Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

özürlü aylığı konusunda

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-03-2012, 15:24   #1
av.bahar ecevit

 
Varsayılan özürlü aylığı konusunda

Ödenmemiş 1 yıllık özürlü aylığının geriye dönük olarak istenmiş, Sosyal Hizmetler Kurumundan 60 gün geçmiş, her hangi bir cevap yok buna karşı idare mahkemesinde tam yargı davası mı açılması gerekiyor, yoksa iş mahkemesinde geriye dönük aylığın talep edilmesi mi gerekiyor, Mart 2011den beri alıyor, mart 2010 'a kadar ödenmemiş. Yardımcı olursanız sevinirim, iyi günler...
Old 21-03-2012, 15:45   #2
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Sayın Av. Bahar Ecevit,
2022 Sayılı Kanun'un Ek 1. maddesine göre özürlü aylığı almaya hak kazanmış, başvurusu yapılarak SGK tarafından kabul edilmiş ancak 1 yıl boyunca ödeme yapılmamış!!
Ben mi yanlış anladım acaba?
Konuyu biraz daha net açıklarsanız yardımcı olmaya çalışırım.
Saygılarımla...
Old 21-03-2012, 15:53   #3
av.bahar ecevit

 
Varsayılan

Hak kazanmaya başladıktan 1 yıl sonra yatmaya başlamış, Sosyal Hizmetler Kurumundan geriye dönük olarak yatırılmayan 1 yıllık ödeme istenmiş ama henüz bir cevap gelmemiş, geriye dönük bu alacak için idare mahkemesi mi iş mahkemesi mi görevli olur acaba? Bilmem açıklayıcı olabildim mi?
Old 21-03-2012, 16:00   #4
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.bahar ecevit
Hak kazanmaya başladıktan 1 yıl sonra yatmaya başlamış, Sosyal Hizmetler Kurumundan geriye dönük olarak yatırılmayan 1 yıllık ödeme istenmiş ama henüz bir cevap gelmemiş, geriye dönük bu alacak için idare mahkemesi mi iş mahkemesi mi görevli olur acaba? Bilmem açıklayıcı olabildim mi?

Kuruma yazılı olarak yaptığınız başvurunun üzerinden 60 gün geçmiş ise, idarenin başvurunuzu zımnen reddettiği kabul edilir.
Bu itibarla davanızı İdare Mahkemesinde açmanız gerekmektedir.
Saygılarımla...
Old 22-03-2012, 12:55   #5
yılmazkan

 
Varsayılan

Konu idari yargının görev alanına girmektedir.

TC YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas :2009/17926
Karar:2010/3967
Tarih:22.03.2010

-YARGITAY İLAMI-

Davacı vekili, 2022 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan aylığın kesilmesine yönelik Kurum işleminin iptali ile hak edilen aylıkların yasal faiziyle birlikte alınmasını istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.

Hükmün, davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tolga Özmen tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

01.01.1977 tarihinde yürürlüğe giren 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında 2022 sayılı Kanunun 2’nci maddesinde, anılan Kanunun 1 ve ek 1’inci maddelerinde öngörülen koşulların varlığı durumunda hak sahiplerine aylıkların Emekli Sandığı aracılığı ile bağlanacağı ve ödeneceği belirtilmiş; 3’üncü maddesinde, bu aylıkların başlangıç tarihinin, ilgililerin Emekli Sandığına yapacakları yazılı başvurularını izleyen ay başı olduğu açıklanmıştır. 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 1’inci maddesiyle; Maliye Bakanlığı’na bağlı olmak ve bu Kanunda yazılı emeklilik işlerini görmek üzere Ankara’da, tüzel kişiliğe sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı kurulmuş ise de, 20.05.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 43’üncü maddesiyle, 5434 sayılı Kanunun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, devredilen kurumlar ve devre ilişkin hükümler içeren geçici 1’inci maddesiyle de, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla, görevleri ile birlikte, 1’inci maddeye dayanılarak kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip Sosyal Güvenlik Kurumu’na devredilmiştir.

Diğer taraftan “Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlığını taşıyan; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 134’üncü maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 101’inci maddesinde de, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği hüküm altına alınmıştır.

