Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

eşini temsilen imzalanan kira sözleşmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-06-2008, 10:02   #1
ışk

 
Varsayılan eşini temsilen imzalanan kira sözleşmesi

kiralayanla eşlerden biri diğerini temsilen kira sözleşmesi imzalamış ancak kira sözleşmesi ekinde eşi adına kira sözleşmesi yapabileceğine dair vekaletname yok. Kira sözleşmesi kiralayan açısından icra takibine ve temerrüd nedeniyle tahliye davasına konu edilebilir mi? Borçlar Kanunun vekalet sözleşmesi ile ilgili hükümler açısından bakıldığında kira sözleşmesi geçerli görünmüyor. Medeni Kanunun evliliğin genel hükümlerine baktığımızda MK.188 de " eşlerden biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder " hükmü dikkat çekmekte. Barınma ihtiyacı sürekli bir ihtiyaç olduğundan konut kiralamada birliği temsil yetkisi varmış şeklinde düşünülüp kira sözleşmesinin geçerli olacağı şeklinde istisnai bir durumun varlığı ileri sürülebilir mi?
Ya da kira sözleşmesinde şekil zorunluluğu olmadığından temsilen imzalayan eş aleyhine tahliye talepli 13 örnek icra takibi yapılabilir mi? Ki bana göre yapılabilir. İtiraz ettiğinde itirazın kaldırılmasına dair açılacak davada eşini temsilen konut olarak imzaladığı kira sözleşmesi delil olabilir mi? Yoksa tüm bu teorilerim hatalı mı ?
Old 21-06-2008, 11:43   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

ŞEKİL EKSİKLİĞİNİ İLERİ SÜRMEK BAZI HALLERDE HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI OLARAK KABUL EDİLMEKTE VE YASAL HİMAYEDEN YOKSUN OLMAKTADIR : (SOMUT OLAYIN ÖZELLİKLERİNE GÖRE DİĞER EŞİN RIZA VE MUVAFAKATININ VAR OLDUĞU KABUL EDİLEBİLİYORSA BU OLAYDA DA UYGULAMA OLANAĞI BULUNABİLİR) : ÖRNEK KARARLAR :


" Sözleşmenin taraflarından biri,o sözleşmenin yerine getirileceği hususunda o güne kadar süregelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermiş ve karşı taraf ta,sözleşmenin yerine getirileceği inancına iyiniyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmiş ise,artık sözleşmenin biçim yönünden geçersizliğini ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılması niteliği taşır ve bu iddia yasal korumadan yoksun kalır.(HGK 6.6.1979 1978/190-1979/199 )

Belediyenin 2490 sayılı yasada öngörülen şekillerden ayrılarak davalı ile özel hukuk kurallarına dahil sözleşme yapmış olması halinde,belediyeyi koruyan yasanın Belediye Meclisi Kararına güvenen kişiyi korumadığını düşünmek,kamu hukukunda düzenin değil,düzensizliğin varlığını kabul etmek demektir ki,yasanın öyle bir çelişkiye izin vereceği beklenemez. O halde açıklanan ilke ve düşüncelerle belediyenin açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekir. 1 HD 25.12.1981 13206-14956
---------------------------------------------------------
"Kira sözleşmesi 2 yılı aşkın süredir devam etmiş,davalı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiştir.

Davacı Belediye,dava konusu taşınmazın kayden malikidir.
(..T ve .. Sayılı encümen kararı ile) ihale açılmış,anılan karar gereğince eski şartname hükümlerine göre yapılan ihale davalı üzerinde kalmıştır.

Davacı idarenin sözleşmenin 2490 SY ya uygun olmadığını iddia etmesi ve bu yöndeki, şekil noksanlığına dayanarak davalının fuzuli şagil olduğuna dair iddia dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz.
1 HD 12.3.1984 2949-2707
----------------------------------------------------

Davacı Belediye ile davalı arasındaki kira sözleşmesi uzun süredir devam etmektedir. Belediyenin amacı fazla kira almaktır.Kira sözleşmesinin 2490 S Y ya uygun olmadığı iddiası MK M 2 ile bağdaşmaz.

Mahkemece,davacının şekle aykırılık iddiası kabul edilmiş,sözleşmenin noterde resen tanzim edilmemiş bulunması nedeniyle geçersizliğine ve davalının tahliyesine karar verilmiştir.

