Vergi Barışı

kamu oyunda verği barışı kanunu olarak adlandırılan ,4811 sayılı yasanın matrah artırımı ile ilğili olan 7 maddesinin 1 ve 2 fıkraları maliye Bakanlığı tarafından yanlış yorumlanmaktadır.
Bizim görüşümüze göre 7 .maddenin 1 inci fıkrası verği beyannamesini usulüne göre ve zamanında verenler ile ilğilidir. 7. maddenin ikinci fıkrası ise hiç beyanname vermiyenler veya zarar beyan edenler için çıkarılmıştır. Beyanname verenlerin matrahı bellidir. Bu rakam üzerinden % 30 matrah arttırımı yapılacak ve bunun verğisi ödenecektir. ikinci fıkradaki durumda ise hiç beyanname verilmemiş veya zarar beyan edildiğinden matrah tesbitinde çıkabilecek ihtilafları önlemek için taban miktar konulmuştur. Maliye bakanlığı matrah tesbitinde birinci fıkrayı dikkate almamakta ve ikinci fıkraya göre (beyanname vermiş veya vermemiş) işlem yapmaktadır. böylece zamanında beyanname vermiş ve verğisini yatırmış olanlar cezalandırılmaktadır. Maliyeye göre 1998 yılında 20 milyar beyan eden kişi şimdi matrah arttırımı yapmak isterse 26 milyardan verği ödeyecektir. Bu kişi beyanname vermemiş ise matrahı 2,5 milyar olacaktır. Bunun mantıkla, adaletle izahı mümkünmüdür. Tüm meslekdaşlarımızın dikkatine sunulur. (yerimiz dar olduğu için uzun yazılmamıştır. Tartışma sırasında daha geniş bilgi verilebilecektir. Şimdilik sadece dikkat çekmek istedim)

Sayın Tunç Başkan;

Öncelikle bulunduğunuz ilin Aydın olduğunu izninizle izleyenlere iletmek isterim.

Sizi böylesi bir konuyu yüreklilikle gündeme taşıdığınız için şahsım ve mesleğimiz adına teşekkür ediyorum.

Birçok meslektaşımız bu olayı yakından yaşamasına rağmen yaşanan hukuk dışı gelişmeleri tartışmaya açmadı.

4811 sayılı yasa Vergi Barışı adı altında düzenlenmiştir. Asıl amacı bu güne kadar vergisini vermeyenler ile zarar gösterenleri son kez uyarmak ve onlara bu konuda düzeltme olanağı tanımaktır.

Hal böyle olmasına rağmen, yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Deftardarlıklar ve Vergi Daireleri özenle ve özellikle yaptıkları toplantılarda mükellefleri Vergi Barışı isimli yasada belirtilen matrah artırma konusunda zorlamaya başlamışlardır.

Hatta satır aralarında, bazende üzerine vura vura matrah artırımında bulunmayanların yasanın verdiği sürenin geçmesinden sonra kayıtlarının incelemeye tabi tutulacağı belirtilmektedir.

Avukatlık Mesleği açısından Vatana olan borçlarından Vergi Borcunu ödememek meslek kuralı ihlalidir. Bursa Barosu Avukatlarından Sayın Av. Hasan Sakarya bu hususu yıllardır işlemektedir. Bu anlamda bir çok avukat vergisini düzenli ödemek zorundadır.

Ülkemiz hukuk sisteminde vergi ihtilafları çözümü zor ve zaman alan uyuşmazlıklardır. Vergi mevzuatının tam olarak bir temele oturamamış olması farklı uygulamaların doğmasına neden olmaktadır. İdarenin kişisel değerlendirme hakkı çok farklı boyutlardadır.

Tüm bu mantığın üzerine Vergi Yargılamasının içine hukukçu olmayan, uyuşmazlıklarda taraf olmuş, Vergi Tarh ve Tahakkukundan gelen kişilerin "YARGIÇ" olarak yer alması sorunu içinden çıkılmaz hale getirmektedir.

İdarenin ısrarla matrah artırımına gidilmesi konusundaki telkinleri vergisini olabildiğince titizlikle ödeyen mükellefleri cezalandırır niteliktedir. Yıllardır ciddi vergi matrahları bildiren bir mükellefe matrah artırımı uygulatmak hakkaniyete uymaz. Mükellefleri matrah artırımına zorlamak vergisini yüksek matrahtan ödeyeni cezalandırmak, ödemeyen ile hiç bildirmeyeni ödüllendirmektir.

Zamanın çok az kaldığı düşünülerek meslektaşlarımızın Vergi Barışı yasasının sadece 7. maddesini değil TÜMÜNÜ çok ciddi değerlendirmelerinde yarar vardır.

Selam ve saygılarımla
Av. Adil Giray Çelik

Sayın Adil Giray Çelik ,
ismimin kenarında neden ıstanbul yazıyor onu bilemiyorum inşallah admin kardeşimiz bunu düzeltir ve aydın diye belirtir her halde bir yanlışlık olmuş ,
Matrah artırımı konusu tüm meslekdaşlarımızı ilğilendiren bir durum. Biz aydın barosu olarak yasanın uyğulanmasında yanlışlık yapıldığı ve maliye Bakanlığının tebliginin yasaya aykırı olduğunu tüm ilğili ve yetkililere bildirdik. Malesef denizli ve ısparta barosunun dışında ilğili gösteren olmadı. Birlikten de olumlu bir sonuç alamadık. Yine mesleki konularda bizim duyarlığımız devam edecektir ancak kendi konularında ilğisiz kalanların başkalarının haklarını aramada ne redece söz sahibi olacaklar veya olmalıdır düşünmek gerekir. Bu Konunun kendi aramızda tartışılmasını çok isterdim ama artık süre çok kısaldı .Hayırlısı olsun.........selamlar