Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kıdem Tazminatı / İşyeri Dosyası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-05-2007, 17:11   #1
parezger

 
Varsayılan Kıdem Tazminatı / İşyeri Dosyası

Slm Arkadaşlar.
Kıdem ve ihbar tazminatı ile iligli açtığımız davada,davalı taraf herhangi bir cevap vermediği gibi ayırca mahkemenin, davacının işyeri özlük dosyası, talep yazısınıda cevapsız bıraktı.Ancak davacı müvekkil ile ilgili SSK dan işyeri dosyası geldi.Çalışma süreleri bilirkişi tarafındanda teyit edildi.Hal böyle iken Mahkeme hakimi işyeri özlük dosyası gelmeden karar vermeye çekinmektedir.İşyeri özlük dosyasının savcılık marifetiyle celbi için müzekkere yazdı.

Bu hususta ne yapılabilir? İşyeri özlük dosyasının (işverene ait) celbi zorunlumu?Varsayalım işyeri özlük dosyası yok yada davalı işveren tarafından özellikle gönderilmedi bu durumda davamız redmi edilecek? Bu konuda elinde içtihat olan varsa paylaşırsa çok makbule geçecek..Selamlar,Saygılar..
Old 20-05-2007, 11:48   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

İşyeri özlük dosyası sizin olduğu kadar davalının da delillerindendir, bu açıdan bakıldığında özlük dosyalarının sunulmaması davalının bu deliline dayanamayacağı sizinde mevcut delillerinize göre davanızın kabul edilmesi gerekeceğine işaret olarak görüyorum...

Davanın hakimi, özlük dosyası için neden bu kadar ısrar etmekte anlayamadım, karşı taraf vermiyorsa, varsa tanık, bilirkişi, HDC, kayıtlarına itibar et ve kararı ver, işi uzatmanın manasını bazan anlayamıyorum...
Old 20-05-2007, 14:56   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Hakim yönünden şöyle düşünülebilir. Tebligatın kasten usulsüz yapılmış olması ve davalının hakkındaki davadan hiçbir şekilde haberdar olmadan hüküm verilmesi gibi bir durumda, yargılamanın iadesi gibi sorunlarla karşılaşılmaması için ben de olsam temkinli olurdum. Delillerin tespitine ilişkin hükümler işletilerek, bizzat davalı işyerine gidilerek, bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırabilir. (HUMK 368vd.)
Old 20-05-2007, 15:07   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı olduğu unutulmamalıdır.

SSK kayıtları ve bilirkişi raporları işçinin çalışma sürelerinin tespitine yeterliyse, bence hakimlerin işi uzatması temkinliğinden değil tembelliğinden...
Old 20-05-2007, 15:25   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Hizmet sözleşmesinin ne şekilde feshedildiği işyeri dosyasında mevcut olup, işçi tarafından gizlenebilir. Davalı davadan hiç haberdar değilse kanunen ödememesi gereken kıdem tazminatını ödemek zorunda kalabilir. Bence temkinlilik iyidir..

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/6064
Karar: 2004/22565
Karar Tarihi: 11.10.2004
ÖZET: Mahkemece feshin haklılığı ücret ödenmemesi olgusuna dayandırıldığına göre söz konusu uyuşmazlığın kuşkuya yer verilmeyecek şekilde çözümü gerekmektedir. Dosya içerisinde işyeri kayıtları bulunmadığı gibi, davalı vekilinin itirazı hüküm yerinde tartışılmamıştır. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
(1475 S. K. m. 14)
Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma, ücret, yıllık izin ücreti ile hafta tatili gündeliğinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğinden söz ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacakları isteminde bulunmuştur.
Mahkemece istekler kısmen hüküm altına alınmış karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı işverence <ekonomik olarak zordayız, sizleri çalıştırmayacağız> denilerek fesihten söz etmiş, özellikle son üç aylık ücret alacağı olduğunu iddia etmiştir.
Davalı, davacının kendi isteğiyle ve habersiz olarak işyerinden ayrıldığını; ihbar tazminatı ile ilgili isteklerinin İzmir 4. Mahkemesinin 2001/143 sayılı dosyasında; yine davacının açtığı 2000/892 Esas sayılı tespit dosyasının İzmir 2. İş Mahkemesinde görülmekte olduğu savunusunda bulunmuştur.
12.7.2001 tarihli oturumda söz konusu dosyalar yerel mahkemece incelenmiştir. Bir sonraki oturumda işyeri kayıtlarının 2000/892 sayılı dosyada bulunduğu vurgulanmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda son üç aylık ücretin davalı işverence ödenmediği belirtilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna yaptığı itirazında İzmir 2. İş Mahkemesinde görülmekte olan dosyadaki ödeme belgelerinin değerlendirilmediğini ileri sürmüştür.
Mahkemece feshin haklılığı ücret ödenmemesi olgusuna dayandırıldığına göre söz konusu uyuşmazlığın kuşkuya yer verilmeyecek şekilde çözümü gerekmektedir.
Dosya içerisinde işyeri kayıtları bulunmadığı gibi, davalı vekilinin itirazı hüküm yerinde tartışılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, İzmir 2. İş Mahkemesinin 2000/892 Esas sayılı dosyasındaki işyeri kayıtları celp edilmeli; gerekirse bilirkişiden hesaplamaya yönelik bir rapor alınmalı tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 20-05-2007, 19:57   #6
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı davasını takip ve delil ibraz etmiyorsa, hakimin davacının davası hakkında ıspata yeterli mevcut deliller üzerinden karar vermesi gerekir.

