Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ssk'ya Karşi Istihkak Iddiasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-10-2013, 15:54   #1
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan Ssk'ya Karşi Istihkak Iddiasi

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkile ait olan makinalar, 3. şahsın elinde iken SSK tarafından (muhtemelen prim borcu alacağı kapsamında icraya konu olan bir borç söz konusu) haczedilip, 3. şahsa yeddiemin olarak bırakılıyor. Yapılan hacizde tutulan zapıtta malların müvekkile ait olduğuna dair kayıt geçilmemiş (istihkak iddiası zapta geçilmesi istenmiş ama icra memuru tarafından kabul edilmemiştir) ve yapılan hacze ilişkin herhangi bir icra dosya numarası dahi tarafımızca bilinmemektedir. Bu kapsamda sorularım:

1)SSK'nın yaptığı hacze karşı istihkak iddiamızda İş Mahkemeleri mi görevlidir?

2) İş Mahkemesi'ne başvurmadan önce SSK'ya başvuru şartı aranmakta mıdır?

3) Yapılan haciz işlemine dair evraklar ya da en azından bilgilerine 3. şahıs vekili olarak nasıl ulaşabiliriz?

Şimdiden teşekkürler...
Old 03-10-2013, 14:29   #2
yılmazkan

 
Varsayılan

İstihkak davaları İİK 96-99.maddelerinde düzenlenmiştir. İstihkak davalarını çözmek İcra Hukuk mahkemesinin görevidir.
Olayınızda İş Kanunu, 5510 Sayılı SSGSSK'dan kaynaklı uyuşmazlık söz konusu olmadığından iş mahkemelerinin görevinden söz edilemez, diye düşünüyorum.
Dava açmadan önce herhangi bir yere başvurmanız şart değildir.
Dosya bilgilerini SSG'dan, icra dairelerinden alacaklı (SGK) ve borçlu bilgileri ile bulabilirsiniz.
Old 03-10-2013, 15:23   #3
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Öncelikle cevabınız için çok teşekkürler,

Ancak müvekkilin menkulleri üzerine yapılan haciz işlemi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulünde Kanun uyarınca yapılmıştır. Kısacası icra takibi ve haciz işlemi SGK tarafından AATUHK uyarınca, 3. şahıs tarafından ödenmeyen prim alacağına karşılık olarak yapılmıştır. Bu kapsamda bizim istihkak iddiamız öncelikli olarak SGK'ya ve 3. şahsa karşıdır.

- 6183 sayılı AATUK 66. maddesi uyarınca istihkak iddiamızı 7 günlük süre içerisinde ileri sürmemiz gerekmektedir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi gereğince de Sosyal ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemesi'nde görüleceği düzenlenmiştir.

-3. şahsın hakkındaki icra takibi SGK'ya olan prim borcu nedeniyle 5510 sayılı Kanuna dayanması nedeniyle; SGK tarafından yapılan haciz işlemine karşı istihkak iddiası da bu kanun kapsamında ileri sürülmesi gerekmez mi?

-Benim atladığım bir kanun hükmü ya da istihkak davasına ilişkin ayrıca bir düzenleme mevcut mudur?

- Yoksa olayı karmakarışık hale getiren ben miyim?
Old 03-10-2013, 15:53   #4
yılmazkan

 
Varsayılan

Uyarınız üzerine AATUK inceledim.Uyarınız için teşekkür ederim. Aynı kanunun 68.maddesinde görevli mahkeme düzenlenmiştir. Yargıtay burdaki görev hususunu mahkemeyi genel hükümlere göre belirlemektedir. Bulduğum kararlar yeni HMK'nın yürürlüğe girmesinden önceki tarihlere ait. Buna göre istihkaka konu malların değerine göre Sulh ya da Asliye hukuk mahkemesi görevli kabul edilmiş.
Yeni HMK ile parasal haklara ilişkin davalar miktarına bakılmaksızın Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Sizin olayınızda haczin nedeni olan alacak prim borcu olsa da tartışma konusu malın mülkiyeti olup bu da 5510 sayılı yasa kapsamına girmez. Bu nedenle Asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu düşünüyorum.
En yakın tarihli Yargıtay Kararı:
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas : 2011/342
Karar : 2011/905
Tarih : 16.02.2011

*6183 SAYILI YASAYA GÖRE YAPILAN HACİZ NEDENİYLE İSTİHKAK İSTEMİ
*GÖREVLİ MAHKEME

(6183 s. AATUHK m. 66, 68)

Özet : Sözkonusu dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 66. maddesinde düzenlenen istihkak davası niteliğindedir. 6183 Sayılı Yasa’nın 68/I. maddesinde “Bu Yasadan kaynaklanan istihkak davalarına haczi yapan tahsil dairesinin olduğu yerdeki mahkeme yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddedeki mahkeme sözcüğünün dava değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk olarak yorumlanması gerekir. Dairemiz ve İcra İflas Yasası’ndan kaynaklanan istihkak davalarına bakmakla görevli Yargıtay Yüksek 21 ve 17. Hukuk Daireleri’nce dava değerinin dava konusu alacak ya da hacizli maldan değeri düşük olana göre mahkeme görevinin tayin ve buna göre harç ile avukatlık ücretinin takdir edileceği kabul edilmektedir. Eldeki davada hacizli aracın değeri 2.500,00 TL olup, dava tarihi itibariyle değer ve kıymeti 7.230,00 TL'ye kadar olan davalara bakmakta görevli olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.

