Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İHM'nin Tahliye Kararı Ve Tehir-İ İcra?

Yanıt
Konu Notu: 4 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-08-2011, 12:24   #1
AV.SEDAT

 
Varsayılan İHM'nin Tahliye Kararı Ve Tehir-İ İcra?

Başımda şöyle bir olay var. Tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılan bir icra takibine süresinde itiraz ettik. İmzaya itiraz etmedik. İTM ilk celsede itirazımızı kaldırdı tahliyeye karar verdi.

Hükmü temyiz edeceğiz ancak bizim için (müvekkil) önemli olan temyiz süresinde mecurda oturmaya devam edebilmek. Zira aynı konuda kiracının eşi adına açtığımız mecurun aile konutu olduğu ve takip borçlusu eşin tek başına kira sözleşmesini feshedecek eylemlerde bulunamayacağından dolayı tahliye taahhüdüne dayalı takibin iptaline ilişkin bir dava daha var. Her ne kadar o dava evrak üzerinden (dosyada taraf olmadığımızdan bahisle) reddedilmiş de olsa konu hakkında verilmiş HGK kararı aksini söylüyor. Bu nedenle o kararın temyizden döneceğinden -ihtiyatlı şekilde - umutluyuz.

Bu tür kararlarda, yani tahliye taahhüdüne dayalı takibe yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkin kararlarda, temyiz incelemesinin sonuna kadar tahliyeyi durdurmanın bir yolu var mıdır? Tehir-icra talepli olarak temyiz edeceğiz, ve ne yapacağız? Kira borcuna dayalı olmadığına, esasen kiralar halen düzenli olarak ödendiğine göre teminat olarak ne istenecek?
Old 18-08-2011, 12:49   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SEDAT
Başımda şöyle bir olay var. Tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılan bir icra takibine süresinde itiraz ettik. İmzaya itiraz etmedik. İTM ilk celsede itirazımızı kaldırdı tahliyeye karar verdi.

Hükmü temyiz edeceğiz ancak bizim için (müvekkil) önemli olan temyiz süresinde mecurda oturmaya devam edebilmek. Zira aynı konuda kiracının eşi adına açtığımız mecurun aile konutu olduğu ve takip borçlusu eşin tek başına kira sözleşmesini feshedecek eylemlerde bulunamayacağından dolayı tahliye taahhüdüne dayalı takibin iptaline ilişkin bir dava daha var. Her ne kadar o dava evrak üzerinden (dosyada taraf olmadığımızdan bahisle) reddedilmiş de olsa konu hakkında verilmiş HGK kararı aksini söylüyor. Bu nedenle o kararın temyizden döneceğinden -ihtiyatlı şekilde - umutluyuz.

Bu tür kararlarda, yani tahliye taahhüdüne dayalı takibe yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkin kararlarda, temyiz incelemesinin sonuna kadar tahliyeyi durdurmanın bir yolu var mıdır? Tehir-icra talepli olarak temyiz edeceğiz, ve ne yapacağız? Kira borcuna dayalı olmadığına, esasen kiralar halen düzenli olarak ödendiğine göre teminat olarak ne istenecek?

Dosyaya 3 aylık kira parası teminat olarak yatırılacaktır.
Old 18-08-2011, 12:56   #3
AV.SEDAT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Dosyaya 3 aylık kira parası teminat olarak yatırılacaktır.
Takip kira alacağına dayanmadığı için acaba o 3 ay istenmiyor olabilir mi diye düşündüm ben de... Yani icra dosyasına 3 aylık kira alacağını yatıracağım da ne olacak? İcra dosyası kira alacağının talep edildiği bir dosya değil... kira parasının ne olduğu bile belli değil dosyaya göre..Ayrıca alacaklı bizden kira parası istemiyor ki! hatta kiraları zaten ödüyor müvekkil..

Peki, yargıtay tahliye kararını (itirazın kaldırılmasını) onadı, bu durumda o 3 aylık kira parası ne olacak? kira borcumuz olmadığına göre geri alabilmeliyiz diye düşünüyorum; hatta dosya kira alacağının takip edildiği bir dosya olmadığı için kira borcumuz olsa dahi geri alabilmeliyiz bence...
Old 18-08-2011, 14:03   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SEDAT
Takip kira alacağına dayanmadığı için acaba o 3 ay istenmiyor olabilir mi diye düşündüm ben de... Yani icra dosyasına 3 aylık kira alacağını yatıracağım da ne olacak? İcra dosyası kira alacağının talep edildiği bir dosya değil... kira parasının ne olduğu bile belli değil dosyaya göre..Ayrıca alacaklı bizden kira parası istemiyor ki! hatta kiraları zaten ödüyor müvekkil..