İdari nitelikteki bir davanın hukuk mahkemesine açılması durumunda izlenecek sürece ilişkin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununda bir birini tamamlayan düzenlemeler yer almaktadır. 2577 sayılı Kanunun “İdari Dava Türleri Ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2’nci maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenlerce açılan tam yargı davaları idari dava türleri olarak sıralanmış; “Görevli Olmayan Yerlere Başvurma” başlığını taşıyan 9’uncu maddesinde; çözümlenmesi Danıştay’ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girmesine karşın, adli yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi durumunda, bu konudaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı makamına başvuru tarihinin, Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul dileceği, adli yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, anılan otuz günlük süre geçirilmiş olsa da, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabileceği bildirilmiştir. Belirtilmelidir ki, hukuk mahkemesince verilecek görevsizlik kararı üzerine yapılacak işlemler söz konusu 9’uncu maddede düzenlendiğinden, bu aşamada 1086 sayılı Kanunun 193’üncü madde hükmünün uygulama alanı bulunmamaktadır. Adli ve/veya idari yargı yerlerine açılan davalarda yargı yolu yanlışlığına ilişkin olarak, taraflarca yargılama sonuna kadar itiraz ileri sürülebileceği gibi, bu hususun mahkemelerce de kendiliğinden gözetilmesi zorunludur. 1086 sayılı Kanunun 7’nci maddesinde; diğer bir mahkeme veya idari makam ya da yargı merciinin görevine giren bir dava veya iş kendisine arz olunan mahkeme tarafından, davanın her aşamasında kendiliğinden görevli olmadığı yönünde karar verilebileceği belirtilerek, yargı yolu itirazında verilecek karar “görevsizlik kararı” olarak tanımlanmış olmakla, burada ifade edilen karar, yargı yolunu değiştirici niteliktedir. 2577 sayılı Kanunun 3’üncü ve devamı maddeleri dikkate alındığında ise; hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilirken, ayrıca, idari yargı düzenindeki hangi mahkemenin görevli olduğu ve dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesi yönünde hüküm kurulması olanaksızdır. Anılan maddelerde idari davalarda izlenmesi gereken dava açma yöntemi belirtilmiş olup, davanın idari nitelikte olduğunun anlaşılması üzerine dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle, başlangıçta adli yargı yerine açılmış olan davanın idari yargı yerine açılması sağlanamaz. İdari eylem ve işlemlere karşı açılacak davalar hak düşürücü süreye bağlanmış olup, 2577 sayılı Kanun hükümlerine bakıldığında, davanın süresinde açılmamasının yaptırımı, usul yönünden “reddine” karar verilmesidir (2577 sayılı Kanunun 14/3-e ve 15/1-b madde düzenlemeleri). Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.02.2008 gün ve 2008/21-139 Esas, 2008/204 Karar sayılı ilamında da aynı yaklaşım ve görüş benimsenmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında yapılan değerlendirmeye göre; davalı SGK Başkanlığı (devredilen Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı)’na yönelik asliye hukuk hakimliğine iş mahkemesi sıfatıyla açılan ve görülen inceleme konusu davada, taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın çözümünde 506 veya 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığından, sözü edilen 134 ve 101’inci madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemeleri görevli olmayıp, bu tür davalar idari yargının görev alanı içerisinde yer almaktadır.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak yargı yolu yanlışlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, işin esasına girilerek, hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
TC YARGITAY
21.HUKUK DAİRESİ
Esas :2009/5964
Karar:2010/4051
Tarih:08.04.2010

Davacı, yaşlılık aylığının iptal eden ve aylıkların iadesini isteyen kurum işleminin iptali ile yeniden yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davacı vekili 17.07.2007 günlü dilekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açtığı davada, davacının 2022 sayılı Yasa kapsamında 01.07.1981 tarihinden itibaren maluliyet aylığı almakta olduğunu, 16 yıl kadar almış olduğu maluliyet aylığının davalı Kurum tarafından aylığın bağlandığı 01.07.1971 tarihinde başlayıp 30.12.1981 tarihine kadar devam eden SSK sigortalılığı dolayısıyla başlangıcından itibaren iptal edilerek 01.07.1981-31.05.2007 tarihleri arasında ödenen toplam 7.015.83.-TL.nin yasal faizi ile birlikte iadesinin talep edildiğini bildirerek bu yöndeki Kurum işleminin iptal edilerek 2022 sayılı Yasa uyarınca bağlanan aylığın kesildiği tarihten itibaren bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davanın kabulü ile davacının almış olduğu aylıklar dolayısıyla davalı Kuruma borçlu olmadığının ve davacıya 2022 sayılı Yasa gereği bağlanan aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

Davaya iş mahkemesinde bakılmış ise de, bu davadaki ön sorun davanın hangi yargı yoluna tabi olduğu noktasındadır.

Davacıya 2022 sayılı Yasa uyarınca maluliyet aylığı Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Yaşlılar Sosyal Güvenlik Dairesi tarafından bağlanmış, bağlanan aylıklar Emekli Sandığı'nın devredildiği devredilen SGK Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü'nün 20.04.2007 tarihli kararı ile aylığın başlangıç tarihinde davacının SSK'ya tabi sigortalı çalışmaları gerekçe gösterilerek iptal edilmiştir.

5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası'nın 1. maddesinde, iş mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş olup, İş Yasası'na göre işçi sayılan kişilerle işverenler arasında hizmet akdinden veya İş Yasası'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk (iş) davaları ile sendikaların açacakları ve bu sıfatla aleyhlerine açılacak hukuk davalarına; Sosyal Güvenlik Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara bakılacağı öngörülmüştür.

İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılacak davalar 2577 sayılı Yasa gereğince idari yargı yerinde çözümlenebilecektir. Odalar ile üyeleri veya hak sahipleri arasındaki uyuşmazlık idari yargı yerinde giderilmedikçe adli mahkemeler idareyi bağlayıcı, bir eylem ve işleme zorlayıcı nitelikte karar veremezler.

Diğer yandan, 05.12.1977 tarih, 4/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup, kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir. İş Mahkemeleri özel kanunla kurulmuş görevleri istisnai nitelik taşıdığından 5521 sayılı Yasa'da sınırlı olarak sayılmış dava ve uyuşmazlıklar ile diğer yasaların iş mahkemelerini görevlendirdiği dava ve işler dışındaki dava ve işlere iş mahkemelerinde bakılamaz.

Anayasamızda davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğuna ilişkin hükmünün yanında mahkemelerin kuruluşunun görev ve yetkilerinin, işleyişinin, yargılama usullerinin kanunla düzenleneceğine ilişkin hüküm de bulunmakta olup, bu hüküm kamu düzeni ile doğrudan ilişkili olduğundan hak alma gecikecek, zorlaşacak kaygısı ile bu hükmün ihlali Devletin hukuk sisteminde kargaşaya neden olacaktır.

Davanın yasal dayanağı 2022 sayılı Yasa'nın ek 1/1-a maddesi olup, anılan maddede başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettirmeyecek şekilde özürlü olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan 18 yaşını dolduran ve kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan özürlülerden her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalamasına göre bu Kanun'un 1. maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan dahi az geliri olanlara, bu Kanun'un 1. maddesine göre belirlenecek aylık tutarının %300'ü tutarında aylık bağlanacağı, 2. maddesinde bu aylıklar ve kanunda yazılı diğer ödemeler için her yıl Devlet Bütçesine gerekli ve yeterli ödenek koyulacağı ve aylıkların hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (TC Emekli Sandığı) aracılığıyla bağlanıp ödeneceği, 1. maddesinin de muhtaçlığın İl veya İlçe İdare Heyetlerinden alınacak belge ile kanıtlanacağı, 8. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın (TC Emekli Sandığı) İl veya İlçe İdare Heyetlerinin soruşturma ve kararları dışında gerektiğinde ilgililerin gelir ve kazanç ve malları hakkında çeşitli soruşturma yaptırmaya, resmi ve özel idare müessese ve ortaklarından ve şahıslarından bilgi istemeye yetkili olduğu, bu kanun uyarınca tam teşekküllü hastanelerinden alınan sağlık kurulu raporlarının merkezde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (TC Emekli Sandığı) tarafından görevlendirilecek üç uzman hekimden oluşan bir sağlık kurulunca karara bağlanacağı bildirilmiştir.

5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'nun 8/son maddesinde tahakkuk ve ödeme işlemleri ve bunlara ilişkin düzeltme, kaldırma, iptal ve ret işlemleri ile yönetmeliklerde belirtilen sair işlerin Genel Müdürlükçe yürütüleceği, ilgililer hakkında alınmış kararlar ile Genel Müdürlükçe yapılan tahsis işlemlerine ait bildirimlerin ilgililerin adreslerine taahhütlü olarak gönderileceği, bunlara karşı ilgililerin idari dava açabilecekleri, 5502 sayılı 15/b maddesinde ise TC Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından yapılması gereken tazminat ve yardım işlerinin Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü'ne yapılacağı bildirilmiştir.

Görüldüğü gibi davacı ile SGK Başkanlığı (TC Emekli Sandığı) arasında sosyal güvenlik kurumu-sigortalı ilişkisi bulunmamakta olup, SGK Başkanlığı (TC Emekli Sandığı) Devletin 2022 sayılı Yasa gereğince muhtaç durumda bulunan özürlülere yaptığı parasal yardım işinde bu yasanın kendisine açıkça verdiği görev nedeniyle aracılık yapmakta olup, SGK Başkanlığı'nın da 2022 sayılı Yasa gereğince yaptığı işlemler teşkilat yasası olan 5502 sayılı Yasa'ya dayandığından SGK Başkanlığı'nın davacının 2022 sayılı Yasa gereğince aldığı yardımı kesmesine ilişkin işlemi idari bir tasarrufa müncer olup, idari işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yeri ise idari yargıdır.

Davaya bakmaya adli yargı yeri görevli olmayıp idari yargı yeri görevli olduğundan dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalı Kurumun öteki itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-03-2012, 14:42   #6
av.bahar ecevit

 
Varsayılan

Peki, kişi ön başvuruyu C.... Sosyal Hizmetler Kurumuna yapmış, idare mahkemesinde açılacak olan dava Sosyal Güvenlik Kurumuna( Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğüne mı yoksa , ön başvurunun yapıldığı yer olan C.... Sosyal Hizmetler Kurumuna mı yapılması gerekiyor. Eğer Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılrsa, ön başvurunun kendisine yapılmadığı bu yüzden husumete nedeniyle reddi istenebilir, benim de bildiğim kadarıyla ön başvuru talebin muhatabı olan kurumla eşit düzeyde yada onun bir üst mercii olabilir. Kısacası bu durumda davada husumet nereye yöneltilmelidir.?
Old 22-03-2012, 15:59   #7
yılmazkan

 
Varsayılan

2022 sayılı kanunun ek 2/1 maddesinde bu kanun kapsamındaki başvuruların kabulü ve aylık bağlanması işlemleri teşkilatlanmanın tamamlanması halinde SGK il müdürlükleri veya merkezleri tarafından yerine getireleceği, aynı kanunun 8.maddesinde SGK'nın bu işleminde, il veya ilçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarının alacakları muhtaçlık kararını esas alacağı düzenlenmiştir. İşlemin muhatabı SGK olduğundan başvurunun da SGK il müdürlüklerine ya da merkezlerine yapılmış olması gerekir.
Sizin de bildiğiniz üzere idari yargılamada husumetten dolayı dava reddedilemez. İYUK 15/1-c uyarınca yanlış hasım gösterilmişse de ya da hiç gösterilmemişse dava tespit edilecek gerçek hasma yöneltilir.
Ancak, olayınızda başvuru yetkili ve görevli olan SGK'ya yapılmadığından idari mercii tecavüzü gündeme gelebilir. Bu durumda da İYUK 15/1-e gereğince dilekçe görevli idari merciine tevdiine karar verilecektir.
Tüm bunlarla karşılaşmamak için müvekkilinizin SGK'ya yeniden başvurması, talebi reddedilir ya da süresi içerisinde cevap verilmezse SGK il müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açabilirsiniz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Zihinsel Özürlü Bakım Aylığı Nasıl Kesilir? Ebru Demirci İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 3 02-03-2012 17:36
özürlü maaşı alan kişinin bağkur aylığı da alması elmas Meslektaşların Soruları 0 07-04-2011 16:23
2022 sayılı kanun ve özürlü aylığı-çok acil Av.yılmaz seven Meslektaşların Soruları 4 21-07-2008 13:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06779909 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.