Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Şu anda yeni bir haber yok. Dilerseniz siz ekleyebilirsiniz.

Yazan : zeynep1969, Tarih : Bugün 13:37
İcra Hukuk Mahkemesinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmıştık.İtirazın kısmen kaldırılması ve tahliyeye istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.2023 yılı için istinaf sınırı 41.710 TL dir.İtirazın kısmen kaldırıldığı rakam üzerinden mi hesaplanıyor?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :21, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : marienbad, Tarih : Dün 20:59
Merhaba,
İş hukukunda bazı alacakların belirsiz alacak; bazı alacakların da kısmi dava şeklinde açılması uygulaması hangi yılda oldu acaba?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :115, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

» İnfaz
Yazan : zeygu, Tarih : Dün 15:00
Merhaba değerli meslektaşlarım, müvekkil 3713 sk 17. maddesi gereğince 12 yıl 6 ay ceza aldı. TCK 58/9 ile 5235 sayılı kanun 108/1 d hükümleri uygulanmış. 270 gün de tutuklu yargılanmış. Cezaevine 23.03.2023 tarihinde girdi. Acaba ne kadar süre yatacak bilgilendirebilirseniz çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :135, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Nagehan Çubuk, Tarih : Dün 09:57
Merhabalar
Apartta(ogrenci aparti degil) malikin ısınmayı kafasına göre ayarlaması istediği gibi açıp kapatması mümkün müdür MERKEZİ ISITMA VE SIHHİ SICAK SU SİSTEMLERİNDE ISINMA VE SIHHİ SICAK SU GİDERLERİNİN PAYLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK in 5md/6 fikrasinin uygulanması gerekmez mi
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :166, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : furugferruhzad, Tarih : 23-03-2023 23:42
Hizmet tespit davamızda hakim davacının imza örneklerinin alınması için davacı hakkında zorla getirme kararı verdi.Davacı için zorla getirme kararı verilmesini ilk kez görüyorum davacının zorla getirilmesi mümkün müdür?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :217, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : merdogan, Tarih : 23-03-2023 11:03
Sayın meslektaşlarım merhaba sorum şu şekilde;müvekkilin 2007 de boşandığı eski eşi Gürcistanlı olup 2 çocukları bulunmaktadır.muvekkil nafaka borçlarını tamamıyla öderken Euro nün yükselmesi neticesinde zora düşmüş ve nafaka borcunu ödeyemez hale gelmiştir.müvekkil diğer evliliğinden olan 2 kızı ile kendine ait haline münasip evde yaşamaktadır ve başka evi veya taşınmazı yoktur.Gürcistanli eski eşi ödenmeyen nafaka borçları için müvekkilin evine haciz koydurmustur.ben de icra mahkemesinde açmış olduğum meskeniyet iddiası davasında durumu anlatmama rağmen hakim taşınmaz üzerindeki ve borcu bitmiş sadece harçları kalmış bir banka ipoteği var olduğu için davayı reddetmiştir.ben eski eşin aile konutuna koydurmuş olduğu haczi kaldırmak ve bu evin haczedilemeyeceğini ifade etmeme rağmen hakim ipotekten dolayı kalan harçları dikkate alarak davayı reddetmiştir.sizce bu doğru bir karar mıdır?istinafa gitsem durumu düzeltebilir miyim? Şimdiden teşekkürler iyi çalışmalar...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :265, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : merilasra, Tarih : 22-03-2023 16:17
İyi çalışmalar,
Maddi hasarlı trafik kazası sonrası tazminat davası açacağız. Trafik sigortası için arabuluculuğa başvurmak yeterli midir? Yoksa araç sürücüsü ve gerçek kişi işleten hakkında da arabuluculuk dava şartı mı? Bir de tazminat kalemlerini tek tek belirtmek gerekiyor mu tespit yaptırmadığımızdan zararı bilmiyoruz? İlk kez bu konuda arabulucuya gideceğiz o yüzden mazur görün.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :376, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : abuj, Tarih : 22-03-2023 15:48
Sayın meslektaşlarım,

Tarafımıza açılan icra takibine itiraz ettik ve akabinde alacaklı taraf itirazın iptali davası açtı. Dava REDDEDİLDİ ve lehimize vekalet ücretine hükmedildi. Karar kesinleşmeden vekalet ücreti ile ilgili icra takibi açabilir miyiz?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :367, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : _M.CAN_, Tarih : 22-03-2023 11:50
Merhaba ;

Bir icra dosyamız kapsamında borçlunun vefat etmiş olan babasının taşınmazı üzerindeki miras hissesi hacizli durumdadır. Gelişen süreçte, borçluya bu konuda 103 davetiyesi gönderilmiş, yetki alınarak veraset ilamı alınmış ve son olarak izale-i şuyu davası ikamesi için icra mahkemesinden yetki alınmıştır.

