Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

bankaya karsı acılacak dava ıcın acıl yardım

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-08-2016, 09:49   #1
av.gözde şahin

 
Varsayılan bankaya karsı acılacak dava ıcın acıl yardım

sayın meslektaşlarım yardımlarınızı bekliyorum.
Olay şu şekilde gerçekleşmiştir.Müvekkil k____ net'in giresun şubesidir.Bilindiği üzere kredi kartı dağıtım işi yapmaktadırlar.Şirkete bağlı bulunan kurye olaya konu kredi kartının teslimini kart üzerinde ünisex bir isim yazıyor olması sebebiyle kartın sahibine değil kartın sahibinin kardeşine teslim etmiştir.Daha doğrusu kart bilgilerinin yanında teslim edilecek kişi için kart sahibinin kardeşinin numarası bulunmaktadır.Kurye teslimat için numarayı aradığında kart sahibinin kardeşi kartı bir başkasına teslim etmesini istemiştir.Sonuç olarak kart a kişisine teslim edilmiş ilgili evrak imzalatılmıştır.A kişisi kartı alıp kuryenin arayıp görüşmüş olduğu kart sahibinin kardeşine teslim etmiştir.Kart sahibi yurtdısında yasamaktadır.Kartı teslim alan kart sahibinin kardeşi bankadan kart sahibiymiş gibi kartın şifresini almış ve karttan 16.000 TL harcama yapmıştır.
Sonuç olarak müvekkil şirketin ilgili bankayla yaptığı sözleşmeye dayanarak banka yanlış teslimata dayalı olarak bu meblağı müvekkilin hesaplarından kesmiştir.
Biz bu haksız kesilen parayı hangi hukuki yola başvurarak geri alabiliriz.
Kartı kullanan hakkında TCK 245 kapsamında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz lakin kanunda mağdur değil suçtan zarar gören olarak yer alıyoruz ayrıca aynı konutta yasayan kardeşler bu suçta ceza almıyormuş.
diğer yandan bankaya karşı istirdat davası açsak görevli mahkeme ticaret mahkemesi midir?
İstirdat mı açmak gerekir veyahut sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası mı?
bu olay ile ilgili nasıl bir hukuki süreç takip etmeliyiz
yardımlarınız için şimdiden teşekkürler
saygılar...
Old 10-08-2016, 10:53   #2
öznurcınar

 
Varsayılan

İstirdat davası açma sebebiniz nedir yani borçlu olarak siz görünmüyorsunuz sonuçta ?????
Old 10-08-2016, 14:56   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Kartı kullanan aleyhine haksız fiile dayalı rücuen alacak davası, banka aleyhine de istirdat davası açmanız gerekir. Çünkü banka kart sahibi olmayana şifre vermekle basiretli bir tacir gibi davranmamış olmakla kendisi kusurludur.
Old 10-08-2016, 15:03   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/5587
Karar: 2009/6623
Karar Tarihi: 01.06.2009


İSTİRDAT DAVASI - DAVALININ ZARARININ VARLIĞINI VE NEDENİNİ KANITLAMASI LÜZUMU - DAVACININ YANLIŞ KİŞİYE KREDİ KARTINI TESLİM ETMESİ - DAVALININ YAZILI ADRESE GİDİP YANLIŞ KİŞİYE KARTI TESLİM ETMESİ NEDENİYLE BİR MİKTAR KUSURLU KABUL EDİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Davalı, zararının varlığını ve nedenini kanıtlamalıdır. Bunu kanıtlaması halinde, yani davacının yanlış kişiye kredi kartını teslim etmesi nedeniyle yapılan harcama bedellerinin gerçek müşteriden tahsil edilemediğinin ya da edilipte iade edildiğinin kanıtlanması halinde, bundan sonra davalının yazılı adrese gidip, yanlış kişiye kartı teslim etmesi nedeniyle bir miktar kusurlu kabul edilmesi gerekeceğinin gözetilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 176, 432, 433)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 06.06.2007 tarih ve 2006/834-2007/613 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkili şirketin, dağıtım ve teslim sözleşmesi uyarınca davalının bir müşterisinin kredi kartını adresinde teslim ettiği halde, başka bir kişiye teslim edildiğinden ve belirlenemeyen kişinin yaptığı harcamaları kadar zarara uğradığından bahisle müvekkilinin hesabından kesinti yaptığını ileri sürerek, 4.808.470.000 TL’nin istirdadını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kredi kartı sahibinin itirazı üzerine davalıdan istenen teslim belgelerini davacının ibraz edememesi üzerine, kredi kartı sahibine harcama bedellerinin ödendiğini, sözleşmenin 7 nci ve 9 uncu maddesi uyarınca anılan meblağın bloke edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, Dairemizce bozulması üzerine bozmaya uyulmuş, dosya kapsamına, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının, talep olmadan kredi kartı hazırlayıp, yanlış adresi zarfa yazıp davacıya teslim ettiği, davacının yazılı adrese gidip teslim ettiği, kredi kartını teslim alan 3 üncü kişinin harcama yaptığı, zararın bankadan kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilini aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, davalı bankanın verdiği kredi kartlarının müşterilere teslim ve dağıtımı sözleşmesine aykırı olarak davalı bankanın davacı taşıyan hesabından haksız kesinti yaptığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

