|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-05-2014, 10:46 | #1 |
|
silahlı tehdit-yağma
arkadaşlar arasında çok ince nüans noktaları olan bir olay anlatacağım.
görüşleriniz benim için çok önemlidir. şahıs bir yere ticari ilişkiden dolayı çek vermiş. şahıs çekle borcu olduğu yere, kendisini zarara uğrattığı için borcu olmadığı, hatta buradan bir miktar alacaklı olduğu görüşünde. firma da çeki bu arada yazdırmış. bir borcun olmadığı-hatta alacaklı olduğu düşüncesiyle şahıs müştekinin işyerini basıyor. müşteki misafirleriyle beraber otururken elinde silahla "sana 24 saat müsaade o çekleri bana geri vereceksin" demiş ve silahla orta yere bir el ateş edip geldiği gibi oradan ayrılmış. dava önce silahlı tehditten açılmış, fakat daha sonra mahkeme yağmaya teşebbüs var diyerek görevsizlik kararı vermiş. benim görüşüm silahlı tehdit suçu oluşmuştur, yağmaya girmez, bu nedenle asliye ceza mahkemesinin görevli olduğu yönünde. (TCK 150/1 maddesinden bağımsız olarak) Çünkü; 1- Bir suça teşebbüs denilebilmesi için teşebbüs edilen fiilin failin iradesi dışında bir sebeple gerçekleşememesi gerekmektedir. Fakat olayımızda fail korkutma amaçlı bir el silah sıktıktan sonra, kendisi orayı terk etmiştir. Kendisini engelleyen kimse yoktur, o anda çekleri almasının veya çekler kadar para-mal-yeni bir çek almasının önünde hiçbir engel yoktur. Müvekkil kendi ihtiyarıyla fiile son vermiştir. Bu nedenle yalnızca o ana kadar gerçekleşen eylemlerden sorumlu tutulabilir ki, bu da silahla tehdittir. 2- şahıs olay anında 24 saat sonra çekler verilmezse birşeyler yapacağından bahisle tehditte bulunmuştur. Böyle bir tehdit yağma suçunu oluşturmaz. Yağma suçunun oluşması için cebir ve tehditin devam ederken bir şeyin alınmaya çalışılması gerekmektedir. Cebir ve tehdit ile bir şeyin alınmaya çalışılması arasına süre girmiş ise ve cebir-tehdit bu süre aralığında kesilmiş ise, artık yağmadan söz edilemez. Böyle bir halde vaat edilen süre sonunda da tehdit ve cebrin devam edip etmediğine icbar suretiyle o şeyin halen alınmaya çalışılıp çalışılmadığına bakılması gerekmektedir. Nitekim 24 saat süre verilmiş vefakat bu sürede halen dışarıda olan şahıs tarafından gerçekleştirilme serbestisi olan bu süre sonunda yapılacağı söylenen eylem tehdit ve cebir yapılmamış, laflar sırf tehdit boyutunda kalmıştır. Silah sıkılması da ileri vadede gerçekleştireceğini beyan ettiği husustaki korkuyu pekiştirmek içindir, yağma amaçlı değildir. şeklinde düşüncelerim var. BU KONUDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ ACİLEN BENİMLE PAYLAŞIRSANIZ SEVİNİRİM. |
28-05-2014, 15:04 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Sizinle aynı kanaatteyim. Yağma suçunun unsurları somut durumda oluşmamıştır zira silahla müştekinin bulunduğu ortamda bir el ateş etmesinin ardından şüpheli, müştekinin kendisine vermesini istediği çekleri alma yönünde bir eylem içerisine girmemiştir. TCK'nın 'Yağma' suçunu konu alan 148. maddesine bir kez daha dikkatlice bakmakta yarar var: "(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. (3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır." - İlk fıkrada tehditten bahsedilmekle birlikte, tehdidin ardından malı teslime mecbur bırakma ya da malın alınmasına karşı koyamayacak duruma getirme şeklinde eylemlerin varlığı aranmaktadır. - İkinci fıkrada ise; senet (olayda çekten bahsedilmektedir ancak kambiyo senedi vasfı itibariyle çek de madde düzenlemesine dahildir) vermeye mecbur bırakılmak şeklinde bir eylem gerçekleşmesi gerekmektedir ancak olayda şüpheli şahıs, çekleri o anda almak için bir davranış içine girmemiş, silahı sıkarak, "çekleri belirli süre içinde vermez isen silah bu defa sana yönelir" anlamına gelebilecek şekilde tehditte bulunmuştur. Saygılarımla.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Silahlı Tehdit - Yaralama | rcakmak | Meslektaşların Soruları | 7 | 28-05-2013 21:23 |
Silahı Tehdit ve Yağma/cinsel taciz sonucu acılan savcılık soruşturması hakkında | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 11-02-2011 12:27 |
kurusıkı tabanca silahlı tehdit oluştururmu | Av.Serkan Küçükkuru | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-12-2007 18:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |