Ceza zamanaşımının uygulanması

Merhaba,

1999 yılında açılmış bir zimmet dosyasında ceza zamanaşımının uygulanması hakkında 765 sayılı kanun ve 5237 sayılı kanun bakımından tereddüte düştüm.Ceza zamanaşımı suçun tamamlandığı tarih, yani 27.05.1999'dan itibaren işlemeye başlıyor.Zimmet suçu ile ilgili olarak zamanaşımı, eski kanunun 102. maddesinin 3. fıkrasında on yıl olarak düzenlenmiş.Yeni kanunda ise beş yıla kadar cezalarda on yıl, beş yıldan fazla cezalarda ise bu süre yirmi yıl olarak öngörülmüş.Dosya halen derdest ve Yargıtay incelemesinde.Bu dosyada 2009 yılı itibarıyla lehe kanun uygulanmak suretiyle ceza zamanaşımının dolduğu söylenebilir mi? Yoksa ceza zamanaşımını yeni kanun bakımından mı değerlendirmeliyiz? Sanığın hakkında beş yıl iki aylık bir cezaya hükmedilmiş olması göz önüne alındığında yeni kanuna göre 20 yıllık bir ceza zamanaşımı süresinin uygulanması mı gündeme gelecektir? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim..

Sayın innocencioonesto söylediğiniz gibi lehe kanun uygulanmak sureti ile 765 sayılı TCK uygulanır fakat aynı kanunun 104. maddesindeki sayılan hususlar durumunda müruru zaman süresi kesilir.
104- Hukuku amme davasının müruru zamanı, mahkumiyet hükmü yakalama, tevkif, celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda maznunun sorguya çekilmesi, maznun hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karar veya C. müddeiumumisi tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesilir.

Sayın meslektaşım sizin sözünü ettiğiniz Eski TCK m. 102 dava zamanaşımını düzenlemektedir. Ceza zamanaşımı farklı bir zamanaşımı türü olup hükmün kesinleşmesinden sonra infazın ortadan kalkacağı zamanı gösteren bir zamanaşımı türüdür.
Zimmet suçu eski TCK m. 202'de düzenlenmiş ve zamanaşımı 10 senedir TCK m. 102'ye göre. Aradaki kesilmeleri de hesaba katarsanız 15 yıl. Dava açılma tarihi değil suçun işlenme tarihinden başlatarak 15 yıl hesaplayın, dolmuşsa zamanaşımından davanın düşmesi gerekmektedir.

Öncelikle ceza zamanaşımı ve dava zamanaşımı kavramlarını birbirine karıştırmış olduğumu farkederek affınızı rica ederim. Sayın Whisky'nin de belirtmiş olduğu zamanaşımını kesen sebeplerin yorumu konusunda pek bilgi sahibi değilim.Şöyleki tutuklama kararının zamanaşımında yarattığı kesintiyi tahliye tarihini göz önüne alarak hesaplama şansım var, ancak iddianamenin düzenlenmiş olması veya mahkumiyet kararının yarattığı kesintileri nasıl hesaplamalıyım? Ya da meslektaşım Av. Erkan Şenses'in de belirtmiş olduğu üzere cezazamanaşımını kesen sebeplerin herhalde zamanaşımı süresinin yarısından fazla uzun olmayacağını göz önünde bulundurarak bu süreyi 15 yıl olarak öngörüp kesintileri hesaplamakla uğraşmamalı mıyım?Dosyada zamanaşımını kesen olaylar zinciri aşağıdaki gibidir;
Suç Tarihi 27.05.1999
Tutuklama tarihi 28.05.1999
Tahliye tarihi 09.11.2000
İddianamenin düzenlendiği tarih :16.06.1999
İlk mahkumiyet kararı 30.03.2006
Dosya bu tarihten sonra Yargıtay'a gidiyor,Yargıtay'ın nitelikli zimmet olarak kurulan hükmün basit zimmet olması gerektiğine ilişkin verdiği bozma kararını takiben yapılan yargılama sonucunda 12.04.2013 tarihli yeni bir mahkumiyet kararı veriliyor.Bu karar her iki tarafça temyiz ediliyor.
Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim, Saygıyla

Alıntı: Yazan innocencioonesto Öncelikle ceza zamanaşımı ve dava zamanaşımı kavramlarını birbirine karıştırmış olduğumu farkederek affınızı rica ederim. Sayın Whisky'nin de belirtmiş olduğu zamanaşımını kesen sebeplerin yorumu konusunda pek bilgi sahibi değilim.Şöyleki tutuklama kararının zamanaşımında yarattığı kesintiyi tahliye tarihini göz önüne alarak hesaplama şansım var, ancak iddianamenin düzenlenmiş olması veya mahkumiyet kararının yarattığı kesintileri nasıl hesaplamalıyım? Ya da meslektaşım Av. Erkan Şenses'in de belirtmiş olduğu üzere cezazamanaşımını kesen sebeplerin herhalde zamanaşımı süresinin yarısından fazla uzun olmayacağını göz önünde bulundurarak bu süreyi 15 yıl olarak öngörüp kesintileri hesaplamakla uğraşmamalı mıyım?Dosyada zamanaşımını kesen olaylar zinciri aşağıdaki gibidir; Suç Tarihi 27.05.1999 Tutuklama tarihi 28.05.1999 Tahliye tarihi 09.11.2000 İddianamenin düzenlendiği tarih :16.06.1999 İlk mahkumiyet kararı 30.03.2006 Dosya bu tarihten sonra Yargıtay'a gidiyor,Yargıtay'ın nitelikli zimmet olarak kurulan hükmün basit zimmet olması gerektiğine ilişkin verdiği bozma kararını takiben yapılan yargılama sonucunda 12.04.2013 tarihli yeni bir mahkumiyet kararı veriliyor.Bu karar her iki tarafça temyiz ediliyor. Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim, Saygıyla

Olayınızda uzamış zamanaşımı uygulanacak:15 yıl. Anlatımınızdan zamanaşımını kesen her 2 işlem arasında 10 yıl geçmemiş.

Bu durumda Yargıtay incelemesi bir yıldan fazla sürerse, zamanaşımı süresi doluyor.Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan innocencioonesto Bu durumda Yargıtay incelemesi bir yıldan fazla sürerse, zamanaşımı süresi doluyor.

26.05.2014

Zamanaşımından dolayı dosyanız hakkında Yargıtay inceleme sırasında re'sen veya 26.05.2014 tarihinden sonra sizin göndereceğiniz dilekçe üzerinden düşme kararı verilmesi yönünde bozup dosyayı yerel mahkemeye göndermelidir. Ama siz yine de Yargıtay aşamasında dilekçe göndermeyin derim, zaten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde zamanaşımı yakın diye Daire'ye uyarıda bulunacaktır.

Haklısınız,umarım zamanaşımının yakınlığı sebebiyle öncelikli bir inceleme yapılmaz.En kötü ihtimalle karar düzeltme yoluna başvurarak süreyi elimden geldiğince uzatmayı düşünüyorum.

Alıntı: Yazan innocencioonesto Haklısınız,umarım zamanaşımının yakınlığı sebebiyle öncelikli bir inceleme yapılmaz.En kötü ihtimalle karar düzeltme yoluna başvurarak süreyi elimden geldiğince uzatmayı düşünüyorum.

Yanlış düşünüyorsunuz.

Alıntı: Yazan innocencioonesto En kötü ihtimalle karar düzeltme yoluna başvurarak süreyi elimden geldiğince uzatmayı düşünüyorum.

Karar düzeltme yoluna başvurmak en kötü ihtimal gibi göründü gözüme