Ağır Ceza Hakimine Rüşvet Gözaltısı

Alıntı: Yazan Gemici Sayin Nur Deniz, yayin yasagi oldugunu unuttunuz herhalde. SAYGILARIMLA

Doğrusu unutmuştum.

Merak işte.

Tutuklu Hâkim Ankara Yargıtay'da ilk duruşmasına çıktı ve tutukluluğunun devamına karar verildi....
Ayrılan dosyadan dolayı geri kalan sanıklar için yargılama 20 Nisan 2009 günü İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecektir.
Bilgilerinize,

Alıntı: Yazan Av.S.B.Akyüz Tutuklu Hâkim Ankara Yargıtay'da ilk duruşmasına çıktı ve tutukluluğunun devamına karar verildi.... Ayrılan dosyadan dolayı geri kalan sanıklar için yargılama 20 Nisan 2009 günü İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecektir. Bilgilerinize,

Teşekkür ederim.

"Yargıtay 5 Ceza Dairesi İzmir'de tefecilik suçlaması ile hapiste bulunan bir tutuklunun tahliyesinin sağlanmasında rüşvet aldığı iddiasıyla başlatılan Yengeç operasyonunda tutuklanan İzmir 10 Ağır Ceza Mahkemesi Eski Başkanı A.K. ile Avukat A.E. ve M.K.'un tahliyesine karar verdi Savcı tutuklu sanıkların üzerine atılı suç vasfının değişmesi ihtimali delillerin karartılma ihtimalinin bulunmaması ve tutuklukta geçen süreleri göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmesini istedi "


http://www.netgazete.com/News/583510/İzmir_10._agir_ceza_mahkemesi_eski_baskani_asim_ko rkut_tahliye_edildi.aspx

Soruşturmayı başlatan ve İzmirde önemli soruşturmaları yürüten savcının yerinin değiştirilerek mahkeme savcısı olarak atandığı haberini okudum.
YORUM YOK...
Daha doğrusu söyleyecek yorum bulamıyorum.

Alıntı: Yazan Av.Barış Soruşturmayı başlatan ve İzmirde önemli soruşturmaları yürüten savcının yerinin değiştirilerek mahkeme savcısı olarak atandığı haberini okudum. YORUM YOK... Daha doğrusu söyleyecek yorum bulamıyorum.

Bu konuda benim de yorum yapacak bilgim yok. Ancak yerel bir gazetenin İzmirli bir yazarının yorumunu bilgi için aktarıyorum. Saygılarımla

Kaynak: http://www.gazeteyenigun.com.tr/icerik.asp?page=koseyazilari&yazarID=124&yaziID=12 191


Süpermen

Hukukçulara ilk şu gerçek öğretilir; İyi yasalar, kötü uygulayıcıların elinde kötü ve haksız sonuç verirken, kötü yasalar, iyi uygulayıcıların elinde iyi ve hakkaniyetli sonuç verebilir.


Türk hukuk camiası içinde kentimiz İzmir ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur. İzmir’de görev yapan yargıç ve savcılar ile avukatlar genel ortalamanın üzerinde hakkaniyeti tesis eden hukukçulardan oluşmuştur. İzmir yargıç ve savcılığına atanmak, meslekte ilerlemenin ve başarının bir teyidi olmuştur daima yargıç ve savcılarımız için.


İzmir adliyesi de bu anlamda saygın bir üne haklı olarak kavuşmuştur. İzmir Barosu da aynı saygınlığa sahip olabilmiştir. Tüm bu ölçütlerde İzmirlilerin hukuka olan güven ve saygısının temel etken olduğu da bir gerçekliktir. Aslında her konuda olduğu gibi İzmirimizi en iyi İzmirliler anlar.


İzmir’e gelen kişi komplekslerden arınmış, uygarlığa açık biri ise hemen İzmirlilik kriterlerini benimser ve bizden biri olur. Fakat bazen kafasındaki örümcek ağları, ön yargıları kişinin İzmir’i anlamasına engel olur. O zaman İzmir’e ve İzmirlilere karşı kıskançlık ve aşamadıkları kompleksler ile düşmanlık beslerler.


Bu anlattıklarımı hukuk fakültesinde okurken o kadar çok yaşadım ve gördüm ki bu konuda rahatlıkla iddialı cümleler kurabiliyorum. Anadolu’nun çeşitli illerinden gelen çocukların İzmir kent hayatının, kişi yaşam tarzına saygılı duruşunu geldikleri muhafazakâr ve baskıcı kent hayatı ile bağdaştıramadıkları zamanlarda İzmir’e "Gavur" benzetmesi yaptıklarını işte bu benzetmeyi yapan zihniyetin aslında koca Osmanlı İmparatorluğu’nu dağıtan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni geri kalmışlıktan bir türlü sıyırtamayan zihniyetin sosyal yansıması olduğunu hep düşündüm.


İzmir Cumhuriyet Başsavcısı haklı bir açıklama yapıyor. İzmir adliyesinde yasaların verdiği sınırlar içinde görev yapan 117 savcı olduğunu hatırlatıyor. Gerçekten de yine bilindik bir kuraldır "Yargıç ve savcılar kararları ile konuşurlar".


