Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Ortak Basın Açıklaması;Savaşa Hayır

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-01-2003, 17:33   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Ortak Basın Açıklaması;Savaşa Hayır

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı ve tüm Baroların kabul ettiği, ABD’nin Irak’a karşı girişeceği savaşa ilişkin

ortak basın açıklaması



- - - - - - - -



Dünyanın tek egemeni olduğunu ilan eden ABD, hem 11 Eylül saldırısı sonrası kaybettiği prestijini yeniden kazanmak amacıyla,hem de başta Irak olmak üzere,Orta Doğu ve Orta Asya petrolleri ile dünya enerji kaynaklarını denetimi altına almak için kendi vatandaşları da dahil neredeyse dünyadaki tüm insanların karşı çıkmasına rağmen saldırı ve savaşta ısrar etmektedir.



-Savaşın hukuki dayanağı yoktur, çünkü;



-BM silah denetçileri tarafından kitle imha silahları konusundaki Irak raporu henüz düzenlenmemiştir.



-Askeri müdahale için Birleşmiş Milletler kararı bulunmamaktadır.



Tüm bu gelişmelere karşın, ABD önleyici saldırı adı altında geliştirdiği yeni planını dünyaya dayatmaktadır.



Irak yönetiminin antidemokratik yapısı,halkına ve komşularına yönelik saldırganlığı,insanlık için tehdit oluşturan, biyolojik ve kimyasal silah üretimi gibi olgular kabul edilemez, ancak ABD'nin bunları bahane ederek,uluslararası hukuku çiğnemesi ve dünyayı yok sayarak Irak'a saldırması da asla kabul edilemez.



Aynı ABD İsrail’in Filistin halkını yok etmeye yönelik saldırı ve imha hareketleri karşısında sessiz kalmış, ayrıca dünyada kendi çıkarları için kullandığı diğer diktatörlükleri ve hanedan yönetimlerini destekleyerek, farklı standartları kural haline getirmiş bulunmaktadır.



ABD'nin yaptığı hazırlıkların Irak’la sınırlı olmadığı,BM ve dolayısıyla dünyanın iradesini tümü ile teslim almaya, Körfez savaşı ile tutunduğu, Orta Doğu Coğrafyasına yerleşerek,oradan Avrasya ve Uzak Doğuya hakim olmaya çalıştığı görülmektedir.



Türkiye'de on binlerce silahlı askerini konuşlandırmak istemesi,yıllarca kalacağını açıklaması,Trabzon'dan Mersin'e kadar yeni üs,liman ve havaalanı talebinde bulunması, ABD'nin kalıcı olduğu coğrafyanın bir bölümünün ülkemiz toprakları olduğunu göstermektedir. Bu durum topraklarımızı savaş alanı,insanlarımızı da hedef durumuna getirecektir.



Topraklarımızda yabancı ülke silahlı kuvvetlerinin bu çapta yerleşiminin sağlanması,ikili anlaşmalarla direnç noktaları önemli ölçüde kırılmış olan Türkiye'yi savaşa sürüklemenin ötesinde bağımsızlığımızın yok edilmesi sonucunu getirecektir. Daha şimdiden,ülkemize yerleştirilecek askerlerin işleyeceği suçların hangi ülke hukukuna tabi olacağı söylentileri bile bu tespit ve değerlendirmemizin en önemli kanıtıdır.



Topraklarımızda ABD'ye yeni üsler vermek, asker konuşlandırmak, limanlarımızı açmak, kara ve demir yollarımızı kullandırmak İstiklal savaşı ile taçlandırdığımız tam bağımsızlığımızı ve ulus egemenliğimizi yok saymakla eş anlamlıdır. Büyük Atatürk'ün Bursa söyleviyle "Cumhuriyeti ve Tam Bağımsızlığı Kollamak ve Korumak" görevini verdiği bizlerin, bu olumsuzlukları kabul etmemiz kesinlikle mümkün değildir. Tarihte emperyalizme karşı en büyük bağımsızlık savaşı vermiş bir ülke olan Türkiye'nin,böylesi bir emperyalist saldırganlığın içinde ve yanında yer almaması gerekli ve zorunludur.



Olağan dışı günler ve koşullardan geçen ülkemizde,her hangi bir neden bahane edilerek,Türkiye'nin her hangi bir yerinde ve bölgesinde olağanüstü yönetim biçimlerine ve bu bağlamda insan hakları ihlallerine olanak sağlayacak girişimlerde bulunulmayacağı hükümet yetkilileri tarafından net bir biçimde ifade edilmelidir.



Savaş, insan onurunun, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesi, yıkım, açlık, sefalet demektir. Savaş insanlığın geçmişten bu güne biriktirdiği maddi ve manevi değerlerin tahrip edilmesi demektir.



Savaş,sayısı şimdiden tayin edilemeyecek kadar masum insanın ölümü, sakat kalması, evinden, yerinden, yurdundan olması ve çevrenin tahrip edilmesi demektir.



Uygarlığın ve gelişmişliğin gereği bu olamaz,insanlık ABD öncülüğünde gözü dönen petrol tekelleri ile silah tüccarlarının zorbalığına teslim olmamalıdır. Türkiye'nin petrol ve silah tekellerine kurban edilecek tek bir evladı da,harcanacak tek bir kuruşu da yoktur. Kaldı ki savaş karşılığı maliyet analizleri ve pazarlığı yapılması onur kırıcıdır. Bu noktada,politik körlüğün ihanet çizgisine yaklaştığını görmek ve anlamak gerekir.



Demokrasi ve özgürlük,bölge uluslarının kendi iradeleri ile yaratılır ve sürdürülebilir. Komşularımızla barış,daha ileri bir işbirliği ve dayanışma içinde yaşamalıyız. Meydan,savaş lobisine ve savaş kışkırtıcılarına bırakılmamalıdır. Savaşa karşı çıkmak insanlığın ve yurtseverliğin temel koşuludur.



TBB ve Barolarımız ulusal ve uluslararası sorunların barış içinde çözülmesini öneriyor ve TÜM GÜÇLERİYLE SAVAŞA HAYIR diyorlar.



Kamuoyuna saygı ile duyurulur.




İstanbul Barosu Başkanı
Av. Kazım KOLCUOĞLU

İstanbul Barosu Web Sitesinden alınmıştır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Yargi hakimliği Sınavı ile ilgili Son dakika Açıklaması zulay Hukuk Haberleri 5 19-11-2006 12:04
Negatif Enerji Santrallerine Hayır !!! Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 1 29-07-2005 00:02
Yargıtay'dan Basın Açıklaması 30.6.2005 Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 01-07-2005 16:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06494308 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.