|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
12-06-2012, 16:03 | #1 |
|
hisseli taşınmazda hissedarın vefat etmesi ve satış ilanı tebliği
Halen devam etmekte olan icra takibinde borçlu adına kayıtlı hisseli gayrimenkulün satışı isteyeceğiz. Ancak hissedarlara satış ilanı tebliğ oluncağından hissedarların isimlerini ve adreslerini tapu müdürlüğünden talep ettik. Gelen yazı cevabında borçludan başka iki hissedar olduğu anlaşıldı. Ancak hissedarlara çıkarılan kıymet takdirleri vefat ettiğinden dolayı bila döndü.
Soru 1: öncelikle her iki hissedar için veraset ilamı almam gerkir mi?Yoksa uyap sisteminden çıkarılcak nufüs örneğine göre mirasçı görünen kişilere tebligat çıkarmam yeterlimidir? Soru 2: Hissedarların mirasçılarının tamamına kıymet takdiri/satış ilanı tebliği çıkarmak gerekir mi?Yoksa birine veya bir kaçına çıkarmak yeterlimidir? Yardımcı olursanız sevinirim.İlginize şimdiden teşekkür ederim. |
12-06-2012, 16:53 | #2 |
|
Merhaba
Her iki hissedar içinde icra dairesinden alacağınız yetki ile veraset ilamı almanız gerekecektir. Nüfus örneğine göre mirasçılara tebligat çıkarmış olsanız bile satış esnasında icra müdürü mutlaka veraset ilamını görmek isteyecektir. ikinci sorunuz için de hissedarların hepsine kıymet takdirini ve satış ilanını tebliğe çıkarmanız gerekecektir diye düşünüyorum. Kolaylıklar dilerim |
13-06-2012, 18:12 | #3 |
|
Meslektaşım öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Bu konuda icra müdürleriyle görüştüm. Bir kısmı veraset ilamına gerek olmadığını belirtirken bir kısmı ise veraset ialmı alınması gerektiğini belirtti. Taşınmazın satışı yapılırken ihalenin feshi ile karşılaşmak istemiyorum. Elinizde bu konuda Yargıtay kararı varsa paylaşabilriseniz sevinirim. İlginiz için teşekkür ederim.
|
13-06-2012, 23:15 | #4 |
|
veraset belgesi şart . veraset belgesindeki mirası reddetmemiş borçlu mirasçılara takibin kaldığı yerden devamı gerekir.....iyi çalışmalar.
T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2004/9120 Karar: 2004/13042 Karar Tarihi: 24.05.2004 ÖZET: Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan adı geçenler için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır .Borçlular icra müdürünün hesaplamasına da karşı çıkmışlar ve yazılı muhtıra niteliğindeki ödeme emrinde yer alan miktarın dosya kapsamına aykırı olduğunu belirtip işlemi şikâyet etmişlerdir. Mahkemece bu başvurunun ayrı bir şikâyet konusu olduğu yönündeki gerekçe doğru değildir. (2004 S. K. m. 71) Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan adı geçenler için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi dileğinin borçlulara tebliği yeterlidir. Böyle olmayıp ödeme emri çıkarılması fazladan bir muamele olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların başvurusu mirasçı olunmadığı, mirasın ret edildiği... gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımına ( İİK.71 ) benzer itirazlar olabilir. Bu nedenle icra mahkemesinin anılan konuya yönelik gerekçesi yasaya ve yerleşik Yargıtay kararlarına uygundur. Ancak, borçlular icra müdürünün hesaplamasına da karşı çıkmışlar ve yazılı muhtıra niteliğindeki ödeme emrinde yer alan miktarın dosya kapsamına aykırı olduğunu belirtip işlemi şikâyet etmişlerdir. Mahkemece bu başvurunun ayrı bir şikâyet konusu olduğu yönündeki gerekçe doğru değildir. Aksinin kabulü sürenin kaçırılmasına ve hak kaybına neden olur. O halde mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2007/2701 K. 2007/5159 T. 19.3.2007 • ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ( Mirasçılar Hakkındaki Takip İlk Takibin Devamı Olduğundan Mirasçılar Adına Ödeme Emri Çıkarılmasına Gerek Bulunmadığı - Adı Geçenlere Muhtıra Gönderilerek Takibin Kendilerine Karşı da Sürdürüleceği Dileğinin Bildirilmesi İle Yetinileceği ) • MİRASÇILAR HAKKINDAKİ TAKİP ( İlk Takibin Devamı Olduğundan Mirasçılar Adına Ödeme Emri Çıkarılmasına Gerek Bulunmadığı - Adı Geçenlere Muhtıra Gönderilerek Takibin Kendilerine Karşı da Sürdürüleceği Dileğinin Bildirilmesi İle Yetinileceği ) • YETKİ İTİRAZI ( Murisin Külli Halefi Olan Mirasçının Asıl Borçlunun İtiraz Hakkı Kalmadığı Durumlarda Yeniden Yetki İtirazında Bulunulamayacağı ) • MİRASÇILARIN İTİRAZI ( Mirasçı Olunmadığı Mirasın Reddedildiği Gibi İtirazlarla İmhal İtfa Zamanaşımı Benzer İtirazlar Olabildiği ) 2004/m.53/son,71 ÖZET : Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ( İİK. 71 ) benzer itirazlar olabilir. Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun ( murisin ) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden yetki itirazında bulunması mümkün değildir. O halde, mahkemece mirasçıların yetki itirazı ile imzaya itirazlarının reddi ile sair itirazlarının İİK.nun 71. maddesi kapsamında nicelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : İtiraz eden borçluların murisi Mustafa Coşkun'a ölümünden önce 14.08.1998 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibi sırasında borçlu Mustafa Coşkun'un ölmesinden ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin 01.08.2006 tarihinde mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edildiği tespit edilmiştir. İİK.nun 53. maddesi gereğince borçlunun ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol vardır. Ancak, şu hususu öncelikle vurgulamak gerekir ki aşağıda açıklanacak iki yol da yeni bir takip olmayıp eski takibin devamıdır. 1- Takibi tereke hakkında devam ettirmek; Bu yolun seçilebilmesi için terekenin henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabii tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis edilmemiş olması gerekir. Tereke hakkındaki takipte borçlu hayatta olsaydı hangi usul uygulanacak idi ise o usul uygulanır. Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir. 2- Takibi mirasçılar hakkında devam ettirmek; Takibin mirasçılar hakkında devamı, haciz yada rehnin paraya çevrilmesi yollarıyla olur. Muris hakkındaki takip iflas yolu ile başlamış ise mirasçılar hakkında iflas yolu ile takibe devam edilemez. Somut olayda, muris hakları da haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakları da takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki takibin devamıdır. Bu husus İİK.nun 53/son maddesinde ( bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ) denmek suretiyle açıkça belirtilmiştir. Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ( İİK. 71 ) benzer itirazlar olabilir. Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun ( murisin ) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden yetki itirazında bulunması mümkün değildir. O halde, mahkemece mirasçıların yetki itirazı ile imzaya itirazlarının reddi ile sair itirazlarının İİK.nun 71. maddesi kapsamında nicelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. Alıntı: Bu mesaj size yararlı oldu mu? Sağ alt köşedeki TEŞEKKÜR bağlantısına yazan üyemize teşekkür etmeyi lütfen unutmayınız. (Lütfen teşekkürünüzü konuya yeni bir cevap ekleyerek DEĞİL, teşekkür bağlantısına tıklayarak iletiniz!) |
14-06-2012, 12:59 | #5 |
|
İbrahim bey, Buğra beyin göndermiş olduğu yargıtay kararları sanırım yeterli diye düşünüyorum bu vesileyle Buğra beye de paylaşımı için teşekkür ederim.
Saygılarımla |
03-07-2012, 15:55 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
|
03-07-2012, 16:07 | #7 |
|
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi Esas: 2004/23897 Karar: 2005/1492 Karar Tarihi: 01.02.2005 Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Dairemizin süregelen içtihatlarında da benimsendiği üzere tapuda hissedar olup hissesi satılmayan kişi de İİK.nun 134. maddesinde belirtilen ilgililerden sayılır ve ihalenin feshi davası açabilir. Bu nedenle İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmazın tapu siciline kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine satış ilanı tebliği zorunludur. Ancak anılan madde gereğince adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres araştırması yapılmaz. Gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer. Somut olayda tapu kaydında hissesi satılmayan şikayetçilerin tapuda yazılı adreslerinin <Gümüşyazı Köyü> olduğu görülmüştür. Ayrıca bu adrese çıkan kıymet takdiri rapor tebligatlarının her iki şikayetçi yönünde de adresten ayrıldıklarından bahisle 04.12.2002 tarihinde tebliğ edilmeden iade edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca satış ilanının tebliği yönünde icra dosyasında herhangi işleminde yapıldığına dair belgeye de rastlanılmamıştır. Tapuda yazılı adres 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35/4. maddesinde öngörülen resmi adres niteliğinde olduğundan, anılan maddeye göre tebliğ işleminin tamamlanması gerekirken bu yönde bir tebliğ işlemi yapılmadan taşınmazın ihale edilmiş olması başlı başına ihalenin fesih nedenini oluşturur. Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İİK 127 - Satış ilanı | hltydmr | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-11-2015 15:30 |
1/2 hisseli taşınmazda meskeniyet iddiası | Hasan Altınsoy | Meslektaşların Soruları | 8 | 03-03-2012 17:00 |
gayrimenkul satış ilanı | vkguzel | Meslektaşların Soruları | 3 | 01-10-2009 16:24 |
haricen taksim edilmiş bir hisseli taşınmazda, ortaklığın giderilmesi davası | Av. Nurten Çelik | Meslektaşların Soruları | 2 | 28-05-2009 10:50 |
Ltd şirketin tek imza yetkilsinin vefat etmesi? | avangardea | Meslektaşların Soruları | 0 | 17-04-2008 17:35 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |