Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdare mahkemesi mi adli yargı yolumu?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-10-2009, 10:56   #1
avufukgur

 
Acil İdare mahkemesi mi adli yargı yolumu?

Herkese merhabalar, ilginç bir konu ile ilgili yardımlarınız ı bekliyorum. Müvekkil, memur ve geçici olarak görevlendiriliyor.Daha sonra kendisine yolluk ödenmediği için idareye başvuruyor. İlgili kurum yolluğun ödenmesine ilişkin karar veriyor. Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen ödeme yapılmıyor. Müvekkilin bir kaç yazılı başvurusundan da ödenek çıkmadığı gerekçesi ile sonuç alınamıyor. Sorum; burada idare mahkemesinde bir dava mı açmak gerekir, yoksa genel mahkemelerde alacak davası mı? Çünkü idare mahkemesinde açılacak iptal davası için ortada iptalini isteyebileceğimiz bir işlem yok. Herkese şimdiden teşekkür ederim.Saygılarımla,
Old 29-10-2009, 12:48   #2
Av.Kaan

 
Varsayılan

Bence idare mahkemesine tam yargı (iptal değil) davası açılmalıdır.
Old 29-10-2009, 17:05   #3
avufukgur

 
Rahatsiz

Sayın Av. Kaan, tam yargı davası açmak için belirlenen yasal süre geçmiş, ben burda örneğin sulh hukuk mahkemesinde bir alacak davası şeklinde dava açabilirmiyim onu merak ediyorum.
Old 29-10-2009, 17:24   #4
av.barisdalgic

 
Varsayılan

Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunmanız da(görevi ihmal) meseleyi halledebilir. İlgili kurumun ödemeye yetkili(ita amiri)amirini görevi ihmal etme suçu sebebiyle şikayet edebilir(şikayet süresi yoktur) ve mahkeme kararını uygulamadığından kişiye karşı adli yargıda tazminat davası açabilirsiniz.
Old 29-10-2009, 18:37   #5
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

6245 sayılı Harcırah Kanununa gözatmanız yeterli.İdareye son başvurunun tarihi geçmişse yeniden başvurun 60 gün içinde reddinden itibaren yahut cevap verilmezse sonraki 60 gün içinde açilabilir. iptal davası şeklinde açabilirsiniz.Yolluk miktarının hesaplanarak idareden istenmesi (tam yargi) yahut iptali istenen idari işlemle birlikte idare tarafından hesaplanmasini (iptal)talep edebilisiniz.
Old 29-10-2009, 18:46   #6
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

Yolluk ödenmesine dair karar verildiğini belirtmişsiniz. Kararı daha açık şekilde belirtir misiniz?
Old 30-10-2009, 00:02   #7
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Av. Kaan, tam yargı davası açmak için belirlenen yasal süre geçmiş, ben burda örneğin sulh hukuk mahkemesinde bir alacak davası şeklinde dava açabilirmiyim onu merak ediyorum.
Sebepsiz zenginleşmeye mi dayanacaksınız? Bence olmaz, İdari yargı yolu görevlidir.

Sürenin kaçmış olmasını anlayamıyorum. Süre ne zaman başladı ki? Ödeme kararı almış, ama henüz ödememiş. Süre neden başlasın ki? (Harcırah Kanunu bilmeden sadece mantık yürütüyorum)
Old 30-10-2009, 18:28   #8
avufukgur

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet Ali, benim için net olmayan konu, kurum talebi reddetmiyor, bilakis yolluğun ödenmesine karar veriyor. Bundan sonra işlemin iptalini istemek mümkün mü? Zira işlem lehimize ama uygulanmıyor. Cevabınız için teşekkürler.
Old 30-10-2009, 19:34   #9
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avufukgur
Sayın Av. Mehmet Ali, benim için net olmayan konu, kurum talebi reddetmiyor, bilakis yolluğun ödenmesine karar veriyor. Bundan sonra işlemin iptalini istemek mümkün mü? Zira işlem lehimize ama uygulanmıyor. Cevabınız için teşekkürler.