Mahkemece, yazılı gerekçelerle davalının kendi zararına neden olduğu, davacının sözleşmeye aykırı davranmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Oysa, sözleşmenin 8 inci maddesinde, kredi kartının 6 ncı maddede belirtilen kişiler dışında 3 üncü kişiye teslimi sonucu doğabilecek zararlardan, kredi kartının teslimi tarihinden itibaren bir yıl süre ile davacı taşıyanın davalı bankaya ya da bankanın müşterilerine karşı sorumlu olacağı, davalının tazminat ödemesi halinde davacıya yapılacak ödemelerden düşülmesini davacının taahhüt ettiği yazılıdır. 7 nci maddede ise, müşteriye teslim belgelerini 2 yıl süre ile davacının saklaması zorunluluğu getirilmiş, isteme rağmen bu belgeleri ibraz etmeyen davacının davalı aleyhine doğabilecek zarardan sorumlu olacağı kararlaştırılmış, müşterilere hangi belge ve bilgiler karşılığında kredi kartının kime, nasıl teslim edileceği de 6 ncı madde de açıklanmış ve sayılmıştır.

Davacının dayandığı ve ibraz ettiği kurye teslim tutanağından, kredi kartının Ayşe Narin Şahin'e 14.10.2002 tarihinde teslim edildiği ve imzasının alındığı, telefon numarasının ve hüviyet cüzdan numarasının tutanağa geçirilmiş olduğu görülmektedir. Davalı banka vekili, müşterisi Ayşe'nin 03.08.2004 tarihinde verdiği dilekçeye, bu dilekçedeki imza ile kurye teslim tutanağındaki imzanın açıkça farklı olduğuna, davacı çalışanlarından Metin Çelik'in, kredi kartlarının kendileriyle anlaşmalı kişilere usulsüz olarak teslim edildiğine dair Mali Şubeye verdiği ifade tutanağına, kredi kartlarının gecikmeli olarak teslim edildiğine dair emsal kayıtlara, Ayşe'nin kredi kartına ilişkin başvuru evrakları ve hesap ekstrelerine dayanmış olup, başvuru evrakları ve hesap ekstreleri dışında kalan belge fotokopilerini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı yan, bu dilekçe üzerine 03.08.2004 ve 25.09.2004 tarihli yazılar ile davacıdan kurye teslim belgelerini istemiş, gelmemesi üzerine davacının hesabından kesinti yaptırmıştır. Davacı yan, kredi kartı hesap ekstrelerinin ve bu kartla yapılan nakit çekimlerinin celbini delil listesinde istemiştir.

