Arşivde dosya yok.Ne yapacağız?

Merhabalar yıllar önce kadastro tutanağına karşı açılan dava işlemden kaldırılmış !!! Normalde kaldırılmaması gerekiyor.Kadastro mahlemesi mutlaka bir karar vermeliydi diye biliyorum ancak o dönemde kadastro mahkemesi sıfatıyla bakan asliye mahkemesi dosyayı bulamıyor.Tapuda malik hanesi boş ve ben en azından önceki dosyayı bulup ona göre kazandırıcı zamanaşımının şartları oluşmuştur diye tescil davası açacaktım.Şuanda elimde kadastro tespit tutanağı var ve sadece beyan hanesinde o dönemde yaşanan olaylar yazıyor.Bir tarafta aslında bu yerin maliye hazinesine ait olması gerektiği yazıyor.Ancak devlet hiçbir işlemde bulunmamış.Hatta benzer taşınmaz sahipleri tapularını alarak yeni evler yapmışlar.Ne yapmalıyım?

Kanıt olarak kullanacaksanız önce dosyanızı ihya edeceksiniz

anlattığınıza göre bunun için davaya ilişkin olan kanıtları (en azındam müvekkillerinizin elinde olanları) toplamak zorundasınız

MK: 713. maddeye göre Olağanüstü kazandırıcı zamanaşımından dolayı dava açacaksanız,Kadastro tutanağında adına tescil yapılan kişiden önce taşınmazın tapu kaydında hiçbir kimseye ait olmadığı(tapusuz olduğu) da sabitse kadastro tespitinden itibaren 10 yıl içerisinde tapu iptali ve tescil davası açabilir ve taşınmazın müvekkiliniz adına tescilini talep edebilir ve bunu her türl delille kanıtlayabilirsiniz,Tabii ki kadastro tutanağı ile başkası adına tescili yapılmış bu yer tespit öncesinde en az yirmi yıl müvekkilinizin kullanımında olması şartı ile. Zaten 3 ay içinde yenilenmediyse eski davanız hiç açılmamış sayılacaktır. Genel Mahkemede dava açmalısınız. Delil olarak elinizdeki belgeleri ve kadastro tespiti sırasında sağ olan kişileri tanık olarak dinletebilirsiniz. Burada önemli olan:1.Taşınmazın son kadastro tespitinden önce tespit harici bırakılmış tapusuz yer olup olmadığı,2.Hak sahibinin kadastro tespitinden önce 20 yıl nizasız fasılasız bu yeri kullanıp kullanmadığı ve 3.Son kadastro tespiti ile başkası adına tescil yapıldı ise 10 yılın dolup dolmadığı hususu tespit edilmelidir.
Saygılarımla

Hala bu yer tapusuz ise, tescil harici bırakılmışsa, direkt olağanüstü zamanaşımı nedeni ile taşınmazın müvekkiliniz adına tescilini talep edeceksiniz.Her türlü delil makbuldür.Tanık, eski kayıtlar, üzerindeki yapılar vs.Keşif ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmektedir. İyiniyet şart değildir kazanım için.713. md. deki şartlar oluşmuşsa süresinde başvurmak şartı ile taşınamz müvekkiliniz adına tescil edilecektir.

Taşınmaz hangi idari birim sınırlarında. Belediye sınırların da ise 2613 sayılı Tapu Tahriri ve kadastro Konununa göre yapılan tespitlerde As.Hukuk Mahkemeleri kadastro mahkemesi sıfatı ile itirazlara bakardı. Mahkeme işlemden kaldırılma kararı mı görevsizlik kararı mı ne türlü bir karar vermiş?

Köy sınırlarında ise 766 sayılı Tapulama Kanunu uygulanır ve itirazlara bu kanunla kurulan Tapulama mahkemelerinde karar verilirdi. Aynen bugün kü Kadastro mahkemeleri gibi davalar resen yürürdü.

1987 yılında yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro kanunu her iki kanunu da yürürlükten kaldırıp şehir ve köy kadastrosu ayrımına son vererek tek bir kadastro kanunu uygulanmaya başlamıştır.

Sorunuzda hangi kanun kapsamında kadastro işlemi yapıldığı belli olmadığından tespite itiraz davası hangi mahkemede hangi usule göre yürüyen bir dava olduğunu bilmek lazım. Tespite itiraz davası halen derdest olup olmadığının tespiti önem arzetmektedir. Tespitten sonraki zilyetliğin dikkate alınması için M.K 713 e göre tescil şartlarının oluşabilmesi için önceki tespitin ve açılan davanın geçersiz kalması gerekir. Önceki tespit halen hüküm ifade ediyor ve hakkında yapılan itiraz sonucunda açılan dava herhangi bir şekilde derdest kabul edebiliyorsak tespitten sonraki zilyetlik bir hak doğurmaz diye düşünüyorum. Onun için önceki davanın akıbetinin bilinmesinde fayda vardır diyorum. Saygılarımla.