Peki, yargıtay tahliye kararını (itirazın kaldırılmasını) onadı, bu durumda o 3 aylık kira parası ne olacak? kira borcumuz olmadığına göre geri alabilmeliyiz diye düşünüyorum; hatta dosya kira alacağının takip edildiği bir dosya olmadığı için kira borcumuz olsa dahi geri alabilmeliyiz bence...


Teminat kira borcu için değil, tahliye kararı için yatırılmaktadır.

Kira miktarı karardan anlaşılamıyorsa icra dairesine suretini sunacağınız kontrattaki ay baz alınarak 3 aylık kira teminat olarak alınır.

Elbette bu teminatı karar onandığında ya da bozulduğunda geri alacaksınız. Kira borcu ile bu teminatın alakası yoktur. Kira borcunuz olsa da bu teminatı geri alabilirsiniz
Old 18-08-2011, 14:56   #5
tiryakim

 
Varsayılan

icra hukuk mahkemesi kararları hakkında tehiri icra istenmez...

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/10876
Karar: 2004/14616
Karar Tarihi: 08.06.2004


ŞİKAYET DAVASI - ÖZEL HÜKÜM BULUNMADIKÇA İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İÇİN VERİLECEK SÜRE DÜZENLEMESİNİN MAHKEMESİ KARARLARI HAKKINDA UYGULANAMAYACAK OLMASI - İCRA MAHKEMESİ KARARLARININ TEMYİZİNİN SATIŞTAN BAŞKA İCRA MUAMELELERİNİ DURDURMAYACAK OLMASI

ÖZET: Somut olayda icra mahkemesince verilen icra inkar tazminatı ilamlı icra takibine konu edilmiştir. Borçlu dosya borcunu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz ettiğinden bahisle tehiri icra kararı getirmek için icra müdürlüğünden İmehil belgesi almıştır. Borçluya mehil belgesi verilemez. O halde icra müdürlüğünün mehil verilmesine ilişkin işleminin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 36, 97, 269/C, 276, 364) (YİBK 21.02.1968 T. 1966/23 E. 1968/5 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: İ.İ.K.'nun 36.maddesi İ.İ.K.'nda özel hüküm bulunmadıkça (İ.İ.K.'nun 97/14, 269/C, 276/2) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanır. İcra mahkemesi kararlarının temyizi İ.İ.K.'nun 364/3.maddesine göre satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. 21.2.1968 tarih, 1966/23 E., 5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre söz konusu temyiz, icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya ödenmesine engel teşkil etmez.

Somut olayda icra mahkemesince verilen icra inkar tazminatı ilamlı icra takibine konu edilmiştir. Borçlu dosya borcunu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz ettiğinden bahisle tehiri icra kararı getirmek için icra müdürlüğünden İ.İ.K.'nun 36.maddesi gereğince mehil belgesi almıştır.

Yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında borçluya mehil belgesi verilemez. O halde icra müdürlüğünün mehil verilmesine ilişkin işleminin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmesine karar vermek gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 18-08-2011, 15:07   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
icra hukuk mahkemesi kararları hakkında tehiri icra istenmez...
T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/10876
Karar: 2004/14616
Karar Tarihi: 08.06.2004


ŞİKAYET DAVASI - ÖZEL HÜKÜM BULUNMADIKÇA İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İÇİN VERİLECEK SÜRE DÜZENLEMESİNİN MAHKEMESİ KARARLARI HAKKINDA UYGULANAMAYACAK OLMASI - İCRA MAHKEMESİ KARARLARININ TEMYİZİNİN SATIŞTAN BAŞKA İCRA MUAMELELERİNİ DURDURMAYACAK OLMASI