Davalının müşterisi Ayşe anılan dilekçede, bankadan 2003 yılı içinde kredi kartı talebinde bulunduğunu, talebinin reddedildiğini, başka bir talebinin olmadığını, kredi kartına teslim tarihi olarak bildirilen 14.10.2002 tarihinin başvuru tarihinden önce olduğunu, kredi kart bilgilerinde belirtilen iş ve ikametgah adreslerinin de kendisine ait olmadığını, kendisine hiçbir zaman ekstre gönderilmediğini ve kendisi tarafından bir ödeme de yapılmadığını, cep telefonuna bankanın gönderdiği borç bildirim mesajı üzerine bu hususları öğrendiğini bildirmiş, kartı kullananın belirlenmesini istemiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda, teslim belgelerini saklama süresi olan 2 yıl geçmeden davalının davacıdan talepte bulunduğu, davalının bu belgeleri teslim etmediği, 8 inci maddede yazılı bir yıllık sürenin geçmesinden sonra talepte bulunan davalıya karşı davacının sorumlu olmayacağı, müşterinin dilekçe içeriğinin davalı bankaca doğru kabul edildiği, buna ilişkin davalı bankanın aldığı bir karar ya da belgenin dosyaya sunulamadığı, bu bilgilerin doğru olduğunun kabulü halinde, davalının, talebi olmayan Ayşe'ye kart çıkardığı, kayıtlara bu kişiye ait olmayan iş ve ikametgah adreslerinin geçtiği, bu adresi zarf üzerine yazıp kart ile birlikte davacıya teslim ettiği, davacı elemanlarının da bu adrese gittiği ve kartı teslim ettiği, teslim belgelerini davacının sunmadığı, davalının savunduğu zararı davalı hesabından haksız olarak çektiği, davalının davacıya parayı iade etmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkemece de, talep olmadan kredi kartı verilmesi, yanlış adresin zarfa yazılması, kredi kartını teslim alan 3 üncü kişinin harcama yapması karşısında zarara davalının neden olduğu gerekçesiyle davacı haklı bulunmuştur.

Oysa, davacı yan sözleşmenin 6 ncı maddesinde aranan teslim belgelerini davalıya ve mahkemeye sunamamış olup, delil listesinde bunlara da dayanmamıştır. Yanlış adres yazılmış olsa dahi, bu durum kargonun teslim edilmeyip, iadesini gerektirir. Davacı, doğru kişiye teslimi gösterir belgeleri ibraz edememiştir. Davacının da bu yönde kusurlu olduğu ve sözleşmeye aykırı davrandığı sabit olmuştur. Sözleşmenin 8 inci maddesinde yazılı 1 yıllık süre geçtikten sonra davalı davacıya başvurmuş ise de, müşterinin dilekçesi üzerine olay ortaya çıktıktan sonra davalı davacıya başvurduğunu savunmaktadır. Davalının bu olay nedeniyle anılan bir yıl içinde zarara uğrayıp uğramadığının belirlenmesi gerekir. Bu süre içinde zarara uğradığını kanıtlar ise, davacının bu madde uyarınca sorumlu tutulmasının mümkün olacağını ve kesintinin haklı sayılacağının kabulü gerekir. Ne var ki, davacı ve davalının dayandığı hesap ekstreleri, ödeme belgeleri ve banka kayıtları dosyaya girmemiş olup, Ayşe'nin dilekçesinde geçen hususların doğru olup olmadığı, davalı bankanın nasıl bir zarara uğradığı, bu zararın kime, hangi nedenle yaptığı bir ödeme ile doğduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Davacının salt teslim belgelerini ibraz edememesi nedeniyle bir zarar doğması ve bundan davacının sorumlu tutulması sözleşmenin 8 inci maddesi karşısında düşünülemez. 7 nci maddenin de 8 inci madde ile birlikte değerlendirilmesi ve böyle yorumlanması gerekir. Davalı, zararının varlığını ve nedenini kanıtlamalıdır. Bunu kanıtlaması halinde, yani davacının yanlış kişiye kredi kartını teslim etmesi nedeniyle yapılan harcama bedellerinin gerçek müşteriden tahsil edilemediğinin ya da edilipte iade edildiğinin kanıtlanması halinde, bundan sonra davalının yazılı adrese gidip, yanlış kişiye kartı teslim etmesi nedeniyle bir miktar kusurlu kabul edilmesi gerekeceğinin gözetilmesi gerekir. Ayşe'nin dilekçesinin mutlak doğru kabul edilmesi düşünülemez. Esasen bilirkişi raporunda da bir varsayım olarak dilekçenin doğru kabul edilmesi haline bağlı olarak görüş bildirilmiştir.

