Makale içinde birden çok yerde yanlış yorum var.
Örneğin, "Kesinleşen mahkeme kararının takip dosyasına ibrazı suretiyle,..." demekle, kararın infazı için kesinleşme şartı aranacağı gibi bir intiba uyandırılmış.
Ya da "Tasarrufundan sonra tesis edilen ipotek varsa, tasarrufun iptali ile birlikte ipoteğin de, iptalinin (davacı alacaklı için geçerli olmamasını) talep edilmesi ve ipotek alacaklısının da, davalı olarak gösterilmesi gereklidir." denmiş ise de, bu görüşün yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Zira, dava devam ederken dava konusu taşınmaz üzeirnde birden çok kez ipotek tesis edilebilir; hadi abartılı örnek verelim, taşınmaz üzerinde her gün yeni ipotekler tesis edilebilir.
Davacının bunları takip etmesi ve her ipotek alacaklısını davaya dahil etmesi (!) düşünülemez.
|