ÖZET: Somut olayda icra mahkemesince verilen icra inkar tazminatı ilamlı icra takibine konu edilmiştir. Borçlu dosya borcunu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz ettiğinden bahisle tehiri icra kararı getirmek için icra müdürlüğünden İmehil belgesi almıştır. Borçluya mehil belgesi verilemez. O halde icra müdürlüğünün mehil verilmesine ilişkin işleminin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 36, 97, 269/C, 276, 364) (YİBK 21.02.1968 T. 1966/23 E. 1968/5 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: İ.İ.K.'nun 36.maddesi İ.İ.K.'nda özel hüküm bulunmadıkça (İ.İ.K.'nun 97/14, 269/C, 276/2) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanır. İcra mahkemesi kararlarının temyizi İ.İ.K.'nun 364/3.maddesine göre satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. 21.2.1968 tarih, 1966/23 E., 5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre söz konusu temyiz, icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya ödenmesine engel teşkil etmez.

Somut olayda icra mahkemesince verilen icra inkar tazminatı ilamlı icra takibine konu edilmiştir. Borçlu dosya borcunu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz ettiğinden bahisle tehiri icra kararı getirmek için icra müdürlüğünden İ.İ.K.'nun 36.maddesi gereğince mehil belgesi almıştır.

Yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında borçluya mehil belgesi verilemez. O halde icra müdürlüğünün mehil verilmesine ilişkin işleminin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmesine karar vermek gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın Tiryakim, sunduğunuz kararda somut olay için istenebileceği belirlenmiştir.
Old 18-08-2011, 16:00   #7
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
icra hukuk mahkemesi kararları hakkında tehiri icra istenmez...

......Karar: İ.İ.K.'nun 36.maddesi İ.İ.K.'nda özel hüküm bulunmadıkça (İ.İ.K.'nun 97/14, 269/C, 276/2) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz....

Kararda da açıkça yazdığı üzere İcra Mahkemesince verilen tahliye ve istihkak davalarında tehir-i icra prosedürü mevcuttur
Old 18-08-2011, 16:14   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
mevcutmudur değilmidir ?

Mevcuttur.
Old 18-08-2011, 16:44   #10
AV.SEDAT

 
Varsayılan

269/c nin 3. fıkrası İİK 36 imkanını tanıyor itirazı kaldırılan tahliye borçlusuna.. o da zaten kararda yazılı özel hallerden biri işte..
Old 19-08-2011, 09:04   #11
avbilgen

 
Varsayılan

Sayın Av.Sedat;
269/c kira borcu nedeniyle tahliyeyi düzenlediğinden sizin somut olayla ilişkisi olmadığını düşünüyorum . Ancak Sayın Tiryakim'in paylaşmış olduğu içtihatta 276/2.madde nedeniyle tehiri icra kararı talep edilebileceği yazılmış , bu da taşınmazın 3.şahıs tarafından işgalini düzenleyen madde. Tahliye taahhüdü nedeniyle tahliye İİK'nun 274.ve 275.maddesinde düzenlenmiştir. İçtihatta bu maddeler için tehiri icra kararı talep edileceği düzenlenmediğine göre , tahliye taahhüdü nedeniyle tehiri icra kararı talebinin istenebileceğinin kararda açıkça yazdığı çıkarımını ben yapamadım. Açıklar mısınız?
Old 07-04-2014, 13:11   #12
GünHan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Elbette bu teminatı karar onandığında ya da bozulduğunda geri alacaksınız. Kira borcu ile bu teminatın alakası yoktur. Kira borcunuz olsa da bu teminatı geri alabilirsiniz


