Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

memur muamelesinin iptali yargılama gideri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-04-2010, 07:32   #1
emrahcevik

 
Varsayılan memur muamelesinin iptali yargılama gideri

merhaba,

icra memuru işlemlerinin icra mahkemesi tarafından iptali halinde yargılama giderleri neden memura yüklenmiyor?

bu giderlere memurların katlanması, onları işlem yaparken hukuku ve yasayı daha fazla gözetmeye zorlamız mı?

not : bu soru haciz fekki için -hukuksuz olarak- tahsil harcı talep eden memurun muamelesi üzerine sorulmuştur.

teşekkürler.
Old 09-04-2010, 08:52   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Faraza İcra Müdürünün adı Mehmet Mehmetoğlu.Memur Muamelesini şikayette karşı taraf olarak , müdürün adını değil müdürlüğün adını belirtiyoruz.Şayet şikayet ettiğimiz kişi müdürün gerçek kişiliği olursa yerine gelen başka bir müdürün de aynı usulsüz işlemi yapmasına bir engel olmaz çünkü bildiğiniz üzere karar sadece tarafları bağlar.Ama taraf müdür değil de müdürlük olduğunda kurumu temsil eden herkes mahkeme kararının yerine getirilmesinden sorumludur.Herhalde bu gerekçelerle yani sorumlu olan gerçek kişi değil de devletin kendisi olduğu için , devlet yargılama giderlerini kasten üstlenmiyor.
Old 09-04-2010, 20:53   #3
emrahcevik

 
Varsayılan

sayın meslektaşım,

aslında haklısınız. tabi ki zararın sorumlusu devlettir. şikayetlerde yargılama giderleri bir türlü devlete yüklenmiyor.

bizim hatalı işlemlerimizde biz giderlere katlanıyoruz ama konu devlet olunca alacağına şahin borcuna karga olan bir mekanizmayla karşı karşıya kalıyoruz.

bu ülkede özellikle adliyelerdeki hukuka aykırılıkların azaltılmasının yolu rücu mekanizmasını etkin bir şekilde çalıştırmaktan geçiyor.

devlet vatandaştan korkmasın artık. bir personeli, hak kaybına neden olan bir hata yaptığında, bunun sorumluluğunu üzerine alsın. hatayı minimuma indirmek için de etkin bir rücu mekanizması kursun.

bu düzende, hak kaybına uğrayan taraf iki kere cezalandırılmış olmuyor mu?
Old 11-04-2010, 17:12   #4
hazein

 
Varsayılan

yukarıdaki rücu ile ilgili açıklamalar yapan arkadaşlar hakimlerin verdiği yanlış kararlardan dolayı doğan zararları hakimlere rücu etmeyi düşünüyorlar mı acaba.

İcra müdürünün taraf gibi gösterilmesi durumunda karar veren müdür kendisini güvende hissetmeyeceği için icra işlemleri yürümeyecektir. Bir örnek vermek isterim. Görev yaptığım yerde yediemin deposu yok. Bu durumda muhafazayı güçleştiriyor. Ben haciz sırasında alacaklının gösterdiği bulduğu bir yediemine malı teslim ediyorum. Bazı meslektaşlarım alacaklının bulduğu yedieminden sabıka kaydı ve ikametgah belgesi hatta malı olup olmadığına dair belge istiyorlarmış. Tabi zar zor yedieminliğe ikna olan bir kişi bu istenen belgeleri duyunca vazgeçiyormuş. Hakkımda rücu davası açılabileceğini güçlü bir olasılık olsa bende bu belgeleri ister yediemini sorumluluğa ortak ederdim.

Birde mahkemelerde taraf olduğumuzu düşünürsek, bizi icra müdürlüğünde aramayın artık. Mahkeme salonlarından bir avukat gibi davadan davaya koştuğumuz için mahkemelerde arayacaksınız.

Bir başka sorun da bir dosyada taraf olduğun vekilin talebi için başka bir dosyada karar vereceksin. 3 gün 40 defa düşünmek gerekir.

Sorunun kaynağı haciz fekkinden dolayı tahsil harcının kesilmesi, anlaşılan icra müdürü haciz fekkinden dolayı tahsil harcı talep etmiş, alacaklı taraf icra mahkemesine gitmiş, icra mahkemesi şikayeti kabul etmiştir. Öyle tahmin ediyorum ki şikayetin tarafı olmadığı için konu yargıtaya taşınmamıştır. Soruyu soran arkadaşın aşağıda vereceğim yargıtay kararlarını incelemesini rica ederim. Herkese selamlar.


Daire:12
Tarih:2007
Esas No:2007/7454
Karar No:2007/10088
Kaynak:
İlgili Maddeler:492 S.K 23.MADDE
İlgili Kavramlar:TAHSİL HARCI


Esas: 2007/7454
Karar: 2007/10088
Karar Tarihi: 16.05.2007

ÖZET: Alacaklı İcra Dairesine başvurarak icra takibi nedeniyle borçlu adına taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğine göre, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur.

