Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

manevi tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-02-2008, 09:58   #1
ncoban

 
Varsayılan manevi tazminat

Herkese merhaba.Benim bir sorun olacaktı.Müvekkilim 2003 yılında biriyle kavga ediyor ve bunun sonucunda elindeki tüfekle karşı tarafı bacağından vurarak kalıcı eser meydana getiriyor.Vurulan kişi o dönem için müvekkilimden maddi ve manevi olarak hiçbir şey talep etmiyor.Bir süre sonra kanser oluyor ve ölüyor.Mirasçıları müvekkilime "babam senin yüzünden kanser oldu,sen onu vurduktan sonra düzelemedi üzüntüsünden bu hastalığa yakalandı öldü" şeklinde bir hitap tarzında bulunuyorlar ve maddi ve manevi tazminat davası açıyorlar.Benim öğrenmek istediğim bu durumda mirasçılar manevi tazminat davası açabilir mi?Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.Saygılarımla.
Old 28-02-2008, 14:56   #4
ncoban

 
Varsayılan

Bir sorun daha olacak.Yaralama olayından dolayı açılan davada müvekkilim ceza almıştır ve dava 2005 yılında bitmiştir.Mirasçıları 2008 yılında bu tazminat davasını açmışlardır.Yaralanan adam da 2005 yılında akciğer kanserinden ölmüştür.Şimdi mirasçılar biten ceza davasında taraf değildir.Ölen adamın ölme sebebi ile yaralanma sebebi arasında nedensellik bağı da bulunmamaktadır.Maddi tazminat açısından mirasçılar için zamanaşımı ne şekilde belirlenecektir?Haksız fiillerdeki 1 yıllık zamanaşımı mı göz önüne alınacaktır yoksa ceza hukukndaki zamanaşımı mı?Bu konudaki görüşlerinizi ve bulduğunuz içtihatları paylaşırsanız çok sevinirim.Saygılarımla
Old 28-02-2008, 15:21   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 1989/6101
Karar: 1990/285
Karar Tarihi: 25.01.1990

ÖZET: Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için haksız eylemin sadece suç niteliğinde bulunması yeterlidir. Eylemi işleyen hakkında kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli olmadığı gibi sanığın mahkumiyet kararından sonra ölmüş olması halinde buna engel değildir. Çünkü mirasçılar ölenin külli halefidirler. Davalıların zamanaşımı def'inin reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi gerekir.

(818 S. K. m. 60)

Dava: Taraflar arasındaki haksız eylemden doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı yönünden reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:

Karar: Dava, haksız eylemden doğan manevi tazminat isteğidir. Çıkan bir çatışmada davalıların o tarihte henüz bekar olan ve ergin bulunan oğlu İdris 13.3.1983 tarihinde davacıların yakını Yusuf'u öldürmüştür. Aynı çatışmanın içerisinde fakat Yusuf'un öldürülmesinden sonra davacıların Mahmut da fail İdris'i öldürmüştür. Bu durumda; C. Savcılığınca, sanık İdris ölmüş bulunduğundan Yusuf'un katledilmiş olmasından ötürü takipsizlik kararı verilmiştir. 20.11.1987 kaydiye tarihli dilekçe ile açılan bu davada husumet failin kanuni mirascılara bulunan ana ve babasına yöneltilmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuşlardır. Mahkemece İdris hakkında bir kamu davası açılmadığı gibi bir ceza da verilmemiş olması karşısında Borçlar Kanununun 60. maddesinin 2. fıkrası uyarınca daha uzun olan ceza zamanaşımının uygulanamıyacağı benimsenip olay günü ile davanın açıldığı gün arasında bir yıldan fazla bir süre geçmiş olmakla aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

Oysa, Borçlar Kanununun 60. maddesinin 2. fıkrası hükmü; tazminat davasının, ceza kanunları gereğince süresi daha uzun zamanaşımına tabi cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş olması halinde o zamanaşımının mutlak surette uygulanmasını buyurmaktadır. Davaya konu olan olayda da zararı doğuran eylem, cezayı gerektirmektedir. Ancak, failin ölmüş bulunması karşısında üzerinde durulacak yön daha uzun olan ceza zamanaşımının onun mirasçıları hakkında da uygulanıp uygulanamayacağındadır. Dairenin E.1981/11922, K. 1981/13786 sayılı ve 25.12.1981 günlü kararı ile E. 1986/4736, K. 1986/5453 sayılı ve 8.7.1986 günlü kararı ve diğer birçok kararlarında belirtildiği gibi ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için haksız eylemin sadece suç niteliğinde bulunması yeterlidir. Eylemi işleyen hakkında kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli olmadığı gibi sanığın mahkumiyet kararından sonra ölmüş olması halinde buna engel değildir. Çünkü mirasçılar ölenin külli halefidirler. Gerçekten onlar Medeni Hukuk bakmından miras bırakandan daha iyi bir hukuki duruma malik değildirler (Bkz. Mustafa Reşif Karahasan, Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, 1981, Sh. 1618 ve Dr. A. Becker, İsviçre Medeni Kanunu Şerhi, Cilt: 6, Borçlar Kanunu Çevirisi, l. Kısım, Genel Hükümler, Sahife 360).

O halde davalıların zamanaşımı def'inin reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi gerekirken olay gününden itibaren bir yıl içerisinde açılmamış olduğundan söz edilerek davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 25.1.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Manevi Tazminat Davası Kemosabe Meslektaşların Soruları 4 09-11-2007 12:31
manevi tazminat iözkurt Meslektaşların Soruları 2 18-09-2007 10:03
Manevi tazminat avangardea Meslektaşların Soruları 15 06-07-2007 14:09
Manevi Tazminat Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 4 09-02-2007 15:47
Manevi Tazminat Mahmut Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 20:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03324199 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.