-YARGITAY İLAMI-

Dava 6183 Sayılı Yasa’ya göre yapılan haciz nedeniyle istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı 07 PD 292 plaka sayılı aracın noter satış senediyle 06.05.2004 tarihinde dava dışı Naci Coşkun’dan satın aldığını, aracın trafik kaydını davalı vergi dairesinin alacakları için haciz konulduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Sözkonusu dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 66. maddesinde düzenlenen istihkak davası niteliğindedir. 6183 Sayılı Yasa’nın 68/I. maddesinde “Bu Yasadan kaynaklanan istihkak davalarına haczi yapan tahsil dairesinin olduğu yerdeki mahkeme yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddedeki mahkeme sözcüğünün dava değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk olarak yorumlanması gerekir. Dairemiz ve İcra İflas Yasası’ndan kaynaklanan istihkak davalarına bakmakla görevli Yargıtay Yüksek 21 ve 17. Hukuk Daireleri’nce dava değerinin dava konusu alacak ya da hacizli maldan değeri düşük olana göre mahkeme görevinin tayin ve buna göre harç ile avukatlık ücretinin takdir edileceği kabul edilmektedir. Eldeki davada hacizli aracın değeri 2.500,00 TL olup, dava tarihi itibariyle değer ve kıymeti 7.230,00 TL'ye kadar olan davalara bakmakta görevli olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.

Bu durumda mahkemece işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile görevden red kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:Corpus Arşiv
Old 03-10-2013, 16:33   #5
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Cevabınız için çok teşekkür ederim, ancak aşağıda bu konuda bulduğum bir Yargıtay Kararını ekliyorum. Bu karar uyarınca İş Mahkemesi'nin görevli olduğu kabul edilmiş.


T.C. YARGITAY




21.Hukuk Dairesi
Esas: *2010/6745
Karar: 2010/9263
Karar Tarihi: 30.09.2010

HACZİN KALDIRILMASI İSTEMİ - İPOTEKLİ TAŞINMAZIN TEFERRUATI NİTELİĞİNDEKİ MENKUL MALLAR - KURUMUN PRİM VE GECİKME ZAMMI ALACAĞI - TAKİPTE YETKİLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİ - ÇÖZÜM YERİNİN ALACAKLI SİGORTA MÜDÜRLÜĞÜNÜN BULUNDUĞU YER İŞ MAHKEMESİ OLMASI

(5502 S. K. m. 34, 37) (6183 S. K. m. 51, 102, 106) (5510 S. K. m. 101)

Dava: Davacı, davalı Kurumca haczedilen ipotekli taşınmazın teferruatı niteliğindeki menkul mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir.

Karar: Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M. Ç. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Dava, Kuruma prim ve gecikme zammı borcu bulunan, dava dışı şirket lehine davacı Banka tarafından açılan kredilerin teminatı olarak gösterilen taşınmazlar üzerine tesis edilen ipoteklerin, davacı banka tarafından paraya çevrilmesi amacıyla yapılan icra takibi sırasında, davalı Kurum tarafından haczedilen ipotekli taşınmazın teferruatı niteliğindeki menkul mallar üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.

Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli Adana Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Uyuşmazlık, kurumun prim ve gecikme zammı alacağı nedeniyle 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takipte yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 5502 sayılı Yasanın 34/a maddesinde; Sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idarî para cezaları, gecikme cezaları, gecikme zamları ve katılım payları kurum gelirleri arasında sayıldığı gibi aynı Yasa'nın 37. maddesinde de süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım paylarının Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88. maddesinde de Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu bildirilmiştir. Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 101. maddesine göre de, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.

Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan takip nedeniyle davalı Kurum tarafından haczedilen, ipotekli taşınmazın teferruatı niteliğindeki menkul mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. maddesinden kaynaklandığı açık ve seçiktir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İcra Mahkemeleri olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
değişen kanun maddesine göre istihkak iddiasına karşı istihkak davası av.fatih özerden Meslektaşların Soruları 0 22-01-2013 21:18
İstihkak iddiasi - varakadaki 3 günlük süre Av.Fatih KAYA Meslektaşların Soruları 3 09-08-2012 09:34
istihkak iddiası ve istihkak iddiasının reddi evora Hukuk Soruları Arşivi 1 23-02-2007 02:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04789305 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.