Sayın avufukgur,
Kurumun ödeme kararı almış olması ile ödeme yapmaması ayrı idari işlemlerdir. Ödeme yapılmasına ilişkin kararın uygulanmasını talep edersiniz, idare iki tür işlem tesis eder. Ya idari dava açma süresi içerisinde bu talebe uygun olarak ödeme yapar; yada talebinizi reddeder. Ödeme yapılmaması her şekilde red anlamına gelir. Tabi bu arada idare aynı süre içerisinde suskun kalarak da talebinizi reddedebilir. Yani özetle idarenin ödeme kararı aldığı parayı ödememesi de bir idari işlemdir. Hukuka aykırı olduğu müddetçe iptale tabidir. Size nacizane tavsiyem, ödeme kararına atıfta bulunarak paranın tarafınıza ödenmesini idareden talep ediniz. İdare idari dava açma süresi içerisinde suskun kalırsa yada talebinizi reddederse iptal davası açınız. İdarenin ödeme talebini red işlemi iptal edildiğinde ortaya çıkacak olan hukuki sonuç idarenin ödeme yapmamasının hukuka aykırı olduğudur. İdare bu karardan itibaren 30 gün içerisinde karara uygun işlem tesis etmek ve parayı tarafınıza ödemek zorundadır.
Ayrıca hemen belirtmek gerekir ki; ödenek yetersizliği nedeniyle yapılamayan ödemenin hukuka aykırı olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu yapılmalıdır.
Saygılar.
Old 30-10-2009, 22:30   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Feridun Yurtsever
Size nacizane tavsiyem, ödeme kararına atıfta bulunarak paranın tarafınıza ödenmesini idareden talep ediniz. İdare idari dava açma süresi içerisinde suskun kalırsa yada talebinizi reddederse iptal davası açınız.

Alıntı:
Yazan avufukgur
Müvekkilin bir kaç yazılı başvurusundan da ödenek çıkmadığı gerekçesi ile sonuç alınamıyor

????

2577 S.K. m.10: "...Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idarî makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler..."

Saygılarımla...
Old 30-10-2009, 22:38   #11
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
????

2577 S.K. m.10: "...Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idarî makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler..."

Saygılarımla...

Sayın Hades, her red cevabı yeni bir idari işlem değil midir? İdare yapılan son başvuru üzerine suskun kalırsa veya red cevabı verirse yeni bir idari işlem tesis etmiş olmaz mı? Dikkati çekmek istediğim husus, idari davaya konu edilen karar ödeme yapılmasına ilişkin değil; "ödenek bulunmaması nedeniyle" red kararıdır. Saygılar.
Old 30-10-2009, 22:49   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

2577 S.K. m.11: "1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.
2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır."