(492 S. K. m. 23)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 492 sayılı Harçlar Kanunun 23. maddesi uyarınca Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. Somut olayda alacaklı İcra Dairesine başvurarak icra takibi nedeniyle borçlu adına taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğine göre, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. Dairemizin yeniden oluşan ve istikrarla uygulanan son içtihatları açıklanan biçimde olup, bu durumda mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 11-04-2010, 20:22   #5
emrahcevik

 
Varsayılan

sayın hazein,

aynı durum hakimler için de geçerlidir. kesinlikle rücu mekanizması işletilmelidir. örneğin hakim kararıyla tutuklanan fakat sonradan beraat eden sanığın açacağı tazminat davası neticesinde ödenecek para neden devletin kasasından çıksın.

sunmuş olduğunuz yargıtay kararı hukuka ve yasaya açıkça aykırıdır.

harçlar kanununun 23/1 maddesi "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır" demektedir.

yasa maddesi son derece açıktır. burada yoruma mahal bırakmayacak kadar açık bir yasa maddesi varken yargıtay'ın bu şekilde bir yorum yapmasını neye bağlayabileceğimi bilemiyorum.

bir kişiye ait onlarca mal üzerinde yüzlerce haciz bulunabilir. örneğin bir taşınmaz haczinde sizin haczinizin 3295. sırada olduğunu düşünelim. taşınmazın değeri 1000 TL ve sizin alacağınız da 500 TL olsun. siz satış sonucu alacağınıza kavuşamayacağınızı düşünürken borçlu -haczi kaldırmanız karşılığında- sizin 500 TL'lik alacağınızı ödemek için size 1 yıl vadeli bir bono versin. kefilli filan. siz de borcun ödenmesinin garanti olduğunu düşünerek haczi kaldırmak isteyin.

bu olayda alacağın tahsil edildiğine karine olabilecek herhangi bir durum var mıdır? vadesinde bono ödendiğinde borç kapanacağı için tahsil harcının yatırılması gerekir. bu konu tartışmasızdır.

veya bir borçluya ait borcunuzu hayli hayli karşılayan 152 parça mal üzerine haciz koyup, bunun borcu karşılayacak bir tanesini bırakarak kalan 151 tanesi üzerindeki hacizleri kaldırmak istediğinizde sizden tahsil harcının talep edilmesinin mantığı var mıdır?

kaldı ki olayımızda maaş üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiğim dosyada daha önce haczedilen menkuller üzerindeki hacizler devam etmektedir. şimdi hacizler bu karine gereği kalkmış görünüyor. kararı bir de tersinden okumak gerekir. olası bir zarar halinde bunun sonuçlarına tabi ki kararı veren mercinin -müdürlük(bakanlık) ve rücuyla müdür- katlanması gerekir.

icra memurlarına yasaya uygun işlem yapma konusunda ayrıcalık tanınmamıştır. keşke tüm kararlar kılı kırk yararak verilse. kolay değil adaleti tesis etmeye çalışıyorsunuz.

ve son olarak tek yasaya uygun işlem yapılsın, emin olun biz sizi fizanda da olsa buluruz.

saygılarımla.
Old 11-04-2010, 22:25   #6
hazein

 
Varsayılan

Sn.emrahcevik,

"vadesinde bono ödendiğinde borç kapanacağı için tahsil harcının yatırılması gerekir." demişsiniz. 2009 yılı düşümlerde çalıştığım dairede 4000 dosyayı İİK'nun 78'e göre takipsizlik dolayısı ile düştük. Allah aşkına söyleyin ya açıkça söylemeden bir düşünün bu 4000 dosyanın yüzde kaçı takipsizliktir. Bu dosyaların 4000'nin de takipsiz olduğunu iddia edebilir misiniz. Bulunduğum dairede yıllık 6000'e yakın dosya alıyoruz. Hemen hemen haftada üç beş kişi elinde avukattan aldığı ibraname ile icraya gelip "ben avukata borcumu ödedim,şurada haciz duruyor" diyor. Dosya ya bakıyorsun dosyada bildirim yok.

Yasada boşluk olduğu kesin. Bir konu hakkında yasal düzenleneme olmadığı zaman yargıtay kararları ışığında karar vermek durumundayız. Şu an tasarı halinde bekleyen değişiklik aynen geçer ise bu boşluğu dolduracaklar ve haciz kaldırmalarda da tahsil harcı alınacağı kanunlaşacak.

Yukarıda şunu anlatmaya çalıştım. Diyelim ki İİK'nun 16. maddesi gereğince yapılacak şikayetlerde icra müdürünü taraf olarak gösterebilseniz. Sizin lehinize verilen kararı bu sefer icra müdürü temyiz edecek. Yargıtayın görüşü alınması yönünde. Yerel mahkemenin verdiği karar büyük bir ihtimalle bozulacak. Siz gene rücu edemeyeceksiniz. İcra müdürüne vekalet vs. ödemeleri yapmakta cabası. Böylesi daha iyi siz bizi fizanda bulmayın, icra müdürlüğü yazan kapıdan girdiğinizde biz karşınızda olalım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
imzaya itiraz- hamil aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti Fatih Veldet Meslektaşların Soruları 0 13-07-2009 17:10
Çocuk Mahkemesinde zorunlu müdafiilikle temsil edilen Çocuk ve Yargılama gideri devrimali Meslektaşların Soruları 5 21-07-2008 14:23
kıymet takdirine itiraz-yargılama gideri Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 20-11-2007 09:14
davalı üzerinde kalan yargılama gideri. acil! bonnie Meslektaşların Soruları 3 19-10-2007 17:08
vekalet ücreti yargılama gideri midir? av.semire nergiz Meslektaşların Soruları 1 20-11-2006 17:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05935907 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.