Dava hizmet tespiti olmadığına göre, hakimin kamu düzenine ilişkin olmayan bir konuda resen araştırma yetkisi - mecburiyeti olmadığı gibi; usulü dairesinde taraflara vermesi gereken kesin mehil ile toplanan delillere göre davayı uzatmaksızın karar vermelidir.
Old 22-05-2007, 00:31   #7
Av.Y.Selim ÜSTÜN

 
Varsayılan

İş yeri özlük dosyasının celbi veya ibrazı davanın neticeye bağlanması için şart değildir. İş hukukunda İş akdinin varlığını, süresini , iş akdinin iş veren tarafından sonlandırıldığını veya işçi tarafından haklı sebeple sonlandırıldığını, tazminat niteliği arzeden alacakların varlığını ve miktarını; ispat yükü davacı işçinin sorumluluğundadır.

İspat yükü için iş yeri kayıtlarının celbi zorunlu değildir. SSK kayıtları, eğer maaş banka hesabı kanalıyla alınıyorsa banka kayıtları,iş yerinden veya komşu işyerlerinden SSK lı tanıkların ifadesi vs. ispat için yeterli olacaktır.

İş yeri kayıtlarının celbi işverenin kendisini savunma mekanizmasını işletebilmesi için gereklidir. Çünkü iş hukukunda; tazminat niteliğinde olmayan alacaklar talep edildiyse ( izin alacağı, ücret alacağı vs.) ispat yükü otomatik olarak davalı işverene geçer. İşveren ödemelerini, imzalı bordro ve izin defterleri ile ispat etmek zorundadır. Eğer kayıt ibraz edemezse işçinin bu konudaki talepleri her hangi bir ispata gerek olmaksızın kabul edilir.

Dolayısıyla işveren kayıtlarının celbi işveren'in kullanabileceği bir savunma aracını kendisine hatırlatmaktan ibarettir. Her delil gibi, taraf eğer bir delili ibraz etmezse, bunun tek neticesi delilin kendisine sağlayacağı faydadan yoksun olmaktır. İşverenin işyeri dosyasını ibraz etmemesi sadece bazı savunmalarını yitirmesine sonuç verir. Sanırım sayın hakimin davayı bitirmemesinin sebebi iş mahkemesi hakimi olmayıp iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakan bir asliye hukuk hakimi olması yada iş mahkemesine yeni atanan bir hakim olmasıdır.
Saygılarımla
Old 22-05-2007, 12:05   #8
parezger

 
Varsayılan

Öncelikle cevap verme nezaketinde bulunan tüm arkadaşlara canu gönülden teşekkür ederim.
Sayın unknownwriter'in şu tepiti doğrudur.'' hakimin davayı bitirmemesinin sebebi iş mahkemesi hakimi olmayıp iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakan bir asliye hukuk hakimi olması yada iş mahkemesine yeni atanan bir hakim olmasıdır''Evet Davaya bakan hakim asliye hukuk hakimidir.
Selam ve saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kıdem Tazminatı av.selma Meslektaşların Soruları 6 17-05-2007 16:38
kıdem tazminatı Buğrahan karakoyunlu Meslektaşların Soruları 4 10-01-2007 17:07
Kıdem tazminatı cerav Hukuk Soruları Arşivi 4 10-05-2006 09:41
Kıdem Tazminatı esra kayabınar Hukuk Soruları Arşivi 1 06-06-2005 19:16
Kıdem Tazminatı Fahri Aslan Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10385394 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.