Bu durumda, davanın bu açıklamalar çerçevesinde ele alınıp, gerektiğinde yeniden bilirkişi görüşü alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olayın ve sözleşmenin yanlış yorumlanmasına dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi eksik incelemeye dayalı olup, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

3- Davacı vekilinin katılma yolu ile yaptığı temyize gelince; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 24.07.2007 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davacı vekili, 14.08.2007 tarihinde harcını yatırıp temyiz defterine kaydını yaptırdığı temyiz dilekçesi ile kararı katılma yolu ile temyiz etmiş ise de, HUMK. nun 176/10 uncu ve 433 üncü madde hükümleri karşısında 10 günlük karşı temyiz süresini geçirmiş olup, karşı temyiz isteminin süre yönünden aynı Kanun'un 432/4 üncü maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, alınmadığı anlaşılan 15.60 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-08-2016, 15:03   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/11670
Karar: 2008/1690
Karar Tarihi: 11.02.2008


MENFİ TESPİT DAVASI - BANKANIN HAZIRLAYIP GÖNDERDİĞİ İKİNCİ KARTIN DAVACININ OĞLUNA TESLİM EDİLMESİ - KREDİ KARTININ TESLİMİ KONUSUNDA BANKANIN İHMAL VE KUSURU OLUP OLMADIĞI - DAVANIN REDDİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Kimse kendi kusuruna dayanarak başkasından bir talepte bulunamaz. Aksinin kabulü iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi uygulamada pek çok suiistimallere yol açacaktır. Davalı bankanın kusursuz olduğundan davanın reddi gerekir. Aksi düşüncelerle mahkemece davalının kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

(2004 S. K. m. 72) (5464 S. K. m. 8)

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı banka <Bonus> kartı hamili iken talebi olmadığı halde <Premium> kartı çıkarılarak adına gönderdiğini, ikinci kartın oğluna teslim edildiğini ve bu kartla harcama yapıldığını, durumu 19.8.2005 tarihinde öğrenir öğrenmez ikinci kartı kullanıma kapattırdığını, kendisi kullanmadığından ikinci kartla yapılan harcamalarından sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, kartı bizzat davacıya teslim etmediğinden verilmiş; hüküm, davalı kusurlu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının, davalı banka ile aralarında düzenlenen 15.5.2001 tarihli kredi kartları üyelik sözleşmesine göre aldığı kredi kartını kullanmakta iken, bankanın ikinci bir kartı düzenlenip ev adresine kurye ile gönderdiği ve evde bulunan oğlu tarafından teslim alındığı, taraflar arasında çekişmesizdir. Davacı isteği dışında düzenlenen ve oğluna teslim edilen kartı ile yapılan harcamalardan sorumlu olmadığı iddiası ile bu davayı açmıştır. Davalı, ikinci kartı sözleşmeye göre düzenleme yetkilerinin olduğunu kartı kurye ile davacının evine gönderdiklerini, evde bulunan oğluna teslim edildiğini, ilk kartın şifresi ile ikinci kartın şifresinin aynı olduğunu, şifreyi davacının oğlu bilmese idi kartı kullanamayacağını olayda davacının kusurlu olduğunu savunmuştur.

Taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi hükmüne göre, davalı bankanın davacı talep etmese bile ikinci bir kart düzenleyip göndermesi mümkündür. Bu nedenle davacının bu yöne ilişkin savunması yerinde görülmemiştir.