Saygılarımla...
Old 30-10-2009, 22:58   #13
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
8. DAİRE
E. 1998/7093
K. 2000/6612
T. 25.10.2000
# İDAREYE BİR İŞLEM YAPILMASI YÖNÜNDE YAPILAN BAŞVURUNUN YANITLANMAMASI ( Dava Açma Süresi-İdarece Kesin Bir Cevap Verilip Verilmemesi-6 Aylık Bekleme Süresi )
# DAVA AÇMA SÜRESİ ( İdareye Bir İşlem Tesis İçin Yapılan Başvurunun Yanıtlanmaması-6 Aylık Bekleme Süresinin Hangi Durumda Söz Konusu Olacağı )
# 6 AYLIK BEKLEME SÜRESİ ( İdareye Bir İşlem Tesis İçin Yapılan Başvurunun Yanıtlanmaması )
2577/m.10,7
ÖZET : 2577 sayılı Yasanın 10. maddesine göre yapılan başvuruya cevap verilmemesi yoluyla oluşan ret işleminden sonra idarece bir yanıt verilirse dava açma süresi işler, maddede öngörülen 6 aylık bekleme süresi sadece, idarece kesin olmayan bir yanıtın verilmesi halinde uygulanabilir.
İstemin Özeti : Davacının ... İlçesi ... Köyü ... mevkiinde devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazı kiralama talebinin reddine dair ... Mal Müdürlüğünün 5.6.1998 gün ve 162 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının 3.11.1995 günlü başvurusuna cevap verilmemesi nedeniyle 2577 sayılı Yasanın 7. ve 10. maddesinde öngörülen 6 aylık sürede en geç 3.5.1996 tarihine kadar davanın açılması gerekirken bu süre geçirildikten ve çok sonra yeni bir dava süresini ihya etmeyen 5.6.1998 günlü cevap üzerine 3.8.1998 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davayı reddeden Sakarya 2, İdare Mahkemesinin 29.9.1998 gün ve 678 sayılı kararının 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen A. Pehlivan'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı H. Erol Çanga'nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : Temyize konu edilen idare mahkemesi kararının özünü, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesindeki idareye bir işlem yapılması yolundaki başvuruların yanıtlanmaması üzerine açılacak davaların altı aylık bekleme süresiyle sınırlı olup olmadığı oluşturmaktadır.
Anılan 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin birinci fıkrasında, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, 2. fıkrasında ise, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabileceği, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, davanın açılmaması veya davanın süreden reddi halinde, 60 günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabileceği kuralı yer almaktadır.
10. maddenin temel özelliği, ilgililerin yönlendirmesiyle idarenin bir işlem yapmasının sağlanmasıdır. 521 sayılı Danıştay Kanununun 69. maddesinde de yer alan kuralın uygulanması sırasında kesin olmayan idari yanıtlar nedeniyle oluşan duraksamalarla karşılaşıldığından, sorun 2577 sayılı Yasanın ilk şeklinde giderilmeye çalışılmıştır. Daha sonra 3622 sayılı yasayla getirilen değişiklikle 521 sayılı Kanun zamanındaki ilkeye dönülmüşse de, 4001 sayılı Yasayla yeniden kesin olmayan yanıtlarla ilgili kural getirilmiş ve bu kez altı aylık bekleme süresi öngörülmüştür. Maddede bu kural dışında değişiklik yapılmamış, son cümledeki altmış gün geçtikten sonra cevap verilirse dava süresinin başlayacağı yolundaki temel anlayış koruna gelmiştir.
Yasalardaki bu gelişim karşısında, "Bekleme" sözcüğünün kesin yanıtın beklenmesiyle ilgili olduğu ve altı ayla sınırlamanın da kesin yanıtın bekleneceği bir süreci kapsadığında kuşku yoktur. Başka bir aktarımla, ilgililerin başvurusu üzerine idarece kesin olmayan bir yanıt verilirse, bu cevap isteğin reddi sayılıp dava açılabileceği gibi; kesin işlem de beklenebilecek, ancak bekleme durumunda başvuruyu izleyen altıncı aydan sonra dava süresi işlemeye başlayacaktır.
Olayda ise anılan kuralların irdelenmesine bile gerek yoktur. Çünkü idarece kesin olan veya olmayan bir yanıtın verilmesi söz konusu değildir. Bu durumda cevap verilmeyerek oluşan ret işlemine karşı dava açılmadığına göre, anılan 2. fıkranın son cümlesi uyarınca, idarece ne zaman yanıt verilirse dava açma süresi işlemeye başlayacaktır. Yorum gerektirmeyen bu kuralın aksi bir yönde değerlendirilmesi, idarenin yapacağı kimi işlemlerin yargı denetimi dışına çıkarılması sonucunu doğuracak ve yönetimleri konuyu savsaklayıp altı ay geçtikten sonra cevap verme ve böylece yapacakları işlemleri yargısal denetimden uzak tutma eğilimine götürecektir.
Tüm bu açıklamalar dışında, mahkeme kararıyla ulaşılan sonuç, maddede bekleme süresinden sonra yer alan ye önceki yasalarda da bulunan fıkrayı anlamsızlaştıracak, idari işlemin hiç yapılmamış olması olgusu ve düşüncesiyle sınırsız bir zamanı öngören ve bu konuda yerleşmiş idari, yargılama kuralı düzeyinde olan yasal ilkeyi yersiz bir metin durumuna düşürecektir. Ayrıca, yasanın bu bölümünde yer alan, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra cevap verilmesi halinde altmış gün içinde dava açılabileceği yolundaki kural da; sessiz kalınarak oluşan ( zımni ) red kararlarına karşı varolan dava süresinin altı aylık bekleme süreciyle ilintili olmadığını, "altmış gün" olarak belirtilen ana süreyle ilişkilendirildiğini açıkça göstermektedir.
Belirtilen açıklamalar karşısında söz konusu 10. maddeye göre altmış gün içinde cevap verilmeyerek oluşan ret işleminden sonra, idarece bir yanıt verilirse dava açma süresinin işleyeceği açık olduğundan, aksine bir gerekçeyle davanın süreden reddinde hukuka uyarlık bulunmadığında kuşkuya yer yoktur.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Sakarya 2. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 25.10.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.

Buna göre, Sakarya İdare Mahkemesi, verilen ikinci cevabın yeni bir dava açma süresi bahşetmediğine hükmetmiş; Danıştay da verilen cevap belirli değilse, cevap verildiğinde dava açma süresinin yedinen başlayacağı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararını bozmuştur. Acaba ben mi yanlış yorumluyorum?
Old 30-10-2009, 23:13   #14
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Feridun Yurtsever,

Alıntı:
Yazan avufukgur
Müvekkilin bir kaç yazılı başvurusundan da ödenek çıkmadığı gerekçesi ile sonuç alınamıyor.

Alıntı:
Yazan avufukgur
tam yargı davası açmak için belirlenen yasal süre geçmiş

2577 S.K. m.13 te belirtilen "geçtiği belirtilen süre" 1-5 yıl! (tam yargı davası açsın, açmasın konusu değil,-soru sahibi sayın meslektaşımızın ayrıntılı açıklaması bulunmadığından- süreyi bilmek açısından)
???

