benimsenmişti.AYM nin bu kararından sonra farklı yargı kademelerinden sonra farklı kararlar çıkmıştır.Ancak enflasyonist ortamda soyut metodu benimseyen kararlar da var.Ancak,2024 yılında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından soyut metodu benimseyen bir içtihat yaptığını duydum,ancak ilgili ilamı bir türlü bulamadım.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun munzam zarar ile ilgili soyut metodu benimseyen 2024 yılında vermiş olduğu içtihat kararına şiddetle ihtiyacım var.Şimdiden teşekkür ederim.Av.Ömer ÇİFTÇİ
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2148, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3881, Tarih : 17-02-2025 01:05
Sağ kalan eş taşınmaza yönelik katılma alacağı talebinde bulundu taşınmaz miras malı ancak tapuda satış olarak gözüküyor 1/4ü intikal. diğer kardeşlerle mal paylaşılıyor bu taşınmazda onun oayına düşen ancak aynı gün mü bilmiyorum. O günki yevmiye defteri kayıtlarını istemem doğru olur mu mahkemeden? Yada tanık dışında nasıl ispatlayabilirim diğer türlü? Mahkemenin kararı ne şekilde oluyor yardımcı olursanız cok seviniyorum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2027, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06083798 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.