Sayın Meslektaşıma emeği için teşekkür ediyorum.
Hukuka aykırı biçimde tüm menkul ve gayrimenkullerini Kamuya tahsis kararı alarak alacaklıları zor durumda bırakan idarenin temsilcilerinin sorumluluğunun da ceza yargılaması bakımından değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira borca batak bazı kurumlar, mahkeme kararına dayanan alacakları dahi ötelemek için bu yollara başvurmaktadır. Meclislerce alınan bu türlü kararlar, iptal edilebilir kararlar olduğu halde, bile bile ve zaman kazanmak ya da mümkün mertebe hiç ödeme yapmamak gibi saikler ile de bu türlü işlerin yapıldığını biliyoruz. Ne var ki hukuka uzak kişilerin bu türlü eylemleri, ceza soruşturma ve kovuşturmasına konu edilmediğinden halen bu yollara gidildiğine şahit oluyoruz.
Kamuya tahsis kararı, gerçekten mal kaçırmayı amaçlıyor ise iyi niyetli olduğu söylenemeyecektir. Kamu yetkisini bilerek ve isteyerek, belki kurumunu korumak ya da belki süre kazanmak için yapsalar dahi hak sahibini mağdur ettiğini düşünmeden kötüye kullanmış olacaktır ki bu kanaatimce açıkça suçtur.
İşte alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla yapılan tasarruflar kapsamında değerlendirilmesi gereken eylemlerin şikayet edilmesi halinde suç teşkil edeceğinin de artık gündeme gelmesi, hukuka uzak idarecilerin keyfi uygulamalarının da önünün alınması gerekir.
Emek ve yararlı bilgi veren meslektaşıma teşekkürler...
|