Karardaki tek şey: İdareye başvurulmuş; idare beklemiş, beklemiş, beklemiş... sonra bir cevap vermiş; Danıştay da bu verilen cevaptan itibaren sürenin işleyeceğini belirtmiş... Bu olayla nasıl bir bağ kurduğunuzu anlamadığımı (düşünüyorum )

Saygılarımla...
Old 31-10-2009, 02:35   #15
halit pamuk

 
Varsayılan

İdarenin ödeme kararı vermesine rağmen ödeme yapmaması hizmet kusurudur. Hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen zararlar, ancak idari yargıda tam yargı davasının konusunu oluşturabilir. Adli yargıda açılacak davada görevsizlik kararı verilebilir.


"Dava dosyasının incelenmesinden davacının 30.8.1979 tarihinde Atom Enerjisi Komisyonunda göreve başladığı, 7256 sayılı yasanın 1.maddesinde öngörülen kararname çıkarılmadığı için bu kararnamenin çıkarılarak kendisine ücret ödenmesini bir süre beklediği ve idarece gerekli işlemler yapılmayınca 26.11.1980 tarihinde idareye başvurarak ücret talebinde bulunduğu, üç ay içinde cevap verilmemesi üzerine doksan gün içinde dava açtığı anlaşıldığından davalının süre defi yerinde görülmiyerek
işin esasına geçildi.

Türkiye Atom Enerjisi Programının tatbikine dair 7256 sayılı yasanın 1.maddesinde "Umumi, Mülhak ve hususi bütçeli dairelerle belediyelere ve 3659 sayılı kanuna tabi müesseselere mensup memur ve hizmetlilerden
Atom Enerjisi Programı dahilinde Başvekalet Atom Enerjisi Komisyonunca kendilerine bir vazife tevdiine ihtiyaç duyulanlar, esas görevlerine ait bütün hakları mahfuz kalmak ve maaş, ücret ve diğer tekmil özlük haklarını da bağlı bulundukları yerlerden almak şartıyla lüzum gördüğü
müddetçe Atom Enerjisi Komisyonu emrinde çalıştırılabilir. Bu suretle istihdam edileceklere istihdamlarının devamı müddetince verilecek tazminat icra vekilleri Heyeti kararıyla tespit olunur" denilmektedir.

Davalı idare 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 237.ve 146.maddeleri hükmü karşısında 7256 sayılı yasanın uygulama olanağının bulunmadığını ileri sürmekte ise de; davacı üniversite öğretim üyesi olması nedeniyle 657 sayılı yasanın kapsamında olmadığı, 1750 ve 2765 sayılı ya
salarda da 7256 sayılı kanunda öngörülen tazminatı iptal eden veya Üniversite öğretim üyelerinin söz konusu tazminatı almalarını engelliyen herhangi bir hüküm yer almadığı cihetle 1750 sayılı kanunun 46.maddesi
nin son fıkrası uyarınca Atom Enerjisi Komisyonunda görevlendirilenlere anılan tazminatın ödenmesinde bir sakınca bulunmadığından davalı idarenin bu konudaki iddiasında isabet görülmemiştir.

Öte yandan 7256 sayılı yasanın 1.maddesi anılan hizmetin ücret karşılığı yapılacağını öngörmüş ve bu konuda idareye kararname çıkarılması için gerekli işlemleri yapma görevini vermiştir. Davalı idarenin yasayla kendisine verilen bir yükümlülüğü yerine getirmek için gerekli işlemleri yapmaması hizmetin kusurlu olarak yapıldığını göstermekte olup, idarelerin hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen zararları ödeme zorunda oldukları bilinen bir idare hukuku ilkesidir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle, yaptığı hizmet karşılığı takdiren 200.000 lira tazminatın davalı idarelerden alınarak davacıya ödenmesine karar verildi."(5.D. 1981/1654 E 1986/410 27.03.1986 T)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdari Yargı’da çalışan katip ve mübaşirler de adli yargı havuzundan pay alacak. Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 21-11-2007 13:00
Adli Yargı mı ? İdari Yargı mı ? Maddi Manevi Tazminat cesur_yürek Meslektaşların Soruları 7 14-09-2007 18:17
Adli Yargı Idari Yargı Tazminat Davası mustafaaladag Meslektaşların Soruları 6 21-04-2007 13:12
İdare Mahkemesi mi& Asliye Mahkemesi mi? attorneytalay Meslektaşların Soruları 5 17-10-2006 14:53
Adli Yargı Mı, İdari Yargı Mı? mehmet sirn Meslektaşların Soruları 4 04-10-2006 12:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07068706 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.