Bu aşamaya kadar icra dosyasına hiçbir cevap / beyan vermeyen davalı ise açılmış olan ortaklığın giderilmesi davasına dilekçe sunarak yıllar önce "reddi miras" yaptığını belirtmiştir.

Ne alınan nüfus kayıt örneklerinde ne aldığımız veraset ilamında işbu reddi miras hususu belirtilmemektedir.

Bu gelişmeye karşılık bu aşamada yapılabilecek hukuki bir adım var mıdır ? Ayrıca davamız kapsamında diğer hissedarların vekilleri olduğundan davamız bu sebeple reddolursa davadaki vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda borçlunun işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği (103 davetiyesine cevap vermeyerek vs.) hususunun etkisi nasıl olacaktır?

Şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :391, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : drako, Tarih : 21-03-2023 14:33
Boşanma davasını kendisi yürüten ve çekişmeli olarak devam eden davada davalı ile davacı davayı anlaşmalı olarak yürütmek için anlaşma sağlıyorlar ve ortak olarak aldıkları bir ev mevcut.

Davacıyla davalı evin satımı konusunda anlaşıyorlar ancak alıcı yok. Ev de davalının üzerine kayıtlı şuanda da tapuda aile konutu şerhi var.

Anlaşmalı boşanmada ise evin satışından gelecek parayı nasıl güvenceye alabiliriz? Hisseli tapuya geçmek gibi bir durum çözüm olabilir mi? Eş evi satarsa ve parayı kaçırırsa uğraşmak istemiyoruz dava yolu ile. Daha garanti çözüm hisseli tapuya geçmek olabilir mi?Veya başka bir çözüm ne olabilir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :484, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 20-03-2023 15:47
Merhaba herkese. Sarkıntılık düzeyince cinsel istismar suçuna ilişkin ceza davasında, müştekinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verildi ancak beraat kararına hükmedilmesi gerektiği nedeniyle hükmü istinaf etmek istiyorum. Ancak hükmü istinaf etmem halinde istinaf mahkemesi "Suç sarkıntılık düzeyini aşmaktadır, bu sebeple suçun niteliği değiştiğinden şikayete tabi değildir ve müştekilerin şikayetten vazgeçmesinin bir hükmü bulunmamaktadır, yargılamaya devam olunup mahkumiyet veya beraat kararı verilmelidir." şeklinde gerekçeyle düşme kararını bozabilir mi? Teşekkür ederim herkese.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :582, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.buğra, Tarih : 20-03-2023 11:31
istirdat dava dilekçesinin ,(..alacaklının yurt dışında ikamet
ediyor olması sebebi ile...) takip dosyası alacaklı vekiline tebliğe çıkartılması hali...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :596, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : sailor1981, Tarih : 19-03-2023 23:39
Vekaletnamenin kötüye kullanılması nedeniyle vekil ve vekil ileişbirliği içersindeki ara malike karşı açılacak tazminat ( bedel) davasında;
Dairenin dava tarihindeki mi?
Akit tarihindeki? Değeri mi talep edilebilir?

Bu hususta emsal karar rica ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :707, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Ozan Solak, Tarih : 19-03-2023 18:06
Borçlunun haline münasip evinde haczedilmezlik şikayet süresini kaçırdık bu durumda yapabileceğimiz başka bir şey var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :680, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Aysu.E, Tarih : 19-03-2023 15:45
Resmi evrakta sahtecilik suçunda bilirkisi imzası taklit dese bile taklit edilen imza benim derse sonuç ne olur?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :688, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.gksztrk, Tarih : 18-03-2023 14:49
Merhaba,

Eşler yurtdışında evlenmiş, evlilik birliği içerisindeyken tapuda 1/2'şer pay oranı ile (kredi çekerek) Türkiye'de taşınmaz satın almışlar. Müvekkil evin bedelinin 2/5'ini ödemiş. Bu sırada yurtdışında anlaşmalı boşanma gerçekleşmiş, ayrıca sahip oldukları yurtdışındaki bir ev ve arabayı anlaşarak karşı taraf müvekkilime satmış ve karşı taraf müvekkilimden aldığı para ile Türkiye'de aldıkları evin kalan 3/5'lik kısmını ödemiş. Türkiye'de bulunan ev için aralarında anlaşma sağlanamamış, karşı taraf evin kendisinin olduğunu iddia etmiş ancak tapuda eşit oranda malik gözüküyorlar. Boşanma kararının tanıma tenfizi yapılıyor. Türkiye'deki evde şuan karşı taraf oturmakta, müvekkilim ise yurtdışında yaşamakta. İki taraf da yeniden evlendi. Müvekkilim evi satıp payını almak istiyor başka bir talebi yok.

