Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşletmenin miras yoluyla devri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-01-2013, 17:33   #1
uye12277

 
Varsayılan İşletmenin miras yoluyla devri

Merhaba ,
Müvekkilin babası 6 ay önce vefat etmiştir. Vefat edenin ortak olduğu ,iki ortaklı bir restaurant bulunmaktadır. Müvekkilin babasının ölümünden önce ve hastalığı süresince , ortağı tarafından aylık olarak kar payı aldığı bilinmekte ve tanıkla ispat edilebilmektedir. Müvekkilin talebi işletmeye ortak olarak devam etmek ve babasının ölümünden itibaren alamadığı kar paylarını almaktır. Elimizde ortaklık sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu talebi karşılamaya yönelik nasıl bir yol izlemek gerekir . Yardımlarınızı rica ediyorum.
Saygılarımla .
Old 17-01-2013, 19:05   #2
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
-Kural olarak adi ortaklık ölümle son bulur. (Ortaklık Sözleşmesiyle Aksi Kararlaştırılmadığı Sürece)
-Müvekkiliniz mirasçı ve diğer mirasçılar adi ortaklığın tasfiye tarihine kadar kar payına hak kazanırlar.
-Adi ortaklığa ilişkin elinizde sözleşme örneği bulunmadığını belirtmişsiniz, işyeri için alınan vergi levhası, işyeri üzerinden kazanılan gelir adına ödenen gelir vergileri, işyerine ilişkin ticari defter kayıtları, işletmeye ilişkin yapılan sözleşmeler (murisin adının geçtiği) ve tanıklar ve benzeri deliller ile muris ile işletmeyi halen işleten ortak arasında adi ortaklık bulunduğunu ispatlayabilirsiniz.
-Müvekkiliniz işyerine ortak olarak devam etmek istiyorsa, adi ortaklık sözleşmesinde buna ilişkin bir hüküm bulunması ya da diğer ortakla bu husu da anlaşma sağlamaları gerekmektedir.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, ayrıca yardımcı olabilecek bir Yargıtay kararı da ekliyorum. İyi çalışmalar...

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/404
Karar: 2008/10164
Karar Tarihi: 17.07.2008


ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYESİ DAVASI - AKSİ KARARLAŞTIRILMADIKÇA ADİ ORTAKLIĞIN ÖLÜM İLE SON BULACAK OLMASI - FIRININ İŞLETMESİ İLE İLGİLİ YENİ BİR ADİ ORTAKLIK KURULMUŞ OLMASI - KAR VE ZARARIN ÖNCEKİ ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİNDE DİKKATE ALINMAYACAK OLMASI

ÖZET: Somut olayda davalı ve dava dışı kardeşi ölümden sonra fırının mülkiyetini tamamen devraldıkları gibi, fırının işletmesi ile ilgili yeni bir adi ortaklık oluşturdukları dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bundan sonraki dönem ile ilgili oluşan kar ve zararın önceki adi ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması mümkün değildir.

(818 S. K. m. 535)

Dava: Taraflar arasındaki ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, 17.08.1999 depreminde vefat eden annesi ile davalının adi ortaklık şeklinde fırın işlettiklerini, annesinin ölümünden sonra davalının teklifi ile adi ortaklığın taraflar arasında sürdüğünü, bankada ortak hesap açıldığını, ne var ki sonradan davalının kendisini fırına sokmadığını ve ortak hesaptaki 18.000 Doları çektiğini ileri sürerek, ortaklığın fesih ve tasfiyesine, şimdilik 6.000.00 YTL kar payı ile hesaptan çekilen 9.000 Doların tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacı murisinin ölümü ile adi ortaklığın son bulduğunu, davacı ile adi ortaklık kurulmadığını, tasfiye bakiyesinin davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.

Yargılama sırasında diğer mirasçı, davada taraf haline getirilmiştir.

Bozmaya uyan mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davanın kabulüne, 31.12.2000 tarihinden 31.12.2006 tarihine kadar hesaplanan kar payının davalıdan tahsili ile davacılar murisi mirasçılarına ödetilmesine karar verilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekir.

2- Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olup, fırın işletmeciliği ile ilgili adi ortaklığın davacı ile davalı arasında değil, davacının murisi Selma ile davalı arasında kurulduğu mahkemece uyulan bozma ilamında açıkça belirtilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, BK'nın 535. hükmü gereğince, taraflar arasında başkaca bir kararlaştırma yoksa adi ortaklık ölüm ile son bulur. Davacının murisi Selma 17.08.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucu öldüğüne göre, adi ortaklık bu tarihte sona ermiştir.

Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, murisin ölümünden sonra adi ortaklığın taraflar arasında sürdüğü de kanıtlanamamıştır. Eldeki dava, muris Selma ile davalı arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olduğuna ve Selma'nın da 17.08.1999 tarihinde öldüğünün anlaşılmasına göre, fesih ve tasfiyenin bu tarih itibariyle yapılması zorunludur. Nitekim, somut olayda davalı ve dava dışı kardeşi İ.Hakkı ölümden sonra fırının mülkiyetini tamamen devraldıkları gibi, fırının işletmesi ile ilgili yeni bir adi ortaklık oluşturdukları dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bundan sonraki dönem ile ilgili oluşan kar ve zararın önceki adi ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması mümkün değildir.

Böyle olunca mahkemece, muris Selma'nın ölüm tarihi olan 17.08.1999 tarihi itibariyle fesih ve tasfiyenin yapılması, bu tarihe kadar olan geçmiş dönemle ilgili idareci ortak olduğu anlaşılan davalıdan hesap istenilmesi, ölüm tarihi itibariyle adi ortaklığın tüm malvarlığının da dikkate alınarak BK'nın 538. ve devamı maddelerine göre tasfiyeye tabi tutulması ve yine bu tarihe kadar istenebilecek kar payının belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bozmaya yanlış anlam verilerek, adi ortaklık ile ilgili yasal düzenleme ve ilkelere aykırı düşecek şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 17-01-2013, 19:28   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Bu ornek kararda, esasen davali, mevcut adi ortakligi kabul etmektedir, Ote yandan, kural olarak, adi ortaklik tanikla ispat edilemez,,,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma davasında hükmedilen manevi tazminat alacağının temlik yoluyla devri Av.akın Meslektaşların Soruları 9 27-12-2010 18:29
gayrımenkul hissesinin icra satışı yoluyla 3. kişiye devri av.fuat çınar Meslektaşların Soruları 5 19-03-2010 13:55
Miras Yoluyla Kalan Vergi Borcunda Taksitlendirme Av.Ayşe Öcalan Meslektaşların Soruları 0 23-10-2009 16:49
mahcuz gayrımenkulun miras yoluyla iktisabı Av.Benan ŞENBAYRAM Meslektaşların Soruları 6 26-03-2007 13:24
Miras Yoluyla Paylaşım Küpeli Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04559898 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.