Anayasa gereği kişinin suçu sabit olana kadar suçsuzluğu esastır. Hukukçular herkesten önce Yasalara ve Anayasaya saygılı olacaklardır. Özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı görevini yapan altı değerli savcının görevleri arasında yapılan değişiklik gazetemizin değerli yazarı Serdar Öztürk’ün tam isabetli yorumları çerçevesinde yapılan bir teamül uygulaması olduğunu düşünüyorum.


Bu anlamda "ben yoksam çeteler ile mücadele olmaz", "iki bin kişiyi daha gözaltına alacaktım", "benim attığım taş 100 metre başkasının ki 25 metre gider" gibi sözlerin bir savcı tarafından medyaya demeç olarak verilmesine hayret ettiğimi söylemeliyim. En azından diğer meslektaşlarına karşı bir saygısızlık olarak değerlendirmekteyim bu talihsiz sözleri. Türkiye’nin bilindik bir hastalığıdır meseleleri çözmek için her şeyi yapabilen, her şeyden anlayan Süpermenler aramak. Özelikle maalesef medya topluma böyle portreler gösterme konusunda istekli oluyor. Oysa ülkemizin hiçbir meselesi Süpermenler ile çözülemez; sadece görev bilincine sahip, hukuka saygılı yetkin, donanımlı kişilerin işbaşında olması ile çözüm üretilir. Unutmayın Süpermen sadece bir çizgi roman karakteridir.

Süpermen sadece bir çizgi roman kahramanıdır.

Ancak ülkemizde bir çok sorun çizgi roman mantığıyla çözüldüğünden, hep Süpermen'ler yaratıp, sonra onlara taparız.

Senin attığın taş 250 metre, başkasınınki 25 metre gidebilir. Ancak attığın taşın kaç baş yardığına, hedefine ulaşıp ulaşmadığına, bumerang misali dönüp dolaşıp kendi başına geldiğini düşünmezsen, niteliği ıskalarsan,250 sadece bir rakkam olmaktan öteye gitmez.

Hukukun egemenliğini, üstünlüğünü etkili bir şekilde talep etmeyen/edemeyen, uygulamayan/uygulamayan hukukçuların çoğunlukta olduğu bir toplumda biz daha çok süpermen yaratacağız ve onlar da kendilerini buna inandırarak uçmaya çalışacaklar.

Ayakları yere basan, hukuku, adaleti sağlamaya çalışan ve katkıda bulunan sayısal olarak çok fazla ama gürültü etmeden, ses çıkarmadan işlerini yapan hukukçulara selam olsun..

Alıntı: Yazan zeynel ... Ayakları yere basan, hukuku, adaleti sağlamaya çalışan ve katkıda bulunan sayısal olarak çok fazla ama gürültü etmeden, ses çıkarmadan işlerini yapan hukukçulara selam olsun...

Gerçi bu nitelikteki hukukçular "(sayısal olarak çok fazla) DEĞİL" ise de, o azınlıkta ve fakat nitelikli olanlara SELAM VE SAYGILAR olsun.


Ömer Kavili
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; Gak, guk, GUGUK ! "

Alıntı: Yazan Av.Ömer KAVİLİ Gerçi bu nitelikteki hukukçular "(sayısal olarak çok fazla) DEĞİL" ise de, o azınlıkta ve fakat nitelikli olanlara SELAM VE SAYGILAR olsun. Ömer Kavili Hukukçu " Hak, huk, HUKUK; Gak, guk, GUGUK ! "

Sayın Kavili'ye selam ve saygılar olsun.

İzmir’de rüşvet karşılığı tahliye kararı verdiği iddiasıyla tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye olan 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanı Hákim Asım Korkut, yargılandığı Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nde, ’Rüşvete teşebbüs’ suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

’Yengeç 1 Operasyonu’ kapsamında tutuklanan Asım Korkut, yeğeni Mehmet Korkut ve avukat Ahmet Erpek’in yargılanması, ilk derece mahkeme sıfatıyla Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nde yapıldı.

Teşebbüste kaldı indirimi

5’inci Ceza Dairesi, 12’şer yıl hapisleri istenen üç sanığa ’Rüşvet’ suçundan 4’er yıl hapis cezası verdi. Ardından suçun teşebbüste kaldığını belirtip 1’er yıl hapis cezasına dönüştürdü. Sanıkların duruşmadaki iyi halini de göz önüne alan Daire, üç sanığa 10’ar ay hapis cezasına hükmetti. Hákim Asım Korkut ile avukat Ahmet Erpek hakkındaki ceza hükmünün açıklanması geri bırakılırken, diğer sanık Mehmet Korkut’a, sabıkası olduğu için bu uygulanmadı.

Yargı caimasında büyük şok etkisi yaratan rüşvet operasyonu İzmir’de, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla geçen yıl kasım ayında başlamıştı.

Teşekkürler Sn Akyüz..

Bu olaydaki gibi Yargıtay'ın ilk derece baktığı mahkemelerde temyiz ya da itiraz merci neresi oluyor?

Merak ettim de ...