Bu halde;
1) doğrudan ortaklığın giderilmesi davası mı açılmalı yoksa mal rejimi tasfiyesi mi?
2) ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde karşı taraf, karşı dava olarak mal rejimi tasfiyesine gidebilir mi?
3) karşı taraf mal rejimi tasfiyesi davası açarak evi alırken fazladan ödediği (3/5 oranında ödeme yapmıştı) miktarı talep ederse alabilir mi?
Hangi yoldan gitmek bizim yararımıza olur karar veremedim, bu konuda bilgisi olan bir meslektaşım yardımcı olabilirse çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :768, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : merilasra, Tarih : 17-03-2023 08:12
Merhaba,
Daha öncesinde tecrübem olmayan bir konu hakkında yazıyorum. Gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazasında eksper raporunda "tazminat talep eden sürücülerin her ikisinin de birbirlerine çarptıklarını beyan ettiklerinden kaza tespit tutanağında kusur dağılımı yapılamamış, kusur durumunun mahkeme bilirkişi raporu ve kararı sonucuna göre hasar tazminat talebinin değerlendirilmesi arz olunur." şeklinde açıklama yer almakta. Sigorta şirketi kusuru belirleyin ödeme yapalım demiş. Bu durumda araç ruhsat sahibi tespit davası mı açmamız gerekiyor?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :905, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Zümer AYDIN, Tarih : 17-03-2023 07:58
Meslektaşlarım merhaba. İki tarafın da tacir olduğu ve birtakım ürünlerin imalatı için aralarında yapılmış bir eser sozlesmesi var. Davacı muvekkil şirket, davalı şirkete kapı imalatı için başvuruyor, bir sozlesme yapılıyor,muvekkil ödemelerini eksiksiz yapmış. Davalı şirket, ürünleri başka bir şirkete yaptırıyor. Bu konuyla alakalı muvekkilin bilgisi ve onayı yok, sözleşmede de böyle bir cevaz yok. Üretim aşamalarında sürekli hatalar oluyor, gelen ürünler kusurlarından dolayı 3 4 kez iade oluyor ve tekrar teslim alınıyor. Bu süreçte muvekkil iade olup gelen ürünlere en baştan işlem yapmak zorunda kalıyor. Sonuç olarak anlaşılan süreden sonra tüm ürünler muvekkile teslim olmuş ve muvekkil belli kısım ürünlere ekstra maliyet yapmak zorunda kalmış, kendi müşterisine de bu ürünleri geç teslim edip parasını geç alarak maddi anlamda sıkıntıya düşmüştür. Ticaret mahkemesinde dava açtık ancak muspet ve menfi zararları beraber istedik. Muspet anlamda muvekkilin katlanmak zorunda kaldığı ekstra maliyetleri, menfi anlamda da tespit edilebilirse müşterisine geç teslimden kaynaklanan ve ödemesini alamamasindan doğan zararı istedik ancak ikisinin bu anlamda istenmesinde bi sakınca var mıdır? Menfi zararın reddi halinde muvekkil aleyhine bir husus doğar mı ? Henuz on inceleme aşamasına gelmedik ilk duruşmadan önce menfi zarar isteminden vazgeçmek gerekli midir, uygun olur mu ? Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :889, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Tuba A., Tarih : 15-03-2023 12:28
Merhabalar,

Müvekkil şirket lehine keşide edilmiş birisi 03.01.2023 diğeri ise 05.01.2023 vade tarihli iki adet çek bulunmaktadır. Bu çekler vade tarihlerinde ibraz edilmiş olup karşılıksız çıkmışlardır. Bunlarla ilgili icra takibi açılmış olup, borçlu vekili imzaya itiraz etmiştir, derdesttir. (İmzalar resmi belgelerdeki imzalarla birebir aynı gibi gözükmekte ama asistanlar, sekreterler günümüzde taklitle imza attığı için akıbetten yine de emin olunamamaktadır.)

Bir yandan da karşılıksız çek şikayet zamanaşımı yaklaşmış, kapıdadır. Böyle bir durumda karşılıksız çek dosyalarını ikame etmek ne kadar mantıklıdır? (karşı tarafın avukatı olduğundan bir de başımıza karşı vekalet ücreti çıkmasından çekinmekteyim.)

Son olarak diyelim ki açacağıZ; keşidecisi ve lehtarları aynı, iki ayrı takibe konu, iki ayrı çek aynı dosyada karşılıksız çek şikayetine konu edilebilir mi? Her biri için ayrı ayrı şikayet dosyası mı açılmalıdır?

Şimdiden değerli yorumlarınız için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1046, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Esat Bozkurt, Tarih : 15-03-2023 03:12
Merhaba meslektaşlarım,
İbraz günü gelmeyen çek için ihtiyati haciz kararı alınabilir mi ? Henüz vade gününe daha var ancak borçlu şirkete düzenlediği çeklerden dolayı sadece bir hafta içinde- bir adliyeden- 8 tane icra takibi başlatıldı. Aynı zamanda şirketteki tüm paylar geçen ay başka bir kişiye devredilmiş. Bu durumda ihtiyati haciz kararı almak mümkün müdür ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1099, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05261207 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.