Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Makale Yorumları
Yargı Reformu Strateji Taslağı Ve Eylem Planı Hakkında Görüş Ve Öneriler
[Makaleye Dönüş] [Yorum Ekleme] Toplam 1 Yorumdan 1 tanesi gösteriliyor.

   
15-01-2010 14:43
Aktif Yorum Olabilir mi,ümitlenmeli miyim?
 
Yazan Recep Ayer [Email]
Çalışmanız için şahsım adına teşekkür ediyorum.Aslında talep edilenler genel olarak demokratikleşme talepleri.Osmanlı'da sened-i ittifakla başlayan,1830 muhtarlık seçimleri 1855 belediye seçimleri 1876 ilk anayasa bir yıl sonra askıya alınması 1908 de meşrutiyetin iadesi ve anayasanın tekrar yürürlüğe girmesi 1923 cumhuriyetin ilanı 1946 çok partili seçimler ve 1960 a kadar süren çok partili hayat.1960 sonrası ise askerlerin ağırlığını koyduğu ve kuvvetler ayrılığına dayalı bir rejim.1960 sonrasında bitmeyen tartışmalar ve aslında her alanda ve zamanda iki bloğa bölünmüş fikri hayatımız.

Hukuk siyasetten bağımsız mıdır sorusuna her zaman siyasetle doğrudan ilişkilidir ve hatta onun ürünüdür cevabını veririm.Hukukun siyasetten bağımsız olması bir ütopyadır bence.Demokratik ve standardı yüksek bir anayasayı ortaya koyacak olansa bir siyasi iradedir.Şu anda bu yönde çok güçlü ve kararlı bir siyasi irade olmadığı için iktidarıyla muhalefetiyle dünya bizi sollayıp geçerken nasıl daha demokratik ve iyi diyebielecğimiz bir anayasa yapabileceğiz.Bu konuda düşüncelerimi yeni ifade etmeye başladığım bu sitede söyliyebileceğim yakın gelecekten umutlu değilim arkadaşlar.Bir yirmi yıl daha bu 12 eylül anayasasıyla geçecek gibi görünüyor.Türkiye bu konuda çok geç kalıyor .Bize zaten yazık oldu ancak korkarım bizden sonraki nesiller de bir hukuk devletini ve herkesin birinci sınıf vatandaş olarak kendini hissettirdiği bir ülkeyi ve anayasayı görebilecek mi?Uğrunda fikri kavgalar yaptığımız yalnız ve güzel ülkenin insanlarına darbe ürünü olmayan ve gerçekten demokratik bir anayasa layık değil mi?

Yeni bir anayasa yapmak şöyle dursun Demos(Halk) un kratos(güç) unu her alanda gösterdiği ancak ortaya çıktığı zamanda çoğunluğun iktidarı olan ancak gelişmiş anlamıyla azınlıkların ve herkesin haklarının korunduğu "Çoğulculuk" anlamına bürünen sistem bize nedense uzak kaldı.Kimi zaman yaşıyor gibi olduk ancak o kadar engeller çıktı ki yarı otoriter yönetimlerle başbaşa kaldık ve baskıcı rejimlerin havası kirletti ciğerlerimizi kimi zaman.Yarı otoriter yönetimlere ve bir de darbe anayasasıyla ortaya çıkan yönetimlerin değerlerine ise aldanarak "kazanımlar" nazarıyla baktık ve reformları kazanımlarımızın kaybolmaması adına geciktirdik.

Buna rağmen yapılacak çok görevi vardı siyasetin.Vatandaşlık tanımını kapsayıcı ve evrensel manada değiştirebilir ,YAŞ gibi HSYK kararları gibi yargıya kapalı alanları yargıya açar ve mağduriyetleri ve hukuk dışılığı önler,HSYK seçiminde Kast sistemine son verebilir ve demokratik meştritiyete ve alt derece yargıç ve savcılarının temsiline açabilir ve Yüksek yargının seçimini de yine demokratik meşrutiyete açabilir ,Yüksek yargı üyelerinin seçiminde yazılı sınav sistemini getirebilir ve en layık olanların seçilmesini sağlayabilir ve bu kabil değişiklikleri yapabilirlerdi.

Mesela parti kapatmaları o derece zorlaştırır dı ki siyaset ,sadece şiddetle bağlantısı halinde partinin kapanacağını öngörür ve partiler mezarlığı haline gelen şu ülkeyi bu durumdan kurtarırdı ilerisi için.

Barajı ortadan kaldırır ve tam bir temsiliyet sağlardı mecliste.Parti içinde demokratik mekanizmaları oluşturur ve tek kişinin kararından kurtarırdı siyasi partileri.

Siyasi ,bürokratik tüm dokunulmazlıkları kaldırır ve dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığıyla sınırlandırırdı.Böylelikle taksirle adam öldüren siyasi bir kişi normal vatanlaşla aynı prosedüre tabi olur kamu vicdanı yara almazdı.

Ülkenin gelişmesinin fikir özgürlüğüyle çok alakalı olduğunu düşünür ve basın özgürlüğünü daha da genişletir basın üzerindeki kurulabilecek fikrini açıklamayla alakalı hukuki baskıları ortadan kaldırırdı.

Askerin bir demokratik ülkede olmaması gereken yönetim üzerindeki ağırlığını ortadan kaldırır ve Genelkurmay Başkanını Milli Savunma bakanlığına bağlı ve emrinde bir memur yapardı çok önceden.

İki başlı yargıyı sivil yargıda birleştirir ve askeri yargıyı sadece disiplihn mahkemesi olarak tesis eder ve sınırlardı.

Bu ve buna benzer birçok değişikliği çok önceden yapardı çağı ıskalamamak adına.

Ülkenin geleceğini hazırlamakla görevli liderler birbirleriyle seviyeli konuşur ve birbirlerine ağıza alınmayacak hakaretlmler etmezlerdi.Bigrbirleriyle küsmezler en az ayda bir saat beş çayı düzenleyip bir araya gelerek ülke meselerini dostça ve olgunca konuşurlardı.Hatta çıkışta gazetecilere gülerek ve tokalaşarak poz verirlerdi.

Şimdiye kadar yapılanlar yapılacakların teminatı mıdır diye sonrsam buna kim nasıl cevap verebilir?

Veya yakın gelecekten umutlu olmam için bana bir cümle söyleyin.

   
THS Sunucusu bu sayfayı 0,02613211 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.