Davalının karar düzeltme yoluna başvurusu üzerine yapılan inceleme sonunda,değerlendirmede yanılgıya düşüldüğü anlaşılmıştır. Şöyle ki :

Belediyenin 2490 SY ya tabi olduğu kuşkusuzdur.

1- Belediye bir kamu kuruluşudur.Bu nedenle 2490 SY ya tabi olmakla beraber,özel hukuk ilişkilerinde genel yasalara ait kuralların dışında değildir.Ayrıcalığı da yoktur.
2- a)Belediyenin açtığı dava,kira bedelini yükseltme amacı taşımaktadır. Şekil noksanını tehdit unsuru olarak kullandığı dosyadan anlaşılmaktadır.
b) Resmiyet,ciddiyet taşıdığı kuşkusuz bulunan ve yasaları tarafsızlık,eşitlik ilkeleri içinde uygulaması, sözleşmelerdeki şekil şartlarını en iyi düzeyde bilmesi gereken davacı idarenin sözleşmelere ait biçimsel külfetleri yerine getirmeyi vatandaştan beklemesi,onun da bilgisizliğinden yararlanarak
"şekil şimdilik noksan kalsın,ileride davama dayanak olur"tarzında bir düşüncenin yıllarca korunması iyiniyetle nasıl bağdaşır ?
Davacının içtenliğine inanmak için önem verdiği,ve davaya bile konu yaptığı şekil şartını,sözleşmenin yapıldığı anda bizzat yerine getirmesi gerekirdi. Eğer bu konuda bir kusur var ise,öncelikle Belediye"ye aittir. Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz.

Davalının ihaleye katıldığı,baştan sona iyiniyetli olduğu,kendisine düşen edimleri yerine getirdiği, istenen parayı peşin ödeyerek ve kiraları da zamanında ödeyerek Belediye idaresine içtenlikle güvendiği ortadadır.
d) Taraflarca üç yıl süre ile benimsenen ,hukuki varlığı kabul edilen bu sözleşme yasaların ve hak duygularının altına girmiş,hükmünü ifaya engel kalmamıştır.
...
Davacı Belediye sözleşmedeki şekil noksanlığını siper ederek dava hakkını,kira bedelinin artırılması için baskı aracı yapıp kötüye kullandığına göre,yasal himayeden yararlanamaz,korunabilirlikten uzaklaşmıştır.

Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden,davalı vekilinin tashihi karar talebinin kabulü ile yanılgıya dayanan onama kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi.
1. HD 5.7.1982 7680-8993
---------------------------------------------------
Old 21-06-2008, 19:41   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Hatırladığım bir ceza genel kurulu kararı da,eşi olan katılanın şikayeti üzerine,vekaletnamede yetkisi olmadığı halde eşini temsilen kira sözleşmesi imzalamış olması sebebiyle sahtecilikten hüküm giyen kocaya verilen cezanın,eşlerin aynı işyerinde çalışmaları,birlikte ticarethane işletmeleri ve fiilen birlikte kullanmakta olmaları dikkate alınarak,müşteki eşin rıza ve muvafakatının var kabul edilmesi ve sahtecilik kastının bulunmadığının kabulü gerektiği görüşü ile yerel mahkeme mahkumiyet kararını bozma yönündeydi. Bu karar ve devamında aynı yönde verilen çok sayıda karar ile,eylemsel ve zımni kabulün varsayımsal rıza ve muvafakat anlamına geldiği, adına yapılan sözleşmeyle bağlılık için yeterli sayılacağı görüşü yargısal kabul olarak yerleşmiştir.

Böylece,yukarıda yazılı hukuk alanındaki yargısal kabulü yansıtan kararlar ile ceza alanındaki kabul ve uygulamanın paralel olduğunu görüyoruz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kira sözleşmesi olmaksızın kira tespiti talep edilebilir mi putto Meslektaşların Soruları 14 25-11-2015 16:56
şifahi kira sözleşmesi yüzünden kira ödemeyen kiracı avukatmsd Meslektaşların Soruları 12 11-01-2013 10:51
kira sözleşmesi tarihi - artış tarihi - kira tesbit davası ayanlar07 Meslektaşların Soruları 21 29-11-2010 15:08
Yazılı kira sözleşmesi yoksa kira bedeli nasıl ispat edilir. Av.Mustafa yağan Meslektaşların Soruları 4 15-02-2008 19:23
Kira sözleşmesi olmaması nhedeniyle kira tesp. davasında kira başlangıç tarihi sorunu Av. Mehmet Söylemez Meslektaşların Soruları 1 14-11-2007 12:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04657793 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.