Hocam aradan zaman geçmiş ama altı çizili olarak alıntı yaptığım kısımla ilgili olarak, acaba bu yönde elinizde ekleyebileceğiniz bir karar var mı? Benim de şimdi aynı konuyla alakalı bir durum başıma geldi. Şöyle ki;
Kiracı müvekkilime karşı adi yazılı tahliye taahhütnamesine dayanarak icra takibi yapıldı. Buna itiraz ettik ve yasa gereği kiraya veren sulh hukuk mahkemesinde (tahliye taahhüdü noterden olmadığı için) itirazın iptali davası açtı ve yargılama sonunda itirazımızın iptaline ve mecurun tahliyesine karar verildi. Ben kararı tehiri icra talepli temyiz ettim ve icra dairesine de bu şekildeki derkenarı sundum. Yineliyorum ki, takip ve dava kira borcu ile alakalı değil, tahliye taahhüdüne dayalı kira süresinin bitmesine ilişkin idi. İcra dairesi bizden 3 aylık kira bedeli aldı ve 90 günlük mehül vesikası verdi. Ancak kiraya veren arkadaş çok becerikli (!) olacak ki, dosya 1 ay olmadan yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nden onandı ve geldi. Şimdi bizim 3 aylık kira tutarı dosyada teminat olarak duruyor. Onu geri alacağım ancak icra müdürlüğünün görüşü bu teminattan tahliye tarihine kadar olan kısmı kesip kalanı geri vermek. Ancak icra takibinde böyle bir kira parası istenmiyor, tahliye taahhüdüne dayalı bir takip. Bu teminatın kira parasına sayılarak mahsup edilmesi doğru mudur? Yoksa ben bu parayı (teminat parasını) eksiksiz çekebilir miyim? Değerli görüşlerinizi ve varsa içtihatlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.
Old 08-04-2014, 09:14   #13
üye7160

 
Varsayılan

Kira alacağı talep edilmemiş ise icra müdürlüğü talep dışında neye dayanarak borç tahsilatı yapmakta?Belki alacaklı kira alacağını istemiyor...Takip talebinde açıkça kira bedeli istenmedikçe tahsilat yapılamaz zannnımca..
İade için talepte bulunun red ederse Memur Muamelesini Şikayet yoluna gidin derim..
Old 08-04-2014, 09:17   #14
üye7160

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1989/6-362

K. 1989/551

T. 25.10.1989

• TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE ( İcraya Teminat İçin Yatırılan Paranın Kira Bedeli Olarak Kabul Edilemeyeceği )

• TAHLİYE ( İcraya Teminat İçin Yatırılan Paranın Kira Bedeli Olarak Kabul Edilmemesi Nedeniyle Temerrüd )

• TAHLİYE ( Zaruri Tamirat İçin Geçici Olarak )

• TEMİNAT OLARAK YATIRILAN PARANIN KİRA BEDELİ KABUL EDİLEMEYECEĞİ ( İcranın Durdurulması İçin Yatırılan )