İhtilafın özümü için davalı bankanın hazırlayıp gönderdiği ikinci kartın davacıya değil de oğluna teslim edilmesinde bir ihmal ve kusuru olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Aralarındaki sözleşmede bankaca hazırlanıp gönderilen kartın nasıl ve kime teslim edileceğine dair bir belirleme yoktur. Olayın gerçekleştiği tarihte de ilgili yasalarda da bu hususta bir hüküm bulunmamaktadır. 5464 sayılı Banka kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 8. maddesinin son fıkrası <kart çıkaran kuruluşlar, banka kartı ve kredi kartlarının asıl kart hamiline teslim edilmesini sağlayacak önlemleri almak, reşit olmayan ek kart hamilleri adına düzenlenen banka ve kredi kartlarının asıl kart hamillerine teslimini sağlamakla yükümlüdür> hükmünü getirmiştir. Olayın gerçekleştiği tarihte 5464 sayılı yasa henüz çıkmamış ve yürürlüğe girmemiş ve uygulama alanı yok ise de, yasa koyucunun bu düzenleme ile güttüğü amaç ve gaye ihtilafın çözümlenmesine yol gösterip, ışık tutmaktadır. Sözleşmede ve olay tarihinde yürürlükteki yasalarda kredi kartının bizzat davacıya teslim edileceğine dair bir hüküm bulunmadığına göre, bankanın hazırladığı ikinci kredi kartını davacının sözleşmedeki ev adresine kurye aracılığı ile göndermesinde ve evde bulunan reşit olduğu anlaşılan oğluna tesliminde bankanın her hangi bir kusur ve ihmali bulunmamaktadır. Banka kredi kartının teslimi konusunda üzerine düşen görevi, gerekli özeni ve titizliği göstererek yapmıştır. Davacının iddia ettiği vasıf ve karakterdeki oğlunun eve girmesini ve kartı teslim almasını şifresi bilinmeden kredi kartı kullanılamayacağına ve şifresinin oğlunun eline geçmesini önleyecek tedbirleri almamakla kendisi kusurludur. Kimse kendi kusuruna dayanarak başkasından bir talepte bulunamaz. Aksinin kabulü iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi uygulamada pek çok suiistimallere yol açacaktır. Yapılan bu açıklamalar ışığında davalı bankanın kusursuz olduğundan davanın reddi gerekir. Aksi düşüncelerle mahkemece davalının kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlere kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 15-08-2016, 16:12   #6
av.gözde şahin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şenel DELİGÖZ
Kartı kullanan aleyhine haksız fiile dayalı rücuen alacak davası, banka aleyhine de istirdat davası açmanız gerekir. Çünkü banka kart sahibi olmayana şifre vermekle basiretli bir tacir gibi davranmamış olmakla kendisi kusurludur.
\bende bu sekilde bir yol izlemeyi dusunuyorum sayet karti kullanan kisiye alacak davasi acmayacagim cunku kazansam dahi adamdan bu miktari tahsil edemem adam calismiyor hicbir mal varligi yok bu sartlar halinde bankaya dava acmak tahsilat acisindan mantikli gorunuyor yalniz istirdat acabilmek icin kanun yolu ile haciz vs.seklinde bankanin kesinti yapmasi gerek diye biliyorum bu sartlar halinde de mevcut olayda istirdata dayanabilir miyim bankaya karsi ve gorevli mahkeme ticaret mahkemesi mdir?
Old 16-08-2016, 09:02   #7
av.gözde şahin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan öznurcınar
İstirdat davası açma sebebiniz nedir yani borçlu olarak siz görünmüyorsunuz sonuçta ?????
evet haklısınız beni de tereddüte düşüren olgu bu;kesintiler tarafımızın hesaplarından yapılmış olmasına karşı mağdur veyahut borçlu değiliz aslında istirdat açma koşullarında yazan herhangi bir icra takibi veyahut yasal yollarla bu kesinti yapılmıyor sadece sözleşme hükümlerine aykırılık sebebiyle hesaplardan doğrudan kesinti yapılıyor bu şartlar altında açılacak dava genel hükümlere göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası mıdır yoksa istirdat açılabilir mi tereddütteyim ama sonuçta hukuki menfaatleri zedelenen ve olayda maddi olarak zarara uğrayan taraf biziz ve en önemlisi ticaret mahkemesi mi görevlidir yoksa genel hükümler devreye girdiğinde asliye hukuk mu?
şimdiden teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TOKİ ye karsı açılacak davada husumet av. halise Meslektaşların Soruları 3 26-12-2022 11:10
Bosanma davasında karsı dava mi yeni bir dava mı açmalıyım Digurak Meslektaşların Soruları 6 08-07-2013 13:07
Dedaş'a karsı açılacak tazminat davasında adli yargı mı idari yargı mı görevlidir? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 1 05-08-2011 08:19
Fatsa, Amasya, Kocaelİ Adlİyesİnde Çalinti Çek İÇİn Acİl Dava AÇacak MeslektaŞ Yardimina İhtİyaÇ Var av.burcu tüfekçi Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 04-01-2011 23:05
bankaya karşı açılacak dava Av.Güçlü KERVAN Meslektaşların Soruları 2 27-02-2008 11:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03605294 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.