Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vesayet altındaki kişinin boşanma davası için vekalet vermesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-10-2011, 11:06   #1
Av.Konaklı

 
Varsayılan Vesayet altındaki kişinin boşanma davası için vekalet vermesi

İyi günler.Şahıs yaşlı ve akıl hastası olup kendisine vasi tayin edilmiştir.Vesayet altındaki şahıs boşanma davası açmak istemektedir.Bu şahıs avukata vekalet verebilir mi,vasisinin katılımıyla ikisi birlikte mi yoksa sadece vasi mi vekalet verecektir.Ayrıca boşanma davasının açılabilmesi için vesayet makamından izin gerekli midir?Cevaplarınızı bekliyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Old 16-10-2011, 13:24   #2
Av. Aslı Kaya

 
Varsayılan

Vasinin dava açması TMK 462/8 bendi uyarınca vesayet makamının iznine bağlıdır. Ancak vasinin vesayet altına alınan kişi adına vekalet vermesi TMK 462 kapsamında olmadığından vasi tarafından çıkarılan vekalet için vesayet makamının izninin alınmasının gerekmediği ortaya çıkmaktadır. Yalnız burada vekaletname çıkarak olan kişi vasidir.



T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
E:2004/11828
K:2004/12136
T:27.10.2004
• VASİNİN DAVA AÇMASI
• VESAYET MAKAMINDAN İZİN ALMAK ZORUNLULUĞU
• DAVA AÇMAYA İZİN
ÖZET :Vasinin dava açarken vesayet makamından izin alması gereklidir. Ancak, anılan iznin dava aşamasında da alınmak suretiyle noksanlığın giderilmesi mümkündür.
Vasiye vesayet makamından izin alınması konusunda süre tanınması temsile ilişkin eksikliğin giderilmesi, ondan sonra işin esastan karara bağlanması gerekir.
(4721 s. kanun m. 462/8)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden vesayet altına alınan Hafize'ye ait bulunan 1007 parsel sayılı taşınmaza davalının ekim yapmak suretiyle elattığını ileri sürüp elatmanın önlenmesiyle tahliye isteğinde bulunmuştur.
Davalı, vasinin husumet izni kararı olmadığını, vesayetin kaldırılması yönünde açtığı davanın derdest olduğunu, vesayet altına alınanın annesi olup, onun izniyle araziyi kullandığını ve annesinin ehliyetsiz olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının sadece vasi tayin edildiği, dava açmak için izin olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi Sevinç Türközmen'in raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, vasinin husumete izin alınmadan dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, kısıtlı kişiler haklarını yasal temsilciler eliyle kullanırlar. Kısıtlı davacıya da vasi tayin edilmiştir. Medeni Kanunun 462. maddesinin 8. fıkrası gereğince vasinin dava açarken vesayet makamından izin alması gereklidir. Ancak, anılan iznin dava aşamasında da alınmak suretiyle noksanlığın giderilmesi mümkündür.
O halde, vasiye vesayet makamından izin alınması konusunda süre tanınması temsile ilişkin eksikliğin giderilmesi, ondan sonra işin esastan karara bağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-10-2011, 22:00   #3
hayali

 
Varsayılan

.ŞAHSA SIKI SURETTE BAĞLI BİR HAKKI VASİ KULLANAMAZ.AncakEvlilik ve boşanma kamu düzenine ait bir olgu olduğundan bu hususun HUMK 25/1..kanunda öngörülen istisnalar dışında...durumuna girdiğinden yine HUMK 31 md...uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlara ait olması nedeniyle A.Y 138 VE M.K.184/1-2-34 göre vicdanen bir karar verilmesi zorunluluğu vardır.Yani sırf şahsa sıkı surette bağlı diye vasinin vekaletinin geçersiz , asıl şahsıda hastalığından dolayı dava açamaz durumunda olduğundan bahisle hakim önüne gelen üstelik kamu düzenine ait bir konuda karar verememezlik edememelidir.Hem vesayet makamını hemde aile mah.kamu düzeni mülahazası ile resen hareket etme zorunlulukları vardır, diye ümit ediyorum.kolay gelsin
Old 17-10-2011, 08:18   #4
Av.Konaklı

 
Varsayılan

cevaplarınız için teşekkürler.boşanma vekaleti malumunuz resimli olmaktadır.Resim vesayet altında olan şahsın vekalet veren de vesayet altındaki şahıs adına vasi mi olacaktır?
Old 17-10-2011, 10:52   #5
Av.Konaklı

 
Varsayılan

Boşanma şahsa sıkı surette bağlı haklardan.Bunu kullanmak için de mahkemeden ve vasiden izin alınmalı mı?elinde yatgıtay kararı bulunan meslektşım ekleyebilir mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vesayet altındaki kişiye ait taşımazların satılması-yetki av.elfida Meslektaşların Soruları 7 08-11-2017 00:24
vesayet altındaki çocukla şahsi ilişki law in law Meslektaşların Soruları 1 14-02-2011 09:56
Boşanma davası ve vesayet... caner87 Meslektaşların Soruları 4 04-12-2009 11:55
Vesayet altına alınan kişinin vesayet altına alınmadan önceki sözleşmesinin durumu cansu hevesli Meslektaşların Soruları 0 14-02-2009 12:30
Silah Altındaki Kişinin Vekaletname Vermesi krizantem Meslektaşların Soruları 1 04-09-2007 09:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03737092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.