ÖZET : Davacı, davalının kira parasını ihtara rağmen 30 gün içinde ödenmeyerek temerrüde düştüğünü iddia ile iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili, Sulh Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan tahliye davası nedeniyle İcra Memurluğu'nca takibe geçildiğini ve kararın temyiz edildiğini, yasa gereği 3 aylık; Ağustos, Eylül, Ekim kira bedelleri ile diğer masrafları icra dosyasına icranın durdurulması için teminat olarak yatırıldığını savunmuşsa da, teminat parasının şartları gerçekleşmeden davacı tarafından alınması mümkün değildir. Kaldı ki temerrüt ihtariyle istenen paranın sözleşmede kararlaştırılan ifa yerinde veya alacaklının konutunda ödenmesi gerekeceğinden ( BK. 73 ) kiralayan bu alacak için icra dairesine gitmeye de zorlanamaz. Bu bakımdan icraya yatırılan paranın kira parası olmayıp teminat olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla davalı 30 günlük süre içinde ihtarla istenen kira parası ödenmediğinden temerrüt sebebiyle tahliye kararı verilmesi gerekir
Maddi karakterli inşai hükümler; kanun yollarına başvurulmamak veya başvurulmak suretiyle şekli anlamda kesinleşirse, hükmün etkin sonuçları ve özellikle inşai tesir gücü hükmün verildiği tarihte değil, şeklen kesinleştiği anda doğar.
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye ve alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Bursa Üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi )nce davanın reddine dair verilen 6.12.1988 gün ve 1187-1551 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi'nin 23.2.1989 gün ve 508-3041 sayılı ilamiyle; ( ... Davacı, davalının Ağustos 1988 kira parasını 10.8.1988 keşide 11.8.1988 tebliğ tarihli ihtara rağmen 30 gün içinde ödenmeyerek temerrüde düştüğünü iddia ile iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili, Bursa Üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1988/35 sayılı dosyasında aleyhlerine açılan tahliye davası nedeniyle Bursa İcra Memurluğu'nun 1988/3150 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve kararın temyiz edildiğini, yasa gereği 3 aylık; Ağustos, Eylül, Ekim kira bedelleri ile diğer masrafları icra dosyasına icranın durdurulması için teminat olarak yatırıldığını savunmuşsa da, güvence parasının şartları gerçekleşmeden davacı tarafından alınması mümkün değildir. Kaldı ki temerrüt ihtariyle istenen paranın sözleşmede kararlaştırılan ifa yerinde veya alacaklının konutunda ödenmesi gerekeceğinden ( BK. 73 ) kiralayan bu alacak için icra dairesine gitmeye de zorlanamaz. Bu bakımdan icraya yatırılan paranın kira parası olmayıp teminat olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla davalı 30 günlük süre içinde ihtarla istenen kira parası ödenmediğinden temerrüt sebebiyle tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek, direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı vekili, 14.9.1988 günlü dilekçesi ile davalının Ağustos 1988 kira parasının temerrüt ihtarına rağmen ödemediğini belirterek temerrüt nedeniyle tahliye davası açmış, taşınmazın tahliyesi ile beraber miktarında uyuşmazlık olmayan 1988 Ağustos ayı kira parası ile noter masrafını istemiştir.
Davalı cevabında, bu davadan önce davacının esaslı tadilat ve tamirat nedeniyle yine kendisi aleyhine tahliye davası açtığını, dava sonunda mahkemece taşınmazın geçici olarak tahliyesine karar verilip kararın icraya konduğunu, ancak temyiz edilip icranın durdurulmasının istenmesi üzerine 1988 Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kira paraları karşılığını teminat olarak, yatırıp icranın geri bırakılması kararı aldığını, ihtarla istenen Ağustos 1988 kirası teminat olarak yatırıldığından yeniden istenemeyeceğini belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairenin metni yukarıya aynen alınan ilamı ile bozulmuştur.
Ancak, yerel mahkeme önceki kararında özetle; tahliyeye karar verilmekle taraflar arasındaki kira akti sona erer; HUMK.nun 443. maddesi gereğince bu kararın İcraca İnfazı için kesinleşmesinin beklenmesi gerekmez; Aktin sona ermesi karar tarihinde hüküm ifade eder.
- Verilen hüküm Yargıtay'ca bozulursa akit yeniden geçerlilik kazanır.
- Akit geçerlilik kazanmadan bu akte dayanarak ve ecrimisile konu olabilecek alacaktan dolayı tahliye istenemez.
- İİK.nun 36. maddesinden yararlanmak davalının hakkıdır.
