Babalık davası ile ilgili bilgisi olan arkadaşların yarıdımını bekliyorum.

Müvekkilimin evlilik dışı doğan çocuğu için babalık davası açacağım. Çocuk 1 yaşını geçtiği için kayyum atanması gerçekleştiririlmiştir. Bu aşamadan sonra birkaç sorum var yanıtlayabilecek arkadaşlarım varsa yardımlarını bekliyorum.
1- Görevli mahkeme aile mahkemesi midir?
2- Kayyumun açacağı davada anne, hazine ve cumhuriyet savcılığıbabayla berar davalı olarak mı gösteriliyor yoksa ayrı bir ihbar prosedürü mü söz konusu?
3- Baba ölmüş, yasal mirasçılara karşı dava açacağım. Mahkeme illa mezarın açılmasına ve dna testine karar verir mi? Yoksa davanın kabulü ve tanık ifadeleriyle yetinir mi?

Saygılarımla.

Sayın Meslektaşım,

Görevli mahkeme aile mahkemesidir.

İhbar edilecek olanlar davalı şeklinde değil,HUMK 49 uyarınca davanın ihbar edileceği kişilerdir. Davanın sonuç bölümünde kanunda geçenlere ihbarını da istiyoruz denilebilir.Ya da ihbar edilecek olanlar diye bir başlık ile davalıdan sonra belirtilebilir.Diye düşünüyorum...

Gerçek babanın, maddi gerçeğin bulunması ve kamu düzeni söz konusu olduğundn mutlaka kesin deliller ile karar verilmesi gerektiğini düşünmekteyim.

Örnek bir karar da ekliyorum.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/8436
Karar: 2005/10489
Karar Tarihi: 04.07.2005

ÖZET : Delil ile ispatı zorunlu bulunan hallerde kabul, hukuki sonuç doğurmamaktadır. (H.U.M.K. mad.95). Nesebin reddi ve babalık gibi konular kamu düzenine ilişkin bulunduğu için bu tür davalarda sadece karşı tarafın kabulüne dayanılarak isteğe uygun karar verilemeyeceğinden taraflardan delillerinin sorulup toplanması, kan ve genetik bulgular yönünden resen araştırma yapılması gerekirken karşı tarafın kabulüne dayanılarak eksik inceleme ile yukarıda açıklanan hükme aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

(1086 S. K. m. 95) (4721 S. K. m. 286, 301)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Delil ile ispatı zorunlu bulunan hallerde kabul, hukuki sonuç doğurmamaktadır. (H.U.M.K. mad.95). Nesebin reddi ve babalık gibi konular kamu düzenine ilişkin bulunduğu için bu tür davalarda sadece karşı tarafın kabulüne dayanılarak isteğe uygun karar verilemeyeceğinden taraflardan delillerinin sorulup toplanması, kan ve genetik bulgular yönünden resen araştırma yapılması gerekirken, karşı tarafın kabulüne dayanılarak eksik inceleme ile yukarıda açıklanan hükme aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. 4.7.2005

Kolay gelsin, saygılarımla.