Sayın Eyidoğan benim amacımda önceki dava dosyasını bulup ne yapacağımıza karar vermekti.Ancak Asliye mahkemesinin hangi kanuna istinaden itiraza mı yoksa doğrudan kadastro mah.sıfatıyla baktığını bilmiyorum.Bana gelen müvekkil 40 yıldır oturdukları yerin tapusunun olmadığı 1960 yıllardan kalma bir satım senedi olduğunu söyledi.Araştırmalarım sonucu tapu kaydında malik hanesinin boş olduğunu ve beyanlar hanesinde taşınmazın kadastro sırasında A isimli şahıs tarafından müvekkilin eşine satııldığı ve çevredeki diğer yerler ile birlikte aslında yol olarak kullanılacak bir yer olduğu,bu nedenle de maliye hazinesine ait olması gerektiği yazıyor ve bir dosya numarası var.Söz konusu dosyanın olduğu mahkemeye dilekçe ile başvurup dosyayı istediğimde böyle bir dosyanın olmadığı söylendi.Esas defterinde de 409 a istinaden kaldırılmıştır yazıyor.Şu anda elimizde kadastro tutanağı , kadastro öncesi tutulan satım sözleşmesi,40 yıldır o evde oturduğunu bilen tanıklar ve elektrik su faaturaları gibi belgeler var.

Sayın Hukukçu,

Taşınmaz Belediye sınırları içerisinde mi? Eğer Belediye sınırları içerisinde ise muhtemelen 2613 sayılı kanun hükümlerine göre dava açılmıştır. Asliye Huk Mah.de takip edilmediği çin işlemdem kaldırılma kararaı vermiştir.

Kadastro tutanagının bir sureti elinizde olduğunu söylüyorsunuz. Tutanaktan hangi kanun uygulandığı belli olur.

Her halükarda taşınmaz hakında tespitten önceki ve tespitten sonra ki sebeblere dayanılarak genel hükümlere göre tescil davası açmak mümkün.Yine de önceki davanın derdest olup olmadığı önemli. diye düşünüyorum.

Sayın Eyidoğan tutanağa gör dediğiniz gibi 2613 sayılı kanun madde 26 ya göre Asliye mahkemesine itiraz edebileceği yazıyor.Söz konusu yer belediye sınırları içerisinde ve oldukça da merkezi bir yerde.Ben şimdi bu dosyayı bulamıyorum diye olağanüstü zamanaşımı yoluyla tescile karar verilmesini istesem olur mu?Yoksa derdestlik itirazı ile karşılaşır mıyım?Ne yapmalıyım?

2613 sayılı kanuna göre Asliye Hukuk Mahkemeleri Kadasrro Mahkemesi sıfatı ile aynen buğünkü kadastro mahkemesi gibi taşınmazın tesciline esas olacak şekilde maliki belirleyip tescil hükmünü kurması gerekirdi. Ancak mahkemeler bazen normal asliye hukuk davası gibi düşünüp HUMK 409 maddeye göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verdikleri de oluyordu. Karar temyiz edilmemiş ise dosya arşvde o haliyle kalıyordu. Siz en azından mahkeme esas defterinden karar tarihine göre karar suretini KARAR KARTONUNDAN aratabilirsiniz. En azından tespite ilişkin davanın işlemden kaldırılma kararı dahi olsa işe yarar. Ondan sonra tescil davasını açmayı düşünebiliriz. diye düşünüyorum.

Sayın hukukçu, o dosyanın işlemden kaldırıldığını öğrenmeniz yeterli bence. işlemden kaldırılması demek hiç açılmamış sayılması demektir. Süresinde kadastro mahkemesinde dava açılmadığından ya da açılıp takip edilmediğinden düşmüş ise genel mahkemede dava açacaksınız. Bu nedenle ve davanın işlemden kaldırıldığından eminseniz genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açıp elinizdeki her türlü delille durumu ispata uğraşınız derim,vesselam.
Taşınmazın nizasız(dava veya çekişme olmadan), aralıksız, haksahiplerinin kullanımında iken, bu kez kadastro tespiti ile hak sahibi olmayan üçüncü kişilere tescil işlemini iptalini ve hak sahibi adına tescilini talep ediyorsunuz. Hak sahibinin aynı amaçla daha önce açtığı fakat takip edilmemiş davasının düşmesi demek açılmamış sayılmasına karar verilmesi demektir ve genel mahkemede dava açmasına engel bir durum bence yoktur.