- Davacı, teminatın taallük ettiği aylar için takip yapıp mükerrer ödeme isteyemez.
- Tahliye kararı, inşai karar niteliğinde olup karar kesinleşinceye kadar aktin devam edeceği kabul edilemez.
- Teminat parası yatıran kiracının, karar sonuna kadar kendini güvencede hissetmesi gerekeceği ve bu doğrultularda bazı uygulamalar bulunduğu gerekçeleri ile direnmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirse incelenen dava; yalın bir tanımlama ile BK. nun 260. maddesine ilişkin temerrüt nedeniyle aktin feshi, dava konusu taşınmazın tahliyesi, aylık kira alacağının masrafı ile birlikte tahsili davasıdır. Ancak bu davanın içine daha önce esaslı tadilat ve tamirat sebebiyle verilmiş ve henüz kesinleşmemiş geçici tahliye hükmü ile bu hükmün icrasının tehiri için yatırılmış güvence parası girmiş ve asıl uyuşmazlık konuları da bu hükümden ve güvence parasından kaynaklanmıştır.
Bunlar incelendiğinde;
Uyuşmazlığın bir bölümüne esas alınan henüz kesinleşmemiş geçici tahliye hükmünün özelliğine temas etmeden evvel mahkemenin üzerinde durduğu inşai hüküm inşai sonuç konularından kısaca sözetmekte yarar görülmüştür.
Bilindiği gibi inşai hak, hak sahibine tek yanlı irade bildirimi ile, hukuki durumunda kurucu, bozucu ve değiştirici yenilik getirme gücü veren bir haktır. Karşı tarafın rızası ve katkısı olmadan hak sahibinin irade bildirimi ile arzulanan inşai sonuç hasıl olur. Eğer irade açıklaması bir süreye tabi tutulmuşsa hakkın mutlaka bu hak düşürücü süre içerisinde kullanılması gerekir. Ancak bir çok hallerde de inşai sonucun elde edilmesi için tek yanlı irade bildirimi yetmeyebilir ve dava açılmak suretiyle mahkemeden hukuki himaye ve aracılık istenmesi zorunlu olabilir. Bu takdirde inşai hak dava yoluyla kullanılmış olur ki bu davalara inşai dava ve sonunda davanın kabulüne dair kurulan hükme de inşai hüküm denir. Dava reddedilirse bu hüküm irade açıklamasının doğru olmadığını tesbite ilişkin bir tesbit hükmü olur.
Maddi karakterli inşai hükümler kanun yollarına başvurulmamak veya başvurulmak suretiyle şekli anlamda kesinleşirse işte hükmün etkin sonuçları ve özellikle inşai sonuç maddi anlamda kesin hükmün ötesinde bir anlam taşır.
Hükümdeki bozucu değiştirici inşai sonuç ( kira ilişkisinde aktin feshi ) ancak hükmün şekli anlamında kesinleşmesiyle ortaya çıkmakta, daha önce gerçekleşmemektedir.
Bazı inşai hükümlerin kesinleşmeden önce infaza verilebilmesini tamamen takip hukuku sınırları içinde değerlendirmek icap eder. Maddi hukuka ilişkin sonuçları etkilemez. HUMK.nun 443. maddesinde gayrimenkule, aile ve şahsın hukukuna ilişkin bir çok inşai kararlar içinde infaz yönünden kesinleşme öngörülmüştür.
Bütün bunlar bir yana, mahkeme kararının gerekçesinde sözü edilen geçici tahliyeye ilişkin henüz kesinleşmemiş hükmün ise BK.nun 251/1. maddesi kapsamı içerisinde oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Oysa BK.nun 252/son ve 260-265. maddelerindeki durumlarla hasılat kiralarında benzer hükümlerde irade açıklaması ile fesih hakkı tanınmıştır. 6570 sayılı Yasada tahliye için daha farklı hükümler getirilmiştir. Bu hükümleri ayrı ayrı incelemeye gerek duymadan konumuzla ilgili BK.nun 251/1. maddedeki hüküm ve bundan kaynaklanan tahliye kararı üzerinde durmak yeterli olacaktır. Bu maddeye göre kiralanan kira müddeti zarfında zaruri tamirata muhtaç olduğu takdirde; kiracı, hakkına halel gelmemek şartı ile tamiratın yapılmasına müsaade etmeye mecburdur. Olayda böyle zaruri bir tamirata müsaade etmediği için tamirat müddetince geçici olarak tahliye edilmiştir. Bu tahliye kararı, kiracılık ilişkisini sona erdirilmeden verilmiştir. Akit feshedilmemiş, tamirat süresince karşılıklı hak ve borçlar bir bakıma askıya alınmıştır. Öyle ise karar kesinleşip geçici tahliye gerçekleşinceye kadar akdi ilişki aktif biçimde devam edecek; kiralananın kullanılması karşılığı olan kira parasının ödeme borcu da sürecek, fuzuli işgal sözkonusu olmayacaktır.
Diğer taraftan, güvence parası hiç bir zaman ödenmiş kira parası olamaz. İcrası geri bırakılan kararın bozulması halinde borçluya iadesi de mümkündür.
Bu nedenlerle bozma kararına uyulması gerekirken eski kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden direnme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.10.1989 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
Old 09-04-2014, 01:49   #15
GünHan

