Olayda illiyet rabıtası var mıdır?

Müvekkil okul servisi işiyle uğraşıyor. Müvekkil bir işçisinin kullandığı servis aracıyla hatır için bir öğrenci yurdundaki öğrencileri yurttan aldırtıp 30 km. uzaklıktaki bir okulun yakınındaki ana cadde üzerinde indirtiyor. Öğrencilerin bırakıldığı yerde trafik ışıklı kavşak bulunuyor. 15 Yaşındaki öğrencilerden biri yayalara yeşil yanmasını ve araçların durmasını beklemeden caddeden karşıya geçmeye çalışıyor ve bir aracın çarpmasıyla vefat ediyor. Çarpan aracın hız limitlerini aştığı tespit ediliyor ancak kusur büyük oranda öğrencide. Bu olay sebebiyle müvekkil ve işçisiyle birlikte öğrenciye çarpan araç sahibi ve sigorta şirketine karşı maddi-manevi tazminat davası açılıyor ve ayrıca müvekkil ve işçisi ile öğrenciye çarpan araç sahibi hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan ceza davası açılıyor. Ben olayda müvekkil ve işçisi açısından illiyet rabıtasının bulunmadığını düşünüyorum. Sonuçta vefat eden öğrenci 15 yaşında ve trafik kurallarını, bir cadde kenarından karşıya nasıl geçilmesi gerektiğini bilen biri. Sizce olayda illiyet rabıtası var mıdır? Ayrıca olayda hatır taşıması da olduğundan, cezai sorumlulukla birlikte müvekkilin tazminat sorumluluğunun da olmadığını düşünüyorum, siz ne dersiniz? Yardımcı olacak meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Anlattıklarınızdan kaza ile müvekkilinizin eylemleri arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ona karşı dava açılmasının sebebini açıkçası anlamadım. Kazayı ayrıntılı bilmedikçe net cevap ver zor.

Alıntı: Yazan Kilimanjaro Müvekkil okul servisi işiyle uğraşıyor. Müvekkil bir işçisinin kullandığı servis aracıyla hatır için bir öğrenci yurdundaki öğrencileri yurttan aldırtıp 30 km. uzaklıktaki bir okulun yakınındaki ana cadde üzerinde indirtiyor. Öğrencilerin bırakıldığı yerde trafik ışıklı kavşak bulunuyor. 15 Yaşındaki öğrencilerden biri yayalara yeşil yanmasını ve araçların durmasını beklemeden caddeden karşıya geçmeye çalışıyor ve bir aracın çarpmasıyla vefat ediyor. Çarpan aracın hız limitlerini aştığı tespit ediliyor ancak kusur büyük oranda öğrencide. Bu olay sebebiyle müvekkil ve işçisiyle birlikte öğrenciye çarpan araç sahibi ve sigorta şirketine karşı maddi-manevi tazminat davası açılıyor ve ayrıca müvekkil ve işçisi ile öğrenciye çarpan araç sahibi hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan ceza davası açılıyor. Ben olayda müvekkil ve işçisi açısından illiyet rabıtasının bulunmadığını düşünüyorum. Sonuçta vefat eden öğrenci 15 yaşında ve trafik kurallarını, bir cadde kenarından karşıya nasıl geçilmesi gerektiğini bilen biri. Sizce olayda illiyet rabıtası var mıdır? Ayrıca olayda hatır taşıması da olduğundan, cezai sorumlulukla birlikte müvekkilin tazminat sorumluluğunun da olmadığını düşünüyorum, siz ne dersiniz? Yardımcı olacak meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Sayın Yılmazkan'a katılıyorum. İlk bakışta illiyet bağı yok gibi görünüyor. Dosyayı incelediniz mi? Cumhuriyet Savcısı, olayın özelliklerine göre (Örneğin, öğrencilerin araçtan indirildiği yerin trafik Kurallarına uygun olmayışı gibi.) müvekkillerinizin de kusurlu olabileceği kanısına varmış olmalı.

Alıntı: Anlattıklarınızdan kaza ile müvekkilinizin eylemleri arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ona karşı dava açılmasının sebebini açıkçası anlamadım. Kazayı ayrıntılı bilmedikçe net cevap ver zor.

Alıntı: Sayın Yılmazkan'a katılıyorum. İlk bakışta illiyet bağı yok gibi görünüyor. Dosyayı incelediniz mi? Cumhuriyet Savcısı, olayın özelliklerine göre (Örneğin, öğrencilerin araçtan indirildiği yerin trafik Kurallarına uygun olmayışı gibi.) müvekkillerinizin de kusurlu olabileceği kanısına varmış olmalı.

Normalde okul servisleri öğrenciyi ya okulun içine ya da okulun önüne bırakır. Bizim olayda öğrenciler okulun yakınına bırakılmış. 2011'de ve bu yılın başlarında aynı öğrencilere müvekkil tarafından servis hizmeti de verilmiş ancak veliler sözleşme imzalamaya yanaşmadığı için servis işi resmiyet kazanamamış, kaçak konumda olduğundan okula servis aracı sokamayan müvekkil bu yüzden de servisi iptal etmiş. Öğrenciler bir süre toplu taşımayı kullanmak zorunda kalmış. Olay günü yağışlı bir hava olduğundan yurt müdürü arayıp özel olarak ricada bulunmuş. Zaten müvekkil başından beri servis hizmetini hatır için sunduğundan (geçmişte de servis ücreti olarak maliyeti karşılayacak kadar çok cüzi bir ücret alınmış) bu ricayı kıramayıp servisi göndermiş, çocuklar okul yakınındaki otobüs durağında indirilmişler ve olayda bu şekilde gerçekleşmiş. Olay özetle bu şekilde. Olayın nasıl olduğu bir tarafa, olayda illiyet rabıtasının trafik kazası ile kesilmiş olduğu çok açık gibi görünüyor. Tazminat sorumluluğu açısından da bu yönde bir değerlendirme yapılır diye düşünüyorum.

Sizinle aynı fikirdeyim. Meydana gelen kaza ile müvekkilinizin eylemi arasında tazminat hukukuk bakımından da bir neden sonuç ilişkisi göremiyorum.