 
Varsayılan Sorumla Tam Alakali Değil

Sayın Yıldız Hukuk, sunmuş olduğunuz yargıtay kararı bizim olay ile birebir alakalı değil, daha örtüşen bir yargıtay kararı bulabilirsek çok mutlu olacağım, ben de bir yandan arıyorum, bulursam forum a post edeceğim. teşekkürler şimdiden
Old 09-01-2015, 12:06   #16
gizempala

 
Varsayılan

Merhaba,

Geç oldu ancak aşağıdaki kararlar faydalı olabilir. İçtihat yolu ile, tahliye ilamlarının temyizinde “üç aylık kira bedelinin teminat olarak yatırılması” usulünün benimsenme nedeni, tahliye kararlarının yaklaşık bu süre içinde ancak Yargıtayca incelenebileceğinden dolayıdır. Yüksek mahkeme;[32] “tehiri icra teminatının kira borcuna mahsup edilemeyeceğini” belirtmiştir. (12. HD. 19.1.1993 T. 10855/674; 3.10.1986 T. 15549/9944; 13.10.1983 T. 7063/7514)

Bu bilgileri internetten buldum ancak hangi site olduğunu şu an anımsayamadığım için belirtemiyorum.

İyi çalışmalar
Old 25-10-2022, 15:40   #17
avden

 
Varsayılan Tahliye Taahhüdü - İcra Hukuk - Tahliye Kararı - TEHİRİ İCRA KARARI VERİLEMEYECEĞİ

İİK m.269-c/III ve İİK m.276/III‟de, İİK m.36‟ya atıf yapılarak, açıkça bu maddelere göre verilen tahliye kararlarında İİK m.36‟nın uygulanabileceği belirtilmiştir. Yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazların kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyelerinin düzenlendiği İİK m.272-275‟de ise, İİK
m.36‟ya atıf yapılmamıştır. Bu nedenle mevcut düzenleme karşısında, icra mahkemelerinin, yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazların kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyelerini düzenleyen İİK m.272-275‟e verdiği tahliye kararlarında, İİK m.36‟nın uygulanmaması gerekir. Ancak doktrinde, İİK
m.269-c/III ve İİK m.276/III hükümlerinde olduğu gibi, burada da tahliye kararını temyiz eden kiracı borçluya, İİK m.36 hükmünden yararlanma imkânı tanınmasının uygun olacağı belirtilmektedir (Uyarİlâmlı Takipler s.488; Kuru-İcra El Kitabı s.739). Yargıtay ise, İİK m.272 vd. maddelerinde İİK m.36‟ya atıfta bulunulmadığı için, İİK.36 hükmünün bu maddelere göre verilen tahliye kararlarında uygulanamayacağı görüşündedir (“…272 ve onu izleyen maddelerde, 36.maddeye atıfta bulunulmadığından 36.madde hükmünün uygulanması mümkün değildir” 12.HD 13.04.1982,
3100/3099: Uyar-İlâmlı Takipler s.505-506). Süphandağ da İİK m.272-275‟e göre verilen tahliye kararlarında İİK m.36 hükmünün uygulanamayacağı görüşündedir (Süphandağ s.130).
İİK m.275 uyarınca, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle icra mahkemesince verilen tahliye kararlarında İİK m.36 hükmü uygulanamaz[19]. Zira icra mahkemesi kararlarında İİK m.36 hükmünün uygulama alanı bulabilmesi için kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
Old 25-10-2022, 18:58   #18
omarsa

 
Varsayılan Taahüdün iptali davasında tedbir isteyin

Sayın Meslektaşım,anladığım kadarıyla imzaya veya tarihe itiraz etmediğiniz den dolayı dava İcra Hâkimliğine görülmüş, Aynı minvalde benimde davam var, Taahüdün iptali için eşi tarafından dava açıldığında göre buradan tebbir talebinde bulunup tahliyenin dava sonuna durdurulmasını isteyebilirsiniz.bu konuda verilmiş örnek kararlar da var diye hatırlıyorum
Old 25-10-2022, 19:01   #19
omarsa

 
Varsayılan Birde Aile konutunun tespiti davasını kime karşı açtınuz

Meslektaşım, Aile konutunun tespiti davasını,hasımsız olarak mı, yoksa eşi hasım gösterek mi açtınız, prosedür nedir, dediğim gibi bizde aynı durumdayız
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tehir-i icra kararı Av.SEVİM ATALAY Meslektaşların Soruları 10 14-12-2018 16:33
Tahliye Davalarında Tehir - i İcra Prosedürü tiryakim Meslektaşların Soruları 6 23-10-2013 15:15
Tehir-i icra kararı-Teminat mektubu Burak Demirci Meslektaşların Soruları 9 04-09-2012 21:57
Tehir-i icra kararı ACİL pascalinho Meslektaşların Soruları 1 29-04-2010 11:44
ACİL nafaka ve tazminat alacağına ilişkin ilamlı icrada tehir-i icra kararı AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 3 19